Ferdinand de Saussure'un 'Langue ve Parole' Kavramları Dilbilime Nasıl Katkıda Bulunmuştur?
Ferdinand de Saussure'un "Langue ve Parole" kavramları, dilbilimde temel bir ayrım yaparak dilin genel yapısı ve bireysel kullanımı arasındaki farkı vurgulamıştır. Bu kavramlar, dilbilimdeki bir dizi dönüşümü tetikleyerek ve dilin nasıl incelenmesi gerektiği konusundaki bakış açısını derinleştirerek önemli bir katkıda bulunmuştur.
- Sistematik ve Tarihsel Bakış Açısı:
- "Langue," dilin genel sistemi veya yapısı olarak tanımlanırken, "Parole" bireyin belirli bir konuşma eylemini ifade eder. Bu ayrım, dilbilimcilerin dilin evrensel yapısına odaklanmalarını ve dilin tarihsel gelişimini incelemelerini sağlamıştır.
- Dilin İki Boyutu:
- Bu ayrım, dilin sadece bireyin anlık konuşma eylemiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda genel bir dil sistemi olarak da var olduğunu vurgular. Dilbilimciler, genel dil sistemi üzerine odaklanarak dilin evrensel özelliklerini ve kurallarını anlamaya çalışmışlardır.
- Langue'nin İncelenmesi:
- Saussure'a göre, dilbilimcilerin öncelikle "langue" üzerine odaklanmaları gerekmektedir. Bu, dilin genel yapısının, dilin temel kuralları ve ilişkileri içinde incelenmesini gerektirir. Bu perspektif, dilin içsel düzenini ve dilin evrenselliğini vurgular.
- Dilin İlişkisel Yapısı:
- Langue ve Parole ayrımı, dilin bir dizi ilişkisel yapının bir araya gelmesiyle oluştuğunu belirtir. Dilbilimciler, seslerin, kelimelerin ve gramerin birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyerek dilin bu yapısal öğelerini anlamaya çalışırlar.
- Toplumsal ve Kültürel Boyut:
- Dilin genel yapısı, toplumsal normlar ve kültürel faktörlerle ilişkilendirilmiştir. Dilbilim, bireyler arasındaki iletişimin ötesine geçerek toplumsal bir olgu olarak dilin nasıl işlediğini anlamaya yönelmiştir.