Rus edebiyatı, dünya edebiyatı tarihinde oldukça önemli bir yer tutar. 20. yüzyılda ortaya çıkan postmodernist akım da Rus yazarlar tarafından benimsenerek edebiyat alanında yeni bir soluk getirmiştir. Fakat, Rus edebiyatında postmodernizm ne zaman başladı sorusu oldukça tartışmalıdır.
Bazı eleştirmenler, 1960'lara kadar süren Sovyetler Birliği döneminde postmodernist edebiyatın tezahür etmediğini savunurken, bazıları da bu düşünceye karşı çıkmaktadır. Her ne kadar Sovyetler Birliği dönemindeki sansür ve baskılar şiddetli olsa da, postmodernist düşüncenin edebiyat dünyasında etkisini göstermeye başlaması söz konusu olmuştur.
Rus yazar Vladimir Sorokin, postmodernizmi Rus edebiyatına ilk taşıyan isimlerden biri olarak kabul edilir. 1980'lerin ortalarından itibaren yazdığı eserlerinde postmodernist öğeleri cüretkarca kullanmıştır. Sorokin'in "Goluboye Salo" (Mavi Tuzlu Fındık), "Ochered" (Sıra), "Roman" (Roman) adlı eserleri postmodernist anlayışın Rus edebiyatındaki ilk örnekleri olarak kabul edilir.
Diğer önemli bir Rus yazar olan Viktor Pelevin de postmodernist öğeleri eserlerinde sıkça kullanmıştır. Pelevin, "Generation 'P'" (P Kuşağı), "Omon Ra" (Omon Ra), "Babylon" (Babil) gibi eserleriyle Rus edebiyatındaki postmodernist akımın öncülerinden biri olmuştur.
Rus edebiyatındaki postmodernist akımın tam anlamıyla ne zaman başladığı belirsiz olsa da, Sovyetler Birliği döneminde bile bazı yazarların bu akımı benimsediği ve eserlerinde postmodernist öğeleri kullandığı kesindir. Bugün ise postmodernizm, Rus edebiyatının en önemli akımlarından biri olarak kabul edilmektedir ve birçok Rus yazarın eserlerinde bu akımdan etkiler görülmektedir.
Bazı eleştirmenler, 1960'lara kadar süren Sovyetler Birliği döneminde postmodernist edebiyatın tezahür etmediğini savunurken, bazıları da bu düşünceye karşı çıkmaktadır. Her ne kadar Sovyetler Birliği dönemindeki sansür ve baskılar şiddetli olsa da, postmodernist düşüncenin edebiyat dünyasında etkisini göstermeye başlaması söz konusu olmuştur.
Rus yazar Vladimir Sorokin, postmodernizmi Rus edebiyatına ilk taşıyan isimlerden biri olarak kabul edilir. 1980'lerin ortalarından itibaren yazdığı eserlerinde postmodernist öğeleri cüretkarca kullanmıştır. Sorokin'in "Goluboye Salo" (Mavi Tuzlu Fındık), "Ochered" (Sıra), "Roman" (Roman) adlı eserleri postmodernist anlayışın Rus edebiyatındaki ilk örnekleri olarak kabul edilir.
Diğer önemli bir Rus yazar olan Viktor Pelevin de postmodernist öğeleri eserlerinde sıkça kullanmıştır. Pelevin, "Generation 'P'" (P Kuşağı), "Omon Ra" (Omon Ra), "Babylon" (Babil) gibi eserleriyle Rus edebiyatındaki postmodernist akımın öncülerinden biri olmuştur.
Rus edebiyatındaki postmodernist akımın tam anlamıyla ne zaman başladığı belirsiz olsa da, Sovyetler Birliği döneminde bile bazı yazarların bu akımı benimsediği ve eserlerinde postmodernist öğeleri kullandığı kesindir. Bugün ise postmodernizm, Rus edebiyatının en önemli akımlarından biri olarak kabul edilmektedir ve birçok Rus yazarın eserlerinde bu akımdan etkiler görülmektedir.