Türkiye'deki doğal sit alanları hangi hukuki korumalar altındadır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 40 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    40

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Türkiye'deki doğal sit alanları, doğal ve kültürel değerlerin korunması amacıyla hukuki korumalar altına alınmıştır. Doğal sit alanları, biyolojik çeşitlilik, ekosistemler, geçmişin izlerini taşıyan kültürel varlıklar ve bunlara ilişkin sürdürülebilir kullanımlarıyla Türkiye'nin doğal ve kültürel zenginliklerini koruma altına almaktadır.

Doğal sit alanları hukuki olarak koruma altına alınması için iki ana mevzuat bulunmaktadır. Bunlardan biri 1983 tarihli 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, diğeri ise 1998 tarihli 2863 sayılı Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'dur.

1983 tarihli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, tüm kültür ve tabiat varlıklarının korunması amacını taşımaktadır. Bu kanuna göre, doğal ve kültürel sit alanları belirlenir, korunurlar ve yönetilirler. Doğal sit alanı ilan edilebilmek için bilimsel ve teknik kriterler göz önünde bulundurularak yapılacak çalışmalara dayanarak Bakanlar Kurulu kararı gerekmektedir.

1998 tarihli Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ise Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğini koruma amacı güder. Bu kanunla, biyolojik çeşitliliği tehdit altındaki tür ve habitatların korunması için önlemler alınmıştır. Bu kapsamda, ulusal ve uluslararası öneme sahip olan ekosistemler doğal sit alanı ilan edilebilir.

Buna ek olarak, 2019 tarihli 5403 sayılı Toplu Konut Kanunu'nda da yer alan "doğal ve tarihi sit alanlarından oluşan bölgelerde yapılacak olan toplu konut alanları"nın korunması amacı güdülmektedir. Bu kanun kapsamında, doğal ve tarihi sit alanlarında yapılaşmaya sınırlamalar getirilmiş ve koruma tedbirleri alınmıştır.

Türkiye'deki doğal sit alanları, yukarıda bahsedilen kanun ve yönetmeliklerin yanı sıra uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalarla da korunmaktadır. Örneğin, Ramsar Sözleşmesi kapsamında 1994 yılından beri Türkiye'de 16 adet sulak alan, dünya çapında öneme sahip sulak alan ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Doğal sit alanları, hukuki korumalar sayesinde sürdürülebilir kullanıma açık olan alanlardır. Bu korumalar, biyolojik çeşitliliğin ve doğal ve kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktadır. Ancak, bu alanların korunması için hukuki çerçeve ve uygulamaların daha da güçlendirilmesi, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve toplumun katılımcılığının artırılması önem taşımaktadır.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,384
113

İtibar Puanı:

Türkiye'deki doğal sit alanlarının hukuki korumaları, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde sağlanmaktadır. Bu alanların korunmasıyla ilgili olarak aşağıdaki noktalara dikkat edilmektedir:

1. Yasal Mevzuat: Türkiye'de doğal sit alanlarının korunması için öncelikle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gibi yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Bu kanunlar, doğal ve kültürel değerlere zarar veren eylemlere karşı yaptırımlar içermektedir.

2. Bakanlık Kararları: Doğal sit alanlarının tespiti ve korunması, ilgili bakanlık tarafından yapılan çalışmalar ve alınan kararlarla gerçekleştirilmektedir. Bakanlar Kurulu kararıyla doğal sit alanları belirlenmekte ve koruma altına alınmaktadır.

3. Yönetim Planları: Doğal sit alanları için yönetim planları hazırlanmaktadır. Bu planlar, bölgedeki doğal ve kültürel değerlerin korunması, sürdürülebilir kullanımın sağlanması ve etkin yönetim için stratejiler ve önlemler belirlemektedir.

4. Koruma Alanı İlanı: Doğal sit alanlarının koruma statüsü, Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilmekte ve resmi olarak duyurulmaktadır. Bu sayede, alanın korunması için gerekli kısıtlamalar ve düzenlemeler hayata geçirilmektedir.

5. Kamuoyu Katılımı: Doğal sit alanlarının korunması sürecinde, kamuoyunun görüşleri ve katılımı önem taşımaktadır. İlgili paydaşlar ve halk, doğal sit alanlarının korunmasıyla ilgili kararlara ve planlara katkıda bulunabilme imkanına sahiptir.

6. Denetim ve Ceza Hükümleri: Doğal sit alanlarındaki koruma düzenlemelerine uymayan kişiler veya kurumlar hakkında yasal yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu sayede, korunması gereken alanlara zarar vermek isteyenlere caydırıcı önlemler alınmaktadır.

Tüm bu hukuki korumalar, Türkiye'deki doğal sit alanlarının değerlerinin korunması, sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve gelecek nesillere aktarılmasını hedeflemektedir. Ancak, koruma çalışmalarının etkinliğini artırmak için daha fazla çaba harcanması, yasal düzenlemelerin güncellenmesi ve bilinçlendirme çalışmalarının sürdürülmesi önemlidir.
 

