Ahlak ve insan hakları arasındaki ilişki birbirleriyle yakından ilişkilidir. Ahlak, insan davranışlarının doğru ve yanlışını, iyi ve kötüsünü belirleyen değerler, ilkeler ve normlar sistemidir. İnsan hakları ise, tüm insanların doğuştan sahip olduğu temel haklardır ve herkesin eşit olarak saygı görmesi gerektiğini belirtir.
İnsan hakları, herhangi bir ahlaki referansa sahip olmasa da, ahlaki bir çerçevede değerlendirilebilir. İnsan hakları, toplumsal bir çerçevede insanların kendilerini ifade etme, adil yargılanma, temel özgürlükler, eğitim, sağlık hizmeti, yeterli beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarına saygı göstermeyi amaçlar. Dolayısıyla, insan haklarından bahsederken, bu hakların korunmasında önemli olan birçok değer ve ilkelerin (örneğin, adil davranış, eşitlik, özgürlük) ahlaki referanslara sahip olduğu açıktır.
Ahlaki değerler ve insan hakları birbirinden ayrılamaz. Ahlaki nedenlerden dolayı insanlar, farklı birçok inanç sistemi, kültür ve değerlerden dolayı, insan haklarına saygı göstermelidir. Bu sebeple, insanların haklarını korumak ahlaki bir gereklilik haline gelmektedir. Ayrıca, insanların bu haklara uygun olarak yaşamaları ve faydalanmaları, ahlaki bir yaklaşımdır. Bu nedenle, insan haklarının korunması, ahlaki değerlere ve insanlığa olan saygıya uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir.