Biyolojik bütünleşme, canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini ifade eder. Bu etkileşimler, farklı organizmalar arasında beslenme, üreme, savunma, habitat paylaşımı gibi birçok farklı şekilde gerçekleşebilir.
Canlılar arasındaki beslenme ilişkileri, örneğin bir otoburun bitkiyi tüketmesi veya bir etçilin başka bir hayvanı avlaması, biyolojik bütünleşmenin bir örneğidir. Bir organizma diğer organizmaları tüketiyor veya avlanıyor olabilir, bu durumda bu organizma diğerleriyle bütünleşir.
Aynı şekilde, üreme de biyolojik bütünleşmenin önemli bir parçasıdır. Başka bir organizmayla çiftleşerek çocuk sahibi olmak veya döllenme, türler arasında genetik materyal alışverişini mümkün kılarak biyolojik çeşitlilik sağlar. Bu çiftleşme ve döllenme olayları, türler arasında bir bağlantı oluşturarak biyolojik bütünleşmeyi sağlar.
Savunma, bir organizmanın kendisini zararlı etkilerden koruma yeteneğidir ve bu da biyolojik bütünleşmenin bir parçasıdır. Örneğin, bazı türlerde bulunan dikenler veya zehir gibi savunma mekanizmaları, diğer organizmaların saldırılarından korunmaya yardımcı olur.
Ayrıca, organizmaların belirli bir habitatı paylaşmaları da biyolojik bütünleşmeyi sağlar. Örneğin, bir ormanda yaşayan türler, aynı ortamı paylaşarak birbirleriyle etkileşim içerisindedir. Bu etkileşimler, türler arasında yarışma, ortak kaynakları paylaşma veya birbirleriyle uyum içinde yaşamayı gerektirebilir.
Biyolojik bütünleşme, canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen ekoloji biliminin temel konularından biridir. Bu bütünleşme, canlı dünyasının karmaşıklığını ve çeşitliliğini anlamamıza yardımcı olur.