Ayşen Kaya

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
36
307
53

İtibar Puanı:

Türkiye'deki doğal sit alanları, aşağıdaki hukuki korumalar altındadır:

1. Doğal Sit Alanı İlanı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilen doğal sit alanları, 1. ve 2. derece doğal sit alanları olarak kategorilendirilir. 1. derece doğal sit alanları daha yüksek koruma altındadır ve dönüşüme kapalıdır.

2. Tabiatı Koruma Alanı: Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen tabiatı koruma alanları, doğal sit alanı statüsündedir ve koruma altındadır. Bu alanlarda yapılaşma ve faaliyetler kısıtlanır.

3. Biyogenetik Rezerv Alanı: Biyolojik çeşitlilik açısından önem taşıyan alanlara verilen koruma statüsüdür. Biyogenetik rezerv alanları, Uluslararası Biyolojik Program (MAB) çerçevesinde belirlenir ve korunur.

4. Özel Çevre Koruma Alanı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen alanlara verilen özel koruma statüsüdür. Bu alanlarda faaliyetler kısıtlanır ve çevre koruma tedbirleri uygulanır.

5. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Yaban hayatının korunması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi amacıyla belirlenen alanlardır. Yaban hayatı geliştirme sahaları, avlanmaya kapalıdır ve yaban hayatının korunmasına yönelik tedbirler alınır.

6. Su Koruma Alanı: Su kaynaklarının korunması, kullanımının planlanması ve kontrolü amacıyla belirlenen alanlardır. Bu alanlarda çevre koruma tedbirleri uygulanır ve faaliyetler kısıtlanır.

Bu koruma statüleri, doğal sit alanlarının korunmasını ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla mevcuttur.
 

Hazal Aydın

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
47
279
53

İtibar Puanı:

Türkiye'deki doğal sit alanları, 1983 tarihli Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu ve 1986 tarihli Doğal Sit Alanlarının Korunması Hakkında Yönetmelik tarafından hukuki olarak koruma altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeler doğrultusunda, doğal sit alanlarına yönelik koruma ve yönetim mekanizmaları oluşturulmuştur.

Doğal sit alanları, biyolojik çeşitlilik, ekolojik dengenin korunması, endemik türlerin yaşam alanlarının sürdürülebilirliği, su kaynaklarının korunması gibi amaçlarla koruma altına alınmaktadır. Bu alanlar, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından tespit edilip ilan edilmekte ve koruma altına alınmaktadır.

Türkiye'deki doğal sit alanları, özel mülkiyete tabi olabileceği gibi, devlete, belediyelere veya vakıflara ait de olabilir. Doğal sit alanlarının korunması için çeşitli koruma statüleri belirlenmiştir. Bunlar arasında Tabiatı Koruma Alanı, Tabiat Anıtı, Doğal ve Tarihi Sit Alanı, Özel Çevre Koruma Bölgesi, Biyosfer Rezerv Alanı gibi statüler bulunmaktadır.

Tabiatı Koruma Alanı, doğal sit alanlarının en yaygın koruma statüsüdür. Bu alanlar, biyolojik, ekolojik, tarihi, coğrafi, kültürel ve bilimsel değerlere sahip olan doğal alanlardır. Tabiatı Koruma Alanları, planlama ve yönetim çalışmaları ile koruma ve kullanma dengesini sağlama amacı güder.

Tabiat Anıtı ise endemik, nadir ve tehlike altındaki türlerin habitatlarını korumak amacıyla ilan edilen sit alanlarıdır. Doğal ve Tarihi Sit Alanları ise hem doğal hem de kültürel değerlere sahip olan alanları kapsar. Bu alanlarda doğal, arkeolojik, tarihi, mimari ve etnografik varlıkların korunması hedeflenir.

Özel Çevre Koruma Bölgeleri ise bir ekosistem ya da çevresel nitelikleri nedeniyle korunması gereken alanları ifade eder. Biyosfer Rezerv Alanları ise biyolojik çeşitliliklerin korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması amacıyla belirlenen alanlardır. Bu alanlarda yaşayan bitki, hayvan türleri ve doğal ekosistemlerin korunması ön plandadır.

Tüm bu sit alanları, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve diğer ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda koruma altında tutulmaktadır. Koruma statüsüne ve hukuki korumaya tabi olan doğal sit alanları, doğal ve kültürel değerlerin korunmasını sağlamak amacıyla yönetilmekte ve denetlenmektedir.
 

Hatice Yıldırım

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
97
547
83

İtibar Puanı:

Türkiye'deki doğal sit alanları, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında koruma altındadır. Bu kanun, doğal ve kültürel varlıkların korunması, koruma bölgelerinin belirlenmesi, yönetimi, denetimi ve izinlerin verilmesi gibi konuları düzenler.

Doğal sit alanları, Çevre Kanunu'nun (Law on Environmental Protection) 1. ilave maddesi uyarınca korunur. Bu alanlarda, doğal varlıkların korunması amacıyla çeşitli koruma statüleri uygulanır. Bu statüler arasında milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı alanlar, tabiatı koruma alanları, özel çevre koruma bölgeleri ve tabiat koruma alanları gibi farklı koruma düzeyleri bulunur.

