Şeytanın Hristiyanlığa ve İslamiyete nasıl dahil olduğuna dair farklı mitolojik ve dini hikayeler bulunmaktadır. İslam ve Hristiyanlık bu konuda benzer düşüncelere sahiptirler, ancak detaylar farklılık gösterebilir.
Hristiyan inancına göre, Şeytan (Lübnan dağlarında Tanrı'nın meleği olarak yaratılan ve isyankar hale gelen Lucifer olarak da bilinir), cennette bir melekken kibir ve isyan ettiği için Tanrı tarafından cennetten kovulmuştur. Şeytan'ın dünya üzerinde hâkimiyet kurma arzusu, insanları günaha sürüklemek ve onları Tanrı'dan uzaklaