Tesadüfün varlığına inanmak ve inanmamak arasındaki fark nedir?
Tesadüfün varlığına inanmak ve inanmamak arasındaki fark, kişinin olaylara bakış açısına ve hayata bakışına bağlıdır.
Tesadüfün var olduğuna inanan biri, hayatta karşılaştığı bazı olayların rastgele, bağlantısız ve kontrol edilemez olduğuna inanır. Bu kişi, hayatta karşılaştığı olayların arkasında herhangi bir neden veya amacın olmadığını düşünür. Örneğin, bir kişi bir arkadaşına düşünmeden tesadüfen rastlayabilir veya bir hediye almak istediği şeyi tesadüfen bir mağazada bulabilir. Bu kişiye göre, bu olaylar tamamen rastlantısal ve tesadüf eseridir.
Diğer taraftan, tesadüfün varlığına inanmayan biri, hayatta karşılaştığı olayların her zaman bir nedeni veya amacı olduğuna inanır. Bu kişi, evrende bir düzen ve sebep-sonuç ilişkisi olduğunu düşünür ve her şeyin belirli bir amaç doğrultusunda gerçekleştiğine inanır. Örneğin, bir kişi arkadaşına rastlarsa, bu kişiye göre, bu rastlantısal değil, iki kişinin önceden belirlenmiş yollarının kesişmesidir.
Bu farklı bakış açıları, kişinin hayatında ne kadar kontrol sahibi olduğunu da etkileyebilir. Tesadüfün varlığına inanan biri, hayatta karşılaştığı olayların kontrol edilemeyeceğini düşündüğü için, yaşamında daha az kontrol hisseder. Diğer taraftan, tesadüfün varlığına inanmayan biri, her şeyin bir sebebi olduğuna inandığı için, hayatındaki olayları daha fazla kontrol edebileceğini düşünebilir.