Vahdet-i Vücud felsefesi, Akaid ve İslam felsefesi arasında bir köprü gören bir İslam felsefesi hareketidir. “Vahdet-i Vücud” adı, Arapça cümleciler tarafından kullanılan “wihdat ul-wujûd” olarak tarif edilebilir. Bu terim, “birliğin varlık” anlamına gelmektedir. Vahdet-i Vücud felsefesi, metafizik ayin ve mistisizm üzerine büyük bir etkiye sahiptir.
Vahdet-i Vücud, mantıksal ve mevcut teolojik argümanlar üzerinden çalışan kendine has bir anlayışa sahiptir. Vahdet-i Vücud, tüm olgularda, Allah’ın bir tek bütünlük hakkındaki inancının gerçekleşmesini sağlar. Vahdet-i Vücud, insan bilinci, doğal ekonomiyi ve çoğu insanlık görevini öne çıkartır.
Vahdet-i Vücud felsefesinin temel tezi, tek bir varlık olan Allah kavramıdır. Allah’tan başka birşeyin olmadığına inanılmaktadır. Allah’a inananlar, kendisine gelen ilahi iletişimlerini kendi farkındalıklarının üstündeki büyüleyici ve çok daha güçlü varlıkla iletişime geçmekte olduklarını düşünmektedir. Allah’ın her şeyi yaratmaya ve kontrol etmeye gücü olduğuna inanılmaktadır.
Vahdet-i Vücud felsefesi, diğer İslam felsefeleriyle çok farklıdır. Vahdet-i Vücud, insanın doğasının, evrenin doğasının ve Allah’ın arasındaki sıkı ilişkileri onaylar. İslam’ın bu felsefesi, araya sıkışan çok azanlar dışında, çoğunda kabul edilmektedir.
Vahdet-i Vücud felsefesi, insanların ve evrenin tüm oluşumlarının hakikatlerini aramaya ve bu noktalarda köklü değişimler yapmaya çağırır. İslam’ın bu felsefesi, var olan zorluklara dayanıklılık, kabulleniş ve selamet için isteklilik değerlendirilmesini talep etmektedir.
Vahdet-i Vücud felsefesi, arka planını Hz. Muhammed’in ortaya attığı peygamberlik ile destekleyen Popüler İslami hareketlerden biridir. Vahdet-i Vücud’un başlangıcı, 14. yüzyıl İslam bilgini Abd al-Karim Jili’nin (ölüm: 832) çalışmalarına dayanmaktadır. Birçok İslami filozof, Jili'nin eserleri üzerinde çalışmalar yapmış ve bunlar yeni eserler üzerinde etkili olmuştur. Popüler İslam felsefesi olarak Vahdet-i Vücud, Ortadoğu’da, İran’da, Pakistan’da, Afganistan’da ve Hindistan’da yaygın bir şekilde kabul görmüştür.