Yeşil alanların korunması için hangi hukuki düzenlemeler bulunmaktadır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 29 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    29

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Yeşil alanlar, doğanın bize sunduğu en değerli varlıklardır. Bu alanlar, insanların nefes almasını sağlar, doğal yaşamın devamını destekler ve ekosistemin denge sağlamasına katkıda bulunur. Ancak günümüzde büyük bir kentsel dönüşüm ve yapılaşma süreciyle karşı karşıyayız. Bu da yeşil alanların korunmasını ve sürdürülebilir şekilde kullanımını önemli hale getirir.

Yeşil alanların korunması ve kullanılmasıyla ilgili hukuki düzenlemeler ülkemizde çeşitli kanunlar ve yönetmeliklerle sağlanmaktadır. Bunlardan en önemlisi 1983 yılında kabul edilen ve 1985 yılında yürürlüğe giren 2872 sayılı Çevre Kanunu'dur. Bu kanun, doğal ve kültürel çevrenin korunmasını ve geliştirilmesini amaçlar. Kanun, yeşil alanların korunmasıyla ilgili genel prensipleri belirler ve bu alanda yapılacak düzenlemeleri yönlendirir.

Ayrıca, belediyelerin sorumluluk alanında bulunan yeşil alanların korunması ve düzenlenmesi ile ilgili olarak 2005 yılında çıkan ve 5393 sayılı Belediye Kanunu da önemlidir. Bu kanuna göre belediyeler, ilgili mevzuat çerçevesinde yeşil alanların korunmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bunun yanı sıra, belediyelerin yeşil alan planlaması, yeşil alanların kullanımı ve bakımı, ağaçlandırma ve peyzaj konularında yetkileri bulunmaktadır.

Koruma altına alınan doğal ve tarihi sit alanları ile milli parklar ve tabiat parkları gibi alanlar da yeşil alanların korunmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığı alanlardır. Bu alanların korunmasıyla ilgili olarak 1983 yılında çıkan ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, önemli bir hukuki düzenlemedir. Kanun, doğal ve kültürel varlıkların korunmasını düzenler ve yeşil alanların sürdürülebilir şekilde kullanılması için önlemler alır.

Son olarak, yakın dönemde yapılan düzenlemeler arasında 2019 yılında kabul edilen ve 7143 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 14. maddesi yer alır. Bu madde, avukatların doğal ve çevresel hakları savunma yükümlülüğünü düzenler ve yeşil alanların korunmasına hukuki destek sağlar. Buna göre, avukatlar müvekkillerini yeşil alanların korunması ve düzenlenmesi davalarında temsil ederek, hukuki süreçte aktif rol alır.

Yeşil alanların korunması için başta Çevre Kanunu olmak üzere çeşitli hukuki düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, yeşil alanların sürdürülebilir kullanımını sağlamayı ve doğal çevrenin korunmasını amaçlar. Ancak koruma ve düzenleme süreçlerinde sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve bireylerin aktif rol alması da büyük önem taşır. Unutmayalım, yeşil alanlar doğanın bize armağanıdır ve bizim onları korumamız gerekmektedir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,379
113

İtibar Puanı:

Yeşil alanların korunması için hukuki düzenlemelerin yanı sıra, toplumun bilinçlenmesi ve katılımı da önemli bir etken olacaktır. Hukuki düzenlemelerin uygulanması ve etkin bir şekilde işlemesi için toplumun bu konuda duyarlı olması ve doğal çevrenin korunması konusunda sorumluluk alması gerekmektedir. Bu konuda vatandaşların çevre bilinci geliştirmesi, çevre katılımı mekanizmalarından yararlanması ve yeşil alanların korunması için aktif bir şekilde görev üstlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, yerel yönetimlerin de yeşil alanların korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına yönelik politikalar geliştirmeleri önemlidir. Belediyeler, yeşil alanları düzenlemek, bakımını yapmak ve halkın kullanımına sunmakla sorumludur. Bu nedenle, belediyelerin yeşil alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda etkin bir şekilde çalışmaları gerekmektedir.

Son olarak, hukuki düzenlemelerin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için denetim ve cezai yaptırımların da önemli olduğunu unutmamak gerekmektedir. Yeşil alanların korunması ve kullanılmasıyla ilgili olarak yapılan hukuki düzenlemelerin denetlenmesi ve ihlal edenlere cezai yaptırımların uygulanması, bu alanların korunmasında caydırıcı bir etki yaratabilir.

Yeşil alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı, toplumun her bireyinin sorumluluğu altındadır. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra, toplumun çevre bilinciyle hareket etmesi ve yeşil alanların korunması için aktif rol alması önemlidir. Bu sayede doğal çevremizi koruyabilir ve gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir yaşam alanı bırakabiliriz.
 

Funda Çelik

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
51
236
33

İtibar Puanı:

Yeşil alanların korunması için aşağıda belirtilen hukuki düzenlemeler bulunmaktadır:

1. İmar Kanunu (3194 sayılı kanun): Bu kanun, yeşil alanların korunması için planlama, kullanım ve izin süreçlerini düzenler. Yeşil alanların belirlenmesini ve planlanmasını sağlar.

2. Koruma Kurulu Kararları: Bakanlık veya yerel yönetimlerce oluşturulan Koruma Kurulları, korunması gereken yeşil alanların niteliklerini belirler ve koruma tedbirlerini alır.

3. Tabiatı Koruma Kanunu (2873 sayılı kanun): Bu kanun, doğal ve yeşil alanların korunması için düzenlemeler yapar. Tabiat parkları, doğal sit alanları ve özel çevre koruma bölgeleri gibi korunan alanları tanımlar.

4. Su Kanunu (6763 sayılı kanun): Bu kanun, su kaynaklarının ve su havzalarının korunmasını düzenler. Yeşil alanların su kaynakları ve havzalarıyla ilişkisine yönelik hükümler içerir.

5. Kıyı Kanunu (3621 sayılı kanun): Bu kanun, kıyı bölgelerinin korunması ve kullanımıyla ilgili düzenlemeler yapar. Yeşil alanlar içerisinde bulunan kıyı bölgelerinin korunmasını sağlar.

6. Çevre Kanunu (2872 sayılı kanun): Bu kanun, doğal çevrenin korunmasını ve yenilenmesini hedefler. Yeşil alanların çevresel etkilerini kontrol eder ve koruma tedbirlerini belirler.

Bu düzenlemelerin uygulanmasını sağlamak ve yeşil alanların korunmasını denetlemekle görevli olan kurumlar ise yerel yönetimler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve ilgili diğer kamu kurumlarıdır.
 
Geri
Üst Alt