Ben Jonson'ın Shakespeare ile ilişkisi, İngiliz edebiyat tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Her ne kadar zamanla bazı tartışmalara yol açmış olsa da, bu iki büyük yazar arasındaki ilişki birçok akademisyenin ilgisini çekmiştir.
İlginç bir şekilde, Jonson ve Shakespeare aynı dönemde yaşamış ve aynı tiyatro sahnesinde çalışmışlardır. Jonson, Shakespeare'in eserlerinin tartışmasız bir hayranıydı ve onu "Roma'daki Kral Lear"a eşdeğer bir yazar olarak görmekteydi. Bu kadar büyük bir hayranlık, Jonson'ın Shakespeare ile olan ilişkisini de şekillendirmiştir.
Ancak, bazı tartışmalara rağmen, Jonson ve Shakespeare arasında bir rekabet olduğuna dair pek az kanıt bulunmaktadır. Aslında, Jonson birçok kez Shakespeare'i övmüş ve onun büyük bir deha olduğunu kabul etmiştir. Bunun yanında, Shakespeare de Jonson'a karşı büyük bir saygı ve hayranlık duymaktadı.
İki yazar arasındaki en ünlü etkileşimleri, Shakespeare'in "Büyülü Sıfat" adlı eserinin başyapıtı olmasıyla bilinen Paul's Sahnesi için yazdığı epilogdur. Bu epilogda Shakespeare, Jonson'un birçok yeteneğini övmüş ve onu "Shakespeare'in en iyi çağına bozuk bir ayna" olarak tanımlamıştır.
Jonson da Shakespeare hakkında benzer şekilde övgü dolu sözler sarf etmiştir. Onu "sonraki çağlara ilham veren büyük bir yazar" olarak tanımlamış ve onunla aynı sahnede çalışmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak, Jonson'ın Shakespeare ile ilişkisi övgü ve hayranlık dolu bir ilişki olarak tanımlanabilir. Her ne kadar bazı tartışmalar ve rekabet iddiaları olsa da, bu iki büyük yazarın birbirlerinin yeteneklerini takdir ettiği ve birbirlerine saygı duyduğu açıktır. Jonson, Shakespeare'i büyük bir deha ve ilham kaynağı olarak görmüş ve onunla aynı sahnede çalışmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu belirtmiştir.
İlginç bir şekilde, Jonson ve Shakespeare aynı dönemde yaşamış ve aynı tiyatro sahnesinde çalışmışlardır. Jonson, Shakespeare'in eserlerinin tartışmasız bir hayranıydı ve onu "Roma'daki Kral Lear"a eşdeğer bir yazar olarak görmekteydi. Bu kadar büyük bir hayranlık, Jonson'ın Shakespeare ile olan ilişkisini de şekillendirmiştir.
Ancak, bazı tartışmalara rağmen, Jonson ve Shakespeare arasında bir rekabet olduğuna dair pek az kanıt bulunmaktadır. Aslında, Jonson birçok kez Shakespeare'i övmüş ve onun büyük bir deha olduğunu kabul etmiştir. Bunun yanında, Shakespeare de Jonson'a karşı büyük bir saygı ve hayranlık duymaktadı.
İki yazar arasındaki en ünlü etkileşimleri, Shakespeare'in "Büyülü Sıfat" adlı eserinin başyapıtı olmasıyla bilinen Paul's Sahnesi için yazdığı epilogdur. Bu epilogda Shakespeare, Jonson'un birçok yeteneğini övmüş ve onu "Shakespeare'in en iyi çağına bozuk bir ayna" olarak tanımlamıştır.
Jonson da Shakespeare hakkında benzer şekilde övgü dolu sözler sarf etmiştir. Onu "sonraki çağlara ilham veren büyük bir yazar" olarak tanımlamış ve onunla aynı sahnede çalışmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak, Jonson'ın Shakespeare ile ilişkisi övgü ve hayranlık dolu bir ilişki olarak tanımlanabilir. Her ne kadar bazı tartışmalar ve rekabet iddiaları olsa da, bu iki büyük yazarın birbirlerinin yeteneklerini takdir ettiği ve birbirlerine saygı duyduğu açıktır. Jonson, Shakespeare'i büyük bir deha ve ilham kaynağı olarak görmüş ve onunla aynı sahnede çalışmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu belirtmiştir.