Küreselleşmede hızla artan teknolojik gelişmeler, çoğu insanın oluşturulan tarihi karmaşıklıkların vitrinlerinde toplu şekilde değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Zamana ilişkin obje ve olaylar, tarihin ayrıntılarının gözden geçirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Mazilerin ve bugünün arasındaki ilişkiler, insanların çevrelerindeki değişime karşılık verebilme becerilerini ne ölçüde etkilediği sorusunu gündeme getiriyor.
Güncesi toplayanlar, geçmişten günümüze farklı zaman zarfı hareketleri ve tecrübeler arasında gittikçe daha derin anlayışlar ortaya çıkarmayı mümkün kılmış olsalar da, zaman zarfı arasındaki beklentiler odak alanıması kolaydır. Bir grup içerisinde modern veya eski üçüncü mekân arasında geziler, bir oda ile başlangıçta tüm ekipmanın kullanılabildiği yeni bir mekan ve çok farklı bir tarza hareket ediyor. Bu geziler, çoğunlukla, engellenen, sınırlanan veya dışlanan toplumların kültürel envanterlerini sorgulamak için kullanılmışlardır.
Kültürlerin, insanların çevrelerine karşı değişim kapasiteleri, yeni teknolojik mekanların, zaman ve mekân ve arasındaki ilişkisine göre belirlenir. Zaman ve mekân arasındaki ilişki, mekanların içerisinde yaşayan insanların tuhaflıklarını vurgulayan müzik ve şarkılar tanımlar. Bu fiziksel konum, birlikte işlemek seçenekleri oluşturarak zaman aralıkları içinde sosyal alanlarda dengeleri, arayüzleri ve mekan arası etkileşimleri ortaya koyar.
Öyle görünüyor ki, modern dönüşümlerin sağladığı yeni strüktürler, zamanın günlük eylemleri içinde düzenlenerek mekanlar arasında gezintiler yapılmasını mümkün kılan çok katmanlı arayüzler oluşturmak için çalışılmaktadır. İnsanların, farklı mekan ve zaman arasındaki ilişkiyi bilerek var olmaları kolaylaştıkça, kendilerini zaman zarfı arasında değiştirdikleri sık sık görülür. Zaman şartlarının, insanların çevresinde değişim yapmalarını teşvik etmesi, herhangi bir bireyin ya da toplumun değişime olasılığını kolaylaştıracaktır.
Yeni toplumsal etkileşimler, insanların yeni mekanlar halindeki çevrelerini etkileme şeklinde yaşanası konusunda değişimleri göstermektedir. Bu mekanlar içinde interaktif etkileşimlerde bulunarak kendilerini ifade etme şekli, insanların kendi çevrelerinde değişime daha açık olma eğiliminde olmasını ve bu değişime verdikleri tepkilerin güçlü olmasını sağlamaktadır. Diğer taraftan, toplumsal çatışmaların ve karmaşıklıkların zaman ortamlarında çok katmanlı etkileşimler ve karşılıklı bağımlılıklar oluşması, insanların bu mekanlar içinde etkileşimlerinin daha derin anlayışlarını vurgulamaktadır.
Son derece dikkatimizi çeken bir gerçek şudur; zaman şartlarının ve mekanların kişileri dünya hakkındaki anlayışlarına yardımcı olma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Bu iki etkileşim, insanların sahip oldukları kişisel alanlarda ve toplumsal alanlarda etkinlikleri arasında aralarında olan tavuk-yumurta ilişkisini kurmayı mümkün kılmaktadır. Bu mekanlar içinde değişiklik ve adaptasyonlar yapmak, insanların ortamlarının şartlarına karşı çabalarının arttırılmasını sağlayabilir.
Özetle, zaman şartları insanoğlunu değiştirir mi sorusuna verilebilecek cevap, evet şeklinde olmalıdır. Toplumsal değişimlerin, süreçlerin ve faaliyetlerin derin geçmişi, insanların çevrelerindeki farklı mekan arayüzleri üzerinde kurdukları ilişkiler, yeni teknolojilerle beraber hareketlilik ve uyum mümkün olmaktadır. İnsanlar, bu mekanların içinde tahmin edilmedik etkileşim ilerlemelerinden alacağı sonuçları değerlendirerek, daha fazla gelişime açık olma eğilimleri göstermektedir.