Samuel Johnson, 18. yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen isimlerinden biridir. O, edebiyat ve dil üzerine yaptığı çalışmalarla literatür tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Johnson'ın edebiyat üzerine görüşleri, hem dönemi hem de sonraki edebi akımları etkilemiş ve değerli katkılarda bulunmuştur.
Johnson, edebiyatı "neredeyse tüm zihinsel faaliyetlerin temeli" olarak görmekteydi. Ona göre edebiyat, insanların düşünce ve duygularını ifade etme, dünyayı anlama ve öğrenme yöntemi olarak kullanılan önemli bir araçtı. Johnson'a göre, edebiyat insanların yaşamlarını daha iyi anlamalarını sağlar ve onları daha iyi birer insan yapar.
Johnson, edebiyatın amacının eğlendirmek ve eğitmek olduğunu savunmaktaydı. Ona göre bir eser, salt eğlendirici niteliklere sahip olmalı, aynı zamanda okuyucuya bir şeyler öğretmelidir. Bu, edebiyatın toplumsal bir görevi olduğu anlamına gelmektedir. Johnson'a göre, bir eserin değeri, onun insanlara katkı sağlama becerisine bağlıdır.
Edebiyat üzerine çalışmalarında Johnson, dilin önemine de özel bir vurgu yapar. Ona göre doğru ve etkili bir dil kullanmak, bir yazarın eserini başarılı kılan unsurlardan biridir. Johnson, dilin doğruluğuna, anlaşılırlığına ve etkileyiciliğine büyük önem verir. Dilin duygusal ve estetik bir araç olduğunu savunur ve yazarların dil becerilerini geliştirmeleri gerektiğini vurgular.
Ayrıca Johnson, eleştiri üzerine de önemli çalışmalar yapmıştır. Ona göre eleştiri, bir eserin değerini değerlendirmenin bir yoludur. Eleştirmenlerin bağımsız olması ve tarafsız bir şekilde eserleri değerlendirebilmesi önemlidir. Eleştiriye göre edebi eserlerin ölçütleri vardır ve yazarlar bu ölçütlere uymalıdır.
Sonuç olarak, Samuel Johnson'ın edebiyat üzerine görüşleri, hem döneminin edebi akımlarını hem de sonraki yıllardaki edebi çalışmaları etkilemiştir. Onun eserleri ve düşünceleri, edebiyatın insanları eğiten, aydınlatan ve eğlendiren bir araç olduğunu vurgulamıştır. Johnson, edebiyatın dil ve eleştiri ile birleştirildiğinde daha da etkili hale geleceğini savunmuş ve yazarların bu alanlarda yeteneklerini geliştirmelerini teşvik etmiştir. Samuel Johnson, edebiyat dünyasına büyük katkılarda bulunmuş bir düşünürdür.
Johnson, edebiyatı "neredeyse tüm zihinsel faaliyetlerin temeli" olarak görmekteydi. Ona göre edebiyat, insanların düşünce ve duygularını ifade etme, dünyayı anlama ve öğrenme yöntemi olarak kullanılan önemli bir araçtı. Johnson'a göre, edebiyat insanların yaşamlarını daha iyi anlamalarını sağlar ve onları daha iyi birer insan yapar.
Johnson, edebiyatın amacının eğlendirmek ve eğitmek olduğunu savunmaktaydı. Ona göre bir eser, salt eğlendirici niteliklere sahip olmalı, aynı zamanda okuyucuya bir şeyler öğretmelidir. Bu, edebiyatın toplumsal bir görevi olduğu anlamına gelmektedir. Johnson'a göre, bir eserin değeri, onun insanlara katkı sağlama becerisine bağlıdır.
Edebiyat üzerine çalışmalarında Johnson, dilin önemine de özel bir vurgu yapar. Ona göre doğru ve etkili bir dil kullanmak, bir yazarın eserini başarılı kılan unsurlardan biridir. Johnson, dilin doğruluğuna, anlaşılırlığına ve etkileyiciliğine büyük önem verir. Dilin duygusal ve estetik bir araç olduğunu savunur ve yazarların dil becerilerini geliştirmeleri gerektiğini vurgular.
Ayrıca Johnson, eleştiri üzerine de önemli çalışmalar yapmıştır. Ona göre eleştiri, bir eserin değerini değerlendirmenin bir yoludur. Eleştirmenlerin bağımsız olması ve tarafsız bir şekilde eserleri değerlendirebilmesi önemlidir. Eleştiriye göre edebi eserlerin ölçütleri vardır ve yazarlar bu ölçütlere uymalıdır.
Sonuç olarak, Samuel Johnson'ın edebiyat üzerine görüşleri, hem döneminin edebi akımlarını hem de sonraki yıllardaki edebi çalışmaları etkilemiştir. Onun eserleri ve düşünceleri, edebiyatın insanları eğiten, aydınlatan ve eğlendiren bir araç olduğunu vurgulamıştır. Johnson, edebiyatın dil ve eleştiri ile birleştirildiğinde daha da etkili hale geleceğini savunmuş ve yazarların bu alanlarda yeteneklerini geliştirmelerini teşvik etmiştir. Samuel Johnson, edebiyat dünyasına büyük katkılarda bulunmuş bir düşünürdür.