Kur'an-ı Kerim'in Mümin (Gafir) Suresi, doğada ve hayvanlarla ilgili birçok ayeti barındırmaktadır. Bu ayetler, insanlığa doğanın ve hayvanların güzelliklerini ve kudretini hatırlatırken aynı zamanda Allah'ın yaratma gücünü de vurgulamaktadır.
Surenin 19. ayetinde, "Gökleri ve yeri yoktan var eden, size kendinizden eşler yaratan ve hayvanlardan da sizin için rızık çıkaran Allah'ın yeryüzünde işaretler vardır" denmektedir. Bu ayet, Allah'ın yaratma gücüne ve insanlara verdiği nimetlere dikkat çekmektedir. İnsanların yaşamasına olanak sağlayan tüm bu doğal kaynakların varlığı, Allah'ın sonsuz lütfu ve şefkatinden kaynaklanmaktadır.
Surenin 21. ayetinde ise "Allah, gökleri ve yeri hakikatiyle yarattı, emri yalnızca bir kelimeyle olur. De ki: 'Sizin Allah'ınız ne kadar büyüktür?'" denmektedir. Bu ayet, Allah'ın yaratma gücünün sınırsız olduğunu ve emrinin tek bir kelimeyle yerine getirildiğini ifade etmektedir. Ayrıca insanoğlunun Allah'ın büyüklüğünü tam olarak anlayamayacağı da bu ayetle vurgulanmaktadır.
Surenin 79. ayetinde ise "Allah sizin içinizden hayvanlar yarattı; onlardan sıcak suyunu çıkarırsınız, onlarda yiyenler ve süslenenler vardır" denmektedir. Bu ayet, insanların hayvanlarla olan ilişkisine dikkat çekmektedir. İnsanlar, hayvanları sadece besin kaynağı olarak değil aynı zamanda süsleme amacıyla da kullanmaktadır. Ancak bu ayette de vurgulandığı gibi, hayvanlar sadece insanların kullanımı için yaratılmamıştır. Onlar, doğanın dengesi için de önemlidir.
Surenin 37. ayeti ise "Ve hiçbir canlı yoktur ki, onun için rızkı Allah'ın üzerindedir. Allah onun yaratılışında ne belirlemişse onu verecektir. Allah her şeyi bilendir" şeklindedir. Bu ayet de, Allah'ın rızık kaynağı olduğunu ve hayvanların da bu kaynaktan istifade ettiğini ifade etmektedir.
Sonuç olarak Mümin (Gafir) Suresi'ndeki doğa ve hayvanlarla ilgili ayetler insanlara doğanın güzelliğini hatırlatırken, aynı zamanda yaratılışın sırlarını da vurgulamaktadır. İnsanların eşref-i mahlukat olduğunu ifade eden Kur'an, doğaya ve hayvanlara da saygı göstermemizi, onların da Allah'ın yaratıkları olduğunu unutmamamızı hatırlatmaktadır. Böylece insanlar, doğayla uyum içinde yaşayarak, Allah'ın yarattığı her şeyi takdir edebilir ve ona şükrederek yaşayabilirler.
Surenin 19. ayetinde, "Gökleri ve yeri yoktan var eden, size kendinizden eşler yaratan ve hayvanlardan da sizin için rızık çıkaran Allah'ın yeryüzünde işaretler vardır" denmektedir. Bu ayet, Allah'ın yaratma gücüne ve insanlara verdiği nimetlere dikkat çekmektedir. İnsanların yaşamasına olanak sağlayan tüm bu doğal kaynakların varlığı, Allah'ın sonsuz lütfu ve şefkatinden kaynaklanmaktadır.
Surenin 21. ayetinde ise "Allah, gökleri ve yeri hakikatiyle yarattı, emri yalnızca bir kelimeyle olur. De ki: 'Sizin Allah'ınız ne kadar büyüktür?'" denmektedir. Bu ayet, Allah'ın yaratma gücünün sınırsız olduğunu ve emrinin tek bir kelimeyle yerine getirildiğini ifade etmektedir. Ayrıca insanoğlunun Allah'ın büyüklüğünü tam olarak anlayamayacağı da bu ayetle vurgulanmaktadır.
Surenin 79. ayetinde ise "Allah sizin içinizden hayvanlar yarattı; onlardan sıcak suyunu çıkarırsınız, onlarda yiyenler ve süslenenler vardır" denmektedir. Bu ayet, insanların hayvanlarla olan ilişkisine dikkat çekmektedir. İnsanlar, hayvanları sadece besin kaynağı olarak değil aynı zamanda süsleme amacıyla da kullanmaktadır. Ancak bu ayette de vurgulandığı gibi, hayvanlar sadece insanların kullanımı için yaratılmamıştır. Onlar, doğanın dengesi için de önemlidir.
Surenin 37. ayeti ise "Ve hiçbir canlı yoktur ki, onun için rızkı Allah'ın üzerindedir. Allah onun yaratılışında ne belirlemişse onu verecektir. Allah her şeyi bilendir" şeklindedir. Bu ayet de, Allah'ın rızık kaynağı olduğunu ve hayvanların da bu kaynaktan istifade ettiğini ifade etmektedir.
Sonuç olarak Mümin (Gafir) Suresi'ndeki doğa ve hayvanlarla ilgili ayetler insanlara doğanın güzelliğini hatırlatırken, aynı zamanda yaratılışın sırlarını da vurgulamaktadır. İnsanların eşref-i mahlukat olduğunu ifade eden Kur'an, doğaya ve hayvanlara da saygı göstermemizi, onların da Allah'ın yaratıkları olduğunu unutmamamızı hatırlatmaktadır. Böylece insanlar, doğayla uyum içinde yaşayarak, Allah'ın yarattığı her şeyi takdir edebilir ve ona şükrederek yaşayabilirler.