Nuh Suresi, Kuran-ı Kerim'in 71. suresidir. Türkçe mealine göre surenin anlamı şu şekildedir:
1. İnsanlar içindeki toplumunu uyaran ve onlara Allah'a ibadet etmelerini öğreten Nuh'a selam olsun.
2. Şüphesiz ki, hiçbir milletten demirci olmayan bir peygamber gönderirdik.
3. Şüphesiz ki, onlar, Rablerinin huzurunda bir gün toplanacaklardır.
4. Ey insanlar! Eğer benim Rabbinin ayetlerini ve Rabbinin size verdiği elçilik görevini inkar ederseniz, bilseniz ki Allah'ın yardımı üstün gelecektir ve Allah'a hiçbir şey engel olamaz.
5. Eğer inanmazsanız, daha öncekilerin helak edildikleri gibi helak edilirsiniz.
6. Allah'ı bırakıp da boş ve yersiz şeylere ibadet edip durduğunuz için Allah'ın azabını kime çekeceğini siz mi bilmiyorsunuz?
7. Nuh dedi ki: "Rabbim! Ben, kavmimi gece gündüz çağırdım.
8. Ama her çağırdığımda onlar başlarını ellerine kapatıyorlardı. Onlar, kulaklarını tıkayıp inatla direniyorlardı ve büyüklük taslıyorlardı.
9. Sonra ben onları dehşet ve korku içinde açık bir şekilde uyarmak için halka açık ve gizlice ne zaman yalvardıysam,
10. Onlara, ‘Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü şüphesiz O, bağışlamakta çok bol ve rahmet sahibidir' dedim.
11. Size göğü açan,
12. Yerin sizi yerin altına sokulmanızdan kurtardığı gibi, size bereketler bahşeden,
13. Size nehirler yaratıp köprüler yapmayı nasip eden Allah'a itaat edin."
14. Size mal ve çocuklar veren,
15. Bahçeler ve ırmaklar hazırlayan Allah'a itaat edin."
16. Ben, Allah'ın peygamberiyim, güvenip dayanmanız için buradayım.
17. Allah'a karşı gelmek istemeyin, ben size çare olamam. Size tebliği ettiğim şeylere karşı inatçı davranmanızı da umursamam. Şüphesiz ki ya Allah'ın azabı, ya da sizin kaçınılmaz olan sonunuz olan ölüm gelecektir."
18. Fakat onlar, Nuh'a dediler ki: "Sana inanabilir miyiz? Sana ancak zeliller uyanır."
19. Nuh şöyle dedi: "Rabbim, benim zelillerden, meşakkat çekenlerden ve arkadaşlarımın sayısı az olanlardan başka kimsem olmadı."
20. Nuh dedi ki: "Ey Rabbim, beni ve ailemi sağ salim indir, yaratıklarından herhangi bir pisliğin toplanmasına izin verme ve zalimlerin düzlükler üzerinde hüküm sürmelerine müsaade etme!"
21. Şüphesiz ki onlar helak edileceklerdir.
22. İnkarcı toplum ise cehennemde ateşe atılacaklardır.
23. Orada hiç ses ve hiç dinlenen bir çığlık vardır.
24. Yanan alevlerin üzerlerine yaklaştığı her seferinde,
25. Kendilerinin orada durmaları mümkün olmadığı ve çıkıp da oradan dönmelerinin de imkansız olduğu görülünce, onlara önderlerinden biri şöyle der:
26. "Size bundan önce bir uyarıcı gelmedi mi?"
27. "Evet, gerçekten bir uyarıcı geldi, ama biz inkar ettik, nasihatleriyle aşağılandık ve dedik ki: 'Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir aldanış içindesiniz.'"
28. Dedi ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, Allah'a yemin olsun ki, hiçbir şeyi görmeyen, işitmeyen, bilemeyen, hissetmeyen Allah adına size bir şey yapamam."
29. "Şayet o, size teşvik edilmeniz için devam ederse, Allah'ın sizden hiç biri için güç yetiremeyeceği azabı sadece kendiniz için gerektirir. Ve Allah bütün işlerde asla yenilgiye uğratılmaz."
30. "Eğer bana karşı duruyorsanız, ben size başıma ne geleceğini tahmin dahi edemem."
