Polo, hem atletik hem de stratejik yönü olan bir spor dalıdır ve dünya genelinde yaygın olarak oynanmaktadır. Ancak, polo tabiri dışındaki insanlar için bazı özel terimler anlaşılmaz olabilmektedir. Bu nedenle, polo oynayan insanlar için özel bir lingo vardır. Bu makalede, polo'da kullanılan özel terimleri keşfedeceksiniz.
Birinci terimimiz 'chukka' adı verilen zaman dilimidir. Polo, oyunu 6 ya da 8 "chukka" adı verilen zaman parçalarına bölüştürür ve her bir chukka 7,5 dakika sürer. Oyun toplamda 4 ya da 6 chukka sürebilir.
Güçlü vuruş yapmak için kullanılan bir başka terim, "swing"dir. Bu, polocunun mallet'yi sallayarak topa hızlı bir darbe vurmasını tanımlar. İyi bir swing, oyuncunun topu yüksek bir hızda vurmasına ve uzaklaştırmasına yardımcı olur.
Sadelik, oyuncuların bilerek veya bilmeden bir takım arkadaşına darbe vurmasıdır. Bu polo'da yasak olan bir davranıştır ve oyuncuların rakiplerini oynarken ve topu atarken dikkatli olmalarını gerektirir.
“Line of the Ball” polo'da önemli bir terimdir. Bu, topun hareket yönü ile polocunun potansiyel seyir yönünün kesiştiği sanal bir çizgidir. Polocu, line of the ball'u takip ederek topu kontrol etmek ve maçta hedeflerine ulaşmak için stratejiler geliştirir.
Son olarak, "pony" polo'nun kilit unsurlarından biridir ve oyunun taşıyıcı bacaklarıdır. Polo ponileri, atletik özellikleri ve süratleri ile ünlüdürler ve oyuncular tarafından maçta hızlı ve stratejik hareketler yapmak için kullanılırlar.
Polo, diğer sporlardan farklı özellikleri olan ilginç bir spor dalıdır. Özel lingo veya terimler, oyunun taktikleri ve stratejileri hakkında bilgi verir. Bu nedenle, polo'yu oynamak ve izlemek için bu terimlerin anlaşılması önemlidir. Yukarıdaki terimleri anladığınıza göre, bir polo maçını izlemek ve bu harika spordan keyif almak daha kolay hale gelecektir.
Birinci terimimiz 'chukka' adı verilen zaman dilimidir. Polo, oyunu 6 ya da 8 "chukka" adı verilen zaman parçalarına bölüştürür ve her bir chukka 7,5 dakika sürer. Oyun toplamda 4 ya da 6 chukka sürebilir.
Güçlü vuruş yapmak için kullanılan bir başka terim, "swing"dir. Bu, polocunun mallet'yi sallayarak topa hızlı bir darbe vurmasını tanımlar. İyi bir swing, oyuncunun topu yüksek bir hızda vurmasına ve uzaklaştırmasına yardımcı olur.
Sadelik, oyuncuların bilerek veya bilmeden bir takım arkadaşına darbe vurmasıdır. Bu polo'da yasak olan bir davranıştır ve oyuncuların rakiplerini oynarken ve topu atarken dikkatli olmalarını gerektirir.
“Line of the Ball” polo'da önemli bir terimdir. Bu, topun hareket yönü ile polocunun potansiyel seyir yönünün kesiştiği sanal bir çizgidir. Polocu, line of the ball'u takip ederek topu kontrol etmek ve maçta hedeflerine ulaşmak için stratejiler geliştirir.
Son olarak, "pony" polo'nun kilit unsurlarından biridir ve oyunun taşıyıcı bacaklarıdır. Polo ponileri, atletik özellikleri ve süratleri ile ünlüdürler ve oyuncular tarafından maçta hızlı ve stratejik hareketler yapmak için kullanılırlar.
Polo, diğer sporlardan farklı özellikleri olan ilginç bir spor dalıdır. Özel lingo veya terimler, oyunun taktikleri ve stratejileri hakkında bilgi verir. Bu nedenle, polo'yu oynamak ve izlemek için bu terimlerin anlaşılması önemlidir. Yukarıdaki terimleri anladığınıza göre, bir polo maçını izlemek ve bu harika spordan keyif almak daha kolay hale gelecektir.