Mucize olan aşk değildi halbuki.
Yalnız doğduk yalnız öleceğiz, biliyoruz.
İki yalnızlık arasında,
Farkında olarak,
Bilerek ve görerek yalnız kalmayı istemek
Çok büyük bir erdemdi.
Dünyaya gözümüzü açtığımız anda başladık kucaklaşmaya, sarılmaya, koklaşmaya
Bi anda sıcak kucaktan inmek canımızı yakacak elbet.
Sıcak kucak müptezelliği ile kendimizi boğacağız sorumluluklara.
Omuzlar başlayacak ilk önce ağrımaya.
Beline vurmadan ağrı, görebilirsen ne âlâ!
Göremezsen bükecek acımadan lahzâ!
Dizlerin titremeye başladıysa,
Geçmiş olsun..
Tekrar tekrar devam, sıfırdan başlamaya…
Mucize olan aşk değildi halbuki
Güven ve sevgi dolu sıcak kucaktı
Bunu bulduğumuzu zannettiğimiz her kişi
Yalancı bir ebeveyn olacaktı.
Yalancı memeden alışkınız ya zaten.
Benzese yeter.
Misyonunu yerine getirmese de olur.
Varlığı boşluk doldurur.
Doyurmasa da yeter!
Mucize olan aşk değildi halbuki.
Mucize olan,
Boşluktur, alışmışlıktır, arzudur, tatmindir, istemdir..
İstediğini gerçekleştiremeyen
Ne istediğini bilmeyendir.
Meczuptan hallice bir tembeldir.
Mucize olan aşk olamaz,
‘Aşık’ mucize olur ama ‘aşk’ olmaz.
Aşk”ın mucize olduğu yerde
“Aşık” köle olur, mucize olmaz…