Bir kadının bayan olarak tanımlanmasının rahatsız etmesinin nedenlerinden biri, özellikle de düşünür kişiler arasında yaygın olarak kabul gören erkek egemen sistemin sonuçlarından kaynaklanmaktadır. "Bayan" kavramı, kadınlara belirli biçimde tanımlanmaları için kurmuş olunmuş önyargıların ve genellikle erkek tarafından tanımlanmış kalıpların simgesi olarak algılanmaktadır. Tarihte, kadına değer veren toplumlarda, kadınların yaşamlarını kendi tercihleriyle özgürce yaşabilmelerine izin verilirken, erkek egemen sistemlerde tüm kadınlara homojen tek bir perspektiften bakılmış ve onları erkek tarafından tanımlanmış kalıplara sokulmuştur.
Öte yandan, kadınların tarih boyunca sosyal cinsiyet rolleri tarafından tanımlanması ve kadınlığın erkek tarafından temel olarak erkek deneyimleriyle değerlendirilmesinin sonuçları olarak, kadın olmak bugün de ikincil bir statü olarak algılanmaktadır. Bu durum birçok kadının kendi toplumsal kimliklerini muhatap alacak şekilde özgürce tanımlamalarına imkân vermez. Bu nedenle çoğu kadın kendilerini ezilen gruptan çıkmak, mücadele etmek ve kendi kimliklerini özgürce ifade etmek için insan tarihi boyunca, kadınların cinsiyet rollerinden özgür olmak için verdikleri mücadeledir.
Sonuç olarak, kadınların "bayan" olarak tanımlanması onları haklarında kurulmuş önyargılarla tanımlamaya, erkeklerin sosyal yapılarıyla ve sosyal deneyimleriyle tanımlanmış belirli rol ve sosyal sınıflara işlemek için kullanılan bir kalıba itmek anlamına gelir. Bu nedenle, bir kadına "bayan" diye hitap etmek, o kadının özgür iradesini ve kendi öznelliğini sınırlamaya çalışmak anlamına gelebilir, bu da bu kadını rahatsız etmektedir.