Biyolojik evrim teorisi, canlıların çevresel değişimlere tepki vererek uyum sağladığı ve bu uyumun sonucunda çeşitliliğin arttığı bir süreçtir. Bu değişimlerin temelinde mutasyonlar yatar. Mutasyonlar, bir canlının DNA'sında meydana gelen rastgele değişikliklerdir. Bu değişiklikler, bir organizmanın morfolojik, fizyolojik veya davranışsal özelliklerinde değişiklikler yapabilir.
Adaptasyonlar da biyolojik evrimin bir diğer önemli faktörüdür. Adaptasyonlar, bir canlının çevresindeki değişikliklere uyum sağlaması için yaptığı değişikliklerdir. Bu değişiklikler, bir canlının hayatta kalma şansını artırır ve türün çeşitliliğinin artmasına yardımcı olur.
Doğal seçilim ise, uyumlu özelliklere sahip olan canlıların daha fazla hayatta kalma ve üreme şansına sahip olması ve bu özelliklerin nesiller boyunca yayılmasıdır. Örneğin, bir ortamda daha uzun boyutlu yumuşakçaların daha fazla av alma şansı olacağı için, uzun boyutlu yumuşakçaların diğerlerine göre daha fazla üreme şansı olacaktır ve bu durum daha uzun boyutlu yumuşakçaların nesiller boyunca daha yaygın hale gelmesine neden olur.
Sonuç olarak, biyolojik evrim teorisi, canlıların zaman içinde değişime uğrarak yeni türlerin oluşmasının mümkün olduğunu savunan bir bilimsel teoridir. Bu süreç, mutasyonlar, adaptasyonlar ve doğal seçilim gibi faktörlerin bir arada işlemesinden oluşur.