İlk başta, hiççilik (nihilizm) felsefi bir akım olarak genellikle eleştirilir. Geçerli veya anlamlı herhangi bir şeyin olduğunu reddetmeleriyle nedeniyle, hiççilik (nihilizm) ateizm ve postmodernizmle bağlantılıdır. Ancak, hiççilik (nihilizm) tutkulu bir eleştiriyle karşı karşıya kalmıştır.
Öncelikle, Nietzsche hiççiliği eleştirdi. Ona göre, hiççilik (nihilizm) insanlık için olumsuz bir sonuçtur. Hayatın anlamını ve değerini inkar etmek, insanları güçsüzleştirir ve özgüvenlerini kaybetmelerine neden olur. Nietzsche, insanların kendilerine ve hayatlarına anlam katmaları gerektiğini düşünüyordu. Ona göre, bizim gücümüz ve hayatta kalma umudumuz olan bir amaca sahip olmamız gerekiyor.
Bununla birlikte, Karl Jaspers, hiççiliği farklı bir açıdan eleştirdi. Ona göre, hiççilik insanların özgürlüğüne bir tehdittir. Hiçbir şeyin anlamlı veya gerçek olduğunu düşünmek, insanların özgürlüklerini kaybetmesine neden olur. Hatta, hiççiliğin yaygınlaşması, insanların birbirlerine bağlılıklarını ve sorumluluklarını azaltabilir.
Sonuç olarak, hiççilik (nihilizm) felsefi bir akım olarak şiddetli eleştirilere maruz kalmıştır. Nietzsche ve Jaspers gibi düşünürler, hiççiliğin insanları yönlendirebileceği olumsuz sonuçları vurguladılar. Ancak, diğerleri hiççiliği bir özgürlük ve aydınlanma hareketi olarak görüyorlar. Bununla birlikte, hiççiliğin pozitif olabileceği düşünülse bile, çoğunlukla felsefenin varoluşçu, postmodern ve eleştirel teorilerinde eleştirildi.
Öncelikle, Nietzsche hiççiliği eleştirdi. Ona göre, hiççilik (nihilizm) insanlık için olumsuz bir sonuçtur. Hayatın anlamını ve değerini inkar etmek, insanları güçsüzleştirir ve özgüvenlerini kaybetmelerine neden olur. Nietzsche, insanların kendilerine ve hayatlarına anlam katmaları gerektiğini düşünüyordu. Ona göre, bizim gücümüz ve hayatta kalma umudumuz olan bir amaca sahip olmamız gerekiyor.
Bununla birlikte, Karl Jaspers, hiççiliği farklı bir açıdan eleştirdi. Ona göre, hiççilik insanların özgürlüğüne bir tehdittir. Hiçbir şeyin anlamlı veya gerçek olduğunu düşünmek, insanların özgürlüklerini kaybetmesine neden olur. Hatta, hiççiliğin yaygınlaşması, insanların birbirlerine bağlılıklarını ve sorumluluklarını azaltabilir.
Sonuç olarak, hiççilik (nihilizm) felsefi bir akım olarak şiddetli eleştirilere maruz kalmıştır. Nietzsche ve Jaspers gibi düşünürler, hiççiliğin insanları yönlendirebileceği olumsuz sonuçları vurguladılar. Ancak, diğerleri hiççiliği bir özgürlük ve aydınlanma hareketi olarak görüyorlar. Bununla birlikte, hiççiliğin pozitif olabileceği düşünülse bile, çoğunlukla felsefenin varoluşçu, postmodern ve eleştirel teorilerinde eleştirildi.