Büyük Patlama, evrenin başlangıcını temsil eden bir olaydır. Bu olayla birlikte evren genişlemeye başlamış ve zamanla şekillenmiştir. Büyük Patlama sonrası evrenin ilk anlarından itibaren karanlık madde ortaya çıkmıştır.
Karanlık madde, ismini ışığı emip yaymadığından dolayı almıştır ve doğrudan gözlemlenememektedir. Ancak, karanlık maddenin varlığı, evrendeki gökbilimsel olayların ve yapıların anlaşılmasında büyük bir önem taşımaktadır.
Karanlık madde, galaksilerin ve galaksi kümelerinin oluşumunda kritik bir rol oynamaktadır. Normal madde, yani atomlardan oluşan maddeler, yıldızlar, gezegenler ve gazlar gibi varlık formlarını temsil ederken, karanlık madde evrende çok daha büyük bir oranda bulunmaktadır. Karanlık madde, yer çekimi etkisiyle normal maddeyi çekmektedir ve bu sayede galaksilerin şekillenmesine ve genişlemesine yardımcı olmaktadır.
Bunun yanı sıra karanlık madde, evrenin genişlemesinin nedenini açıklamak için de önemli bir role sahiptir. Evrenin gözlemlenen genişleme hızı, normal maddeden kaynaklanan kütle çekim etkisinden daha fazladır. Bu durum, evrende görünmeyen ve etkileşimi olmayan bir madde olan karanlık maddenin varlığını gerektirmektedir.
Karanlık madde ayrıca kozmik mikrodalga arka plan ışıması (CMB) olarak adlandırılan evrenin erken dönemlerine ait bir radyasyonun varlığına da kanıt sunmaktadır. CMB, Büyük Patlama sonrası evrende gerçekleşen süreçlerin izlerini taşımaktadır ve karanlık madde bu süreçlerde önemli bir rol oynamış olabilir.
Sonuç olarak, karanlık madde evrenin yapılanması ve evrimsel süreçlerinde kritik bir rol oynamaktadır. Varlığı, gökbilimcilerin ve fizikçilerin evrenin nasıl şekillendiği ve neden genişlediği gibi soruları anlamalarına yardımcı olmaktadır. Ancak, halen karanlık maddenin doğası ve bileşimi tam olarak anlaşılamamıştır ve bu alanda araştırmalar devam etmektedir.