Samuel Johnson'ın Edebiyat Üzerine Görüşleri Nelerdir
Samuel Johnson (1709–1784), İngiliz edebiyatının en etkili eleştirmenlerinden, şairlerinden ve sözlük yazarlarından biridir. "Dr. Johnson" olarak da bilinen bu önemli isim, edebiyat üzerine derin analizleri ve geniş kapsamlı eserleriyle tanınır. Johnson, edebiyatın insanlık üzerindeki etkisini, ahlaki değerlerini ve toplumsal sorumluluklarını ön planda tutan bir anlayışı savunmuştur.Edebiyatın Amacı
- Edebiyatın İşlevi:
Johnson, edebiyatın temel amacının insanları hem eğitmek hem de eğlendirmek olduğunu savunur. Ona göre, başarılı bir edebiyat eseri, ahlaki dersler verirken okuyucunun ilgisini canlı tutmalıdır.- "Edebiyatın nihai amacı, insan hayatını anlamak ve onu daha iyi hale getirmektir."
- Ahlaki Sorumluluk:
Johnson, edebiyatın ahlaki bir sorumluluğu olduğuna inanır. Yazarların, toplumun etik değerlerini güçlendiren ve bireylere rehberlik eden eserler üretmesi gerektiğini düşünür.- "Sanatın güzelliği, erdemin öğretisiyle birleşmelidir."
Sanat ve Gerçekçilik
- Johnson, edebiyatın hayattan gerçek kesitler sunması gerektiğini savunur. Ona göre, bir edebi eser, okuyucuların gerçek hayattaki deneyimlerini yansıtmalı ve onları derinden etkilemelidir:
- "Edebiyat, doğanın ve insanlığın bir aynası olmalıdır."
- Evrensel İnsan Deneyimi:
Johnson, iyi edebiyatın evrensel bir insan deneyimi sunması gerektiğini belirtir. Ona göre, zaman ve mekânı aşan eserler, kalıcılığını koruyacaktır.
Edebiyat Eleştirisi ve Johnson'ın Yöntemi
Samuel Johnson, eleştirmenlikte titizlik ve adaleti ön planda tutmuş, eserleri değerlendirirken şunları önemsemiştir:1. Ahlaki ve Duygusal Etki
- Edebiyatın okuyucuda bir etki bırakması gerektiğine inanır. Bir eserin, okuyucunun düşüncelerini değiştirmesi veya duygularını harekete geçirmesi, onun başarısının ölçütüdür.
2. Tarz ve Dil Kullanımı
- Johnson, yazarların sade ama etkili bir dil kullanmaları gerektiğini savunur. Süslemeli ve karmaşık bir dilin, okuyucuyla yazar arasındaki bağı zayıflatabileceğine inanır.
3. Biçim ve İçerik Dengesi
- Johnson, bir eserin hem biçim hem de içerik açısından dengeli olması gerektiğini savunur. Şiir ve düzyazıda bu dengeyi yakalayan eserleri başarılı bulur.
Shakespeare Üzerine Görüşleri
Samuel Johnson, Shakespeare’in eserlerini eleştirdiği ve analiz ettiği "Preface to Shakespeare" adlı eseriyle tanınır.Shakespeare’in Güçlü Yanları
- Karakterlerin Evrenselliği:
Shakespeare’in karakterlerinin zamansız ve evrensel olduğunu savunur. Onların insani doğayı derin bir şekilde yansıttığını belirtir.- "Shakespeare’in karakterleri, doğanın aynasıdır."
- Dil ve Üslup:
Johnson, Shakespeare’in dilini etkileyici ve zengin bulur, ancak zaman zaman gereksiz süslemelerle karmaşık hale getirdiğini eleştirir.
Eleştiriler
- Olay Örgüsü:
Johnson, Shakespeare’in bazen olay örgüsünü fazla karmaşık hale getirdiğini ve mantıksızlıklar barındırdığını söyler. - Ahlaki Derslerin Eksikliği:
Bazı eserlerinde belirgin bir ahlaki dersin bulunmamasını eleştirir.
Şiir Üzerine Görüşleri
Johnson, şiirin, insan duygularını en yoğun şekilde ifade eden bir sanat dalı olduğunu düşünür. Şiir hakkında görüşleri şu şekilde özetlenebilir:- Doğallık:
Şiirin, duyguları ve düşünceleri doğrudan ve sade bir şekilde yansıtması gerektiğine inanır. - Ahlaki Rehberlik:
Şiir, okuyucularına ahlaki bir ders vermeli ve onların hayatlarını olumlu yönde etkilemelidir. - Hayal Gücünün Önemi:
Johnson, hayal gücünü şiirin temel unsurlarından biri olarak görür. Ancak hayal gücünün, gerçekçilikle dengelenmesi gerektiğini savunur.
Edebiyatın Toplum Üzerindeki Etkisi
- Toplumsal Değişim:
Johnson, edebiyatın toplumun ahlaki ve sosyal yapısını dönüştürme gücüne sahip olduğuna inanır. İyi bir yazar, toplumu doğru yöne yönlendirebilir. - Eğitim ve Bilinçlendirme:
Edebiyat, bireylerin bilgi birikimini artıran ve onları daha bilinçli hale getiren bir araçtır.
Sonuç: Samuel Johnson’ın Edebiyat Anlayışı
Samuel Johnson, edebiyatı yalnızca bir sanat dalı olarak değil, aynı zamanda insanlara rehberlik eden bir araç olarak görmüştür. Ona göre, başarılı bir eser, okuyucuyu hem eğlendirmeli hem de ahlaki ve entelektüel olarak geliştirmelidir. Edebiyatın evrenselliğini ve insan doğasını yansıtma gücünü vurgulayan görüşleri, bugün hâlâ edebiyat eleştirisinin temel taşları arasında yer alır.Sizce Samuel Johnson'ın edebiyat üzerine en ilham verici düşüncesi hangisidir? Onun eserlerinden hangilerini okumak isterdiniz?
Son düzenleme: