İşte çoğumuzun farkında olmadığı bir gerçek var: İktidar, toplumsal düzenin sürdürülebilirliği ve güvenliği için önemli bir işlev görür. Marx’ın belirttiği gibi, iktidar sadece bir azınlık sınıfının hakimiyeti değil, aynı zamanda toplumun tamamının hayatta kalması için gerekli bir olgudur.
Peki, işçi sınıfının iktidarı mı, yoksa burjuvazinin diktası mı, toplumsal işlevi daha iyi yerine getirir? Marx ve Engels, bu soruya oldukça net bir yanıt vermişlerdir: İşçi sınıfının iktidarı, toplumsal işlevi en iyi yerine getirir.
Neden mi? Çünkü işçi sınıfı, üretimin temel taşıdır. İşçilerin sömürüsüne dayalı bir düzende, iktidarın temel amacı, işçi sınıfının üretim gücünü arttırmak yerine, üretimden daha fazla kâr elde etmektir. Bu da, eşitsizliğin artması ve toplumsal huzursuzlukların çoğalması anlamına gelir.
Öte yandan, işçi sınıfının iktidarıyla birlikte, üretim araçları kolektifleştirilir ve üretim gücü artar. Böylece, iktidarın amacı, üretimden daha fazla kâr elde etmek değil, üretimle birlikte toplumun tamamının daha mutlu ve huzurlu olmasını sağlamaktır.
Burada önemli olan, iktidarın sahip olduğu toplumsal işlevin, işçi sınıfının mutluluğu ve toplumsal refahına hizmet etmesidir. Bu nedenle Marx’ın öngörüsüne göre, işçi sınıfının iktidarı, kapitalizmin yıkılmasına ve toplumsal eşitsizliğin sonlandırılmasına yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, iktidarın toplumsal işlevi, toplumun hayatta kalması ve istikrarı için önemlidir. Ancak, iktidarın sahip olduğu güç, adaletli ve eşit bir düzeni sağlamak için kullanılmalıdır. İşçi sınıfının iktidarı, toplumsal eşitliği ve refahı sağlamak için en uygun seçenek olabilir.
Peki, işçi sınıfının iktidarı mı, yoksa burjuvazinin diktası mı, toplumsal işlevi daha iyi yerine getirir? Marx ve Engels, bu soruya oldukça net bir yanıt vermişlerdir: İşçi sınıfının iktidarı, toplumsal işlevi en iyi yerine getirir.
Neden mi? Çünkü işçi sınıfı, üretimin temel taşıdır. İşçilerin sömürüsüne dayalı bir düzende, iktidarın temel amacı, işçi sınıfının üretim gücünü arttırmak yerine, üretimden daha fazla kâr elde etmektir. Bu da, eşitsizliğin artması ve toplumsal huzursuzlukların çoğalması anlamına gelir.
Öte yandan, işçi sınıfının iktidarıyla birlikte, üretim araçları kolektifleştirilir ve üretim gücü artar. Böylece, iktidarın amacı, üretimden daha fazla kâr elde etmek değil, üretimle birlikte toplumun tamamının daha mutlu ve huzurlu olmasını sağlamaktır.
Burada önemli olan, iktidarın sahip olduğu toplumsal işlevin, işçi sınıfının mutluluğu ve toplumsal refahına hizmet etmesidir. Bu nedenle Marx’ın öngörüsüne göre, işçi sınıfının iktidarı, kapitalizmin yıkılmasına ve toplumsal eşitsizliğin sonlandırılmasına yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, iktidarın toplumsal işlevi, toplumun hayatta kalması ve istikrarı için önemlidir. Ancak, iktidarın sahip olduğu güç, adaletli ve eşit bir düzeni sağlamak için kullanılmalıdır. İşçi sınıfının iktidarı, toplumsal eşitliği ve refahı sağlamak için en uygun seçenek olabilir.