Soyut sanatın kökenleri, 20. yüzyılın başlarındaki modernist harekete kadar izlenebilir. Bu hareket, geleneksel sanat anlayışından koparak, sanatsal ifadeyi düşünceler ve duygular yoluyla ifade etmeyi hedeflemiştir.
Soyut sanat, gerçek dünyadaki nesnelere değil, soyut düşüncelere ve duygulara odaklanır. Bu nedenle, soyut sanatta çizgi, renk, şekil, dokular ve ritm gibi öğeler ön plandadır. Soyut sanat, izleyicinin kişisel deneyimine dayanarak eserin anlamını keşfetmesine izin verir.
Soyut sanatın tarihi, 1910'larda ortaya çıkan Rus avangard grubu Suprematizm ile başlar. Kazimir Malevich, Suprematizmin öncüsü olarak kabul edilir. Ona göre, sanatın özü renk, şekil ve çizgidir. Daha sonra, Bauhaus Okulu ve Hollanda De Stijl hareketi gibi gruplar, soyut sanatın yayılımına katkıda bulunmuştur.
Soyut sanatın özellikleri arasında, gerçek dünyadaki nesnelere olan vurgunun eksikliği, temel öğelerin kullanımı, yeniliğe olan tutku ve duygusal deneyimin özgürlüğü sayılabilir. Soyut sanat, yüzey, renk ve şekillerin bir arada kullanımıyla estetik bir bütünlük oluşturarak, farklı bir tarz yaratır.
Soyut sanat, gerçek dünyadaki nesnelere değil, soyut düşüncelere ve duygulara odaklanır. Bu nedenle, soyut sanatta çizgi, renk, şekil, dokular ve ritm gibi öğeler ön plandadır. Soyut sanat, izleyicinin kişisel deneyimine dayanarak eserin anlamını keşfetmesine izin verir.
Soyut sanatın tarihi, 1910'larda ortaya çıkan Rus avangard grubu Suprematizm ile başlar. Kazimir Malevich, Suprematizmin öncüsü olarak kabul edilir. Ona göre, sanatın özü renk, şekil ve çizgidir. Daha sonra, Bauhaus Okulu ve Hollanda De Stijl hareketi gibi gruplar, soyut sanatın yayılımına katkıda bulunmuştur.
Soyut sanatın özellikleri arasında, gerçek dünyadaki nesnelere olan vurgunun eksikliği, temel öğelerin kullanımı, yeniliğe olan tutku ve duygusal deneyimin özgürlüğü sayılabilir. Soyut sanat, yüzey, renk ve şekillerin bir arada kullanımıyla estetik bir bütünlük oluşturarak, farklı bir tarz yaratır.