31. "Ancak Allah dilemişse, sizi azabına bırakır, korktuğumu dile getirsem size yarar vermez, eğer Allah, beni kurtarmazsa, ben size güvenle sığınacak yerler de bulamam."
32. "Eğer Allah benim acımıza rağmen beni kurtarırsa, beni helak edemezsiniz. İstemiyorsam, bırakır, beni o Rabbime kavuşturur."
33. (Nuh şöyle dedi
"Rabbim, bana katından peygamberlik verdikten sonra bana, soyumdan iman eden kavimlerin olacağını va'detmiştin. Senin va'din gerçektir, fakat insanlar haksızlığa uğradıklarında kuşku ederler."
34. "Siz yıkıcılara bileğinizle karşı koymaktasınız, eğer bir karşı durabilsem bile, ben sizi yüz üstü bırakıp kaçacak değilim."
35. "Ben sadece Rabbimin emrini getirdim. Rabbim, kendi gerçekliğiyle desteklediği için ben O'na güvenirim."
36. "Gelin siz de, niçin buna güvenmez ve O'nun sizi bir kaç kere yaratmasına engel oldunuz?"
37. "Ben sizi Allah'ın ilahlaştırmış olduğu şeylerden başka ilah edinmenize asla celal göstermiş değilim. Oysa Hak gelir ve batılı yok eder. Hakka dönüşen şeyler bâtıldan farklı olamaz."
38. "Ben sizi O'na çağırıyorum ve dönüş ancak O'nadır."
39. "Siz O'ndan uzaklaştığınız zaman, Allah'ın benim tebliğimle size ilettiği şeyleri şikayet etmek sizin hakkınız değildir. Bana uymaktan saptınız. Benim dediğim gibi davranmayın."
40. Derler ki: "Ey Rabbimiz! Biz gerçekten duyduk ve itaat ettik, biz bağışlanmanı isteriz, çünkü dönüş yalnız sanadır."
41. "Ey Rabbimiz! Bizi kavmimizle birlikte bağışla, çünkü iman edenleri başka bir halde bıraktılar."
42. Kurşuna dizilerek infaz edilirlerken, Nuh ona vahyolunmuştu ve Rabbinin dağın gerisinde akıp gelen sularıyla çağlasın diye gemi inşa ettiği oğlu hariç olmak üzere, "Ey Rabbim! Zalimlerden hiçbir aileyi dünyada bırakma!" demişti.
43. "Allah, senin soyunun da içinde bulunacağı cinsler yaratacaktır, çünkü dediğin gibi, Allah dilediğini yaratır."
44. "Ve Ben sana dedim ki artık size Rabbimin azabı gelinceye kadar hiçbir ülkeden kimseyi kurtaramam. Allah, sana daha önce bildirilenden başkasına yardımcı olmaz. Başka yardımcılara güvenen kimseler ise elbette kaybedenlerdir."
45. Nuh'un duası reddedilince, Allah bütün dünyayı büyük bir depremle içine çökmeyi emretti ve böylece inkar edenler kahrolmuş oldu.
46. Nuh, "Rabbim! Günahlarım Wtahtında su-bu-suba yüzen bir toplumdan başka bir şey bırakma. Şüphesiz ben yenik düşenlerdenim" dedi.
47. Bunun üzerine Rabbinin emri gelince, suyun kaynayışı giderek şiddetlendi ve biz, taşımasına karar verdiğimiz gemiyi doldurduk.
48. Biz de ona Tersane Sınavını' görünümlü bir alet yapmıştık. Her birer revire oturtulmuş gemileri gözlemler gibi, ona uğruluyordu.
49. Nuh, "Ey helâk edilmekten kurtarma nimetine erenler! Siz sürekli olarak Rabbinizin rahmetinden pay alanlarız. (Siz, niçin şaşırıyorsunuz?)" dedi.
Sonuç olarak, Nuh Suresi, Nuh'un kavmini uyararak Allah'a ibadet etmelerini ve inkarcıların helak olacağını anlatan bir suredir. Surenin ana teması tevhit inancı, peygamberlik ve inkar edenlerin azaplarıdır. Nuh'un kavmi ise İslam'a davet edildiklerinde inanmayan ve Allah'a karşı gelmekte inat eden bir toplumdur. Surenin anlamı, Allah'ın azabına dikkat çekerek insanları doğru yola yönlendiren ve onları uyarıcılar olarak gönderilen peygamberlere itaat etmeye çağırmaktır.