Günah işleme genellikle tercih etmediğimiz bir şeydir, ancak ne yazık ki her gün yapmaktan çok uzak olmayan bir şeydir. Tarafsız bir gözle bakıldığında, çoğu insanın yaşamlarında meslek, hizmet etme, dürüstlük, özveri, mücadele, hak arama gibi özverili davranışlar sergilediği ve ilişkiler kurduğu anlaşılmaktadır. Günahın alışkanlık veya ilgisizlikten kaynaklandığında, bu durumda insanlar bunu işlemek için bir neden arayabilir.
Günah işleme insanın içsel güçlerinden özgeci bir yol olarak görülebilir. Bu, birincil olarak günah işlemek için ortaya çıkan takati liderin kendi özgür iradesini kullanmasını içerir. Günah işleme, tek bir pençede değerlendirilmeyecektir, çünkü bir günah işleme nedeninin kesin bir karşılığı yoktur. Tüm durumlar farklı olduğundan, kişi günah işlerken farklı nedenlerin varlığına yol açabilir.
Günah işleme, alışkanlıktan kaynaklanabilir ve kişinin bazı durumlarda yanlış ya da günah işlemeye yönelme olasılığını artırabilir. Bu durumda, günah işlemeyi yönlendirmek hem kişinin kişisel faktörleri, hem de dışsal etkenleri de dikkate almalıdır. Kişisel faktörler arasında duygular, tutumlar, inançlar, iç çatışmalar ve motivasyonlar vardır. İlk olarak, insanlar kendilerini tatmin edici, kavrayışlı bir biçimde inançları ile idrak edebilmelidir. Bunu gerçekleştirebilmek için, duyguların ve zihinsel evrenin öz yönetim gerektirecek şekilde izlenmesi gerekir.
Dışsal etkenler arasında arkadaş gruplara dayalı baskılar, toplumsal etkileşimler, çevre ve toplumsal kurallar, kültürel normlar, aile ortamı ile kişisel gelenekler sayılabilir. Bu etkenler, inanmış olduğu değerlere karşı tutumlarını belirleme şeklinde, günah işleme üzerindeki rolünün olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilir.
Günah işlemenin, nefsin kötü duyguları ile baş etme veya zevk duygusu için kurgulandığı noktaları vardır. Nefsin istekleri her zaman inandığımız değerlerin doğruluğuyla uyumlu olmayabilir. Onları kontrol etmeyi kolaylaştırmak için, insanlar uyumlu olduğunu hissettikleri daha yüksek değerler sistemlerine tutunmaya çalışabilir. Bunu yaparken, insanlar arasında müttefiklik oluşturmak, anlayış ve özümsemeyi sağlamak, nefsin duygularını idrak etmek ve dengelerini kurmak önemlidir.
Her durumda, günah işleme bir seçenek olarak görülmemelidir. Günah işlemeyi önlemek, tekliflerini özümsemeyi ve arkasında durmayı gerektirir. Böylece, günah işleyenler için cesur liderlik sağlanmış olur. Sonuç olarak, inandığımız değerler denli karşılık olmak zorunda olduğu mücadeleler ve ilişkilerin özümseme ile başarılı sonuçlara ulaştırılmasına, cesur liderliğin yardımcı olacağı anlaşılmıştır.