Koruma statüleri ve hukuki korumalar, doğal sit alanlarının tescillenmesi, yönetimi, izinlerin verilmesi ve koruma tedbirlerinin uygulanması konularında etkili olur. Bakanlar Kurulu, tampon bölgelerin belirlenmesi gibi kararları alır ve bu kararlar doğrultusunda koruma önlemleri alınır.

Ayrıca, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler de doğal sit alanlarının korunmasında rol oynar. Bu anlaşmalardan bazıları, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil olan alanların korunmasını sağlamaktır.
 

Loversland

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
32
196
33

İtibar Puanı:

Türkiye'deki doğal sit alanları, çeşitli hukuki korumalar altındadır. Bunlar arasında:

- Tabiatı Koruma Alanları: Türkiye'de doğal sit alanları Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilebilmektedir. Bu alanlar, Tabiatı Koruma Kanunu'na tabi olarak koruma altına alınır. Bu koruma, alanda bulunan doğal varlıkların, bitki örtüsünün, hayvanların, su kaynaklarının, habitatların ve ekosistemlerin korunmasını içerir.

- Milli Parklar: Türkiye'de milli parklar da doğal sit alanları arasında yer alır. Milli Parklar Kanunu'na göre, milli parklar, ulusal ve uluslararası öneme sahip doğal, tarihi, kültürel ve turistik değerleri olan alanlardır. Bu parklar, genellikle büyük bir doğal zenginlik veya benzersiz biyolojik çeşitlilik sunan bölgelerdir. Milli parklar da koruma altında bulunurlar ve bu koruma sınırları içerisinde yapılan faaliyetler sıkı bir denetim altındadır.

- Ulusal Parklar: Türkiye'de doğal sit alanları arasında bulunan bir diğer koruma statüsü ise ulusal parklardır. Ulusal Parklar Kanunu'na göre, ulusal parklar, çok değerli doğal ve arkeolojik özellikleri olan ve yoğun bir bilimsel, eğitsel ve turizm faaliyetine açık olan alanlardır. Ulusal parklar, diğer doğal ve tarihi sit alanlarından farklı olarak daha çok ziyaretçiye açık olup, sürdürülebilir bir turizm faaliyetine de olanak sağlar. Ancak, ulusal parklarda da koruma ilkesi ön plandadır.

- Doğal Sit Alanları: Türkiye'de doğal sit alanları, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre tescil ve ilan edilebilen bölgelerdir. Bu alanlar, değerli doğal özellikleri olan, biyolojik çeşitliliği korumak veya teşvik etmek amacıyla koruma altına alınır. Doğal sit alanlarında yapılaşma, bozulma ve tahribata yönelik faaliyetler sıkı bir şekilde denetlenir ve izinlere tabidir.
 

Aybars Atalay

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
39
357
53

İtibar Puanı:

Türkiye'de doğal sit alanları, çeşitli hukuki korumalar altındadır. Bu korumalar şunlardır:

1. Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (TVKK): Türkiye'de doğal sit alanlarının belirlenmesi ve korunması amacıyla çıkarılan TVKK, Türkiye'nin doğal sit alanlarının korunmasını düzenlemektedir. Bu kanun kapsamında doğal sit alanları, Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilir ve koruma altına alınır.

2. Tabiatı Koruma Alanları Yönetmeliği: Bu yönetmelik, doğal sit alanlarının sınıflandırılması, yönetimi, koruma tedbirleri ve denetimine ilişkin esasları düzenlemektedir.

3. Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu: Bu kanun, türlerin ve ekosistemlerin korunması amacıyla çıkarılmıştır. Kanun, doğal sit alanlarındaki biyolojik çeşitlilik değerlerinin korunmasının önemini vurgular.

4. Röleve ve Anıtlar Kanunu: Bu kanun, doğal sit alanlarında yer alan kültürel ve tarihi değerlerin korunmasını düzenlemektedir. Kanun kapsamında yapıların, anıtların ve arkeolojik alanların korunması yasalarla belirlenir.

5. Orman Kanunu: Bu kanun, ormanların sınıflandırılması, yönetimi ve korunması konularında düzenlemeler yapar. Ormanlar da doğal sit alanları içinde yer alır ve koruma altına alınır.

6. Milli Parklar Kanunu: Bu kanun, milli parkların kuruluşunu, yönetimini, korunmasını ve denetimini düzenler. Milli parklar, doğal sit alanlarından bir alt kategoridir ve özel korumaya tabidir.

Bu düzenlemeler ve kanunlar Türkiye'deki doğal sit alanlarını ve bu alanların korunmasını sağlamak için hukuki korumaları sağlarlar. Söz konusu hukuki düzenlemelere uyulması, doğal sit alanlarının korunmasını sağlar ve bu alanların doğal çevre ve biyolojik çeşitlilik değerlerinin sürdürülebilir şekilde korunmasını amaçlar.
 
Geri
Üst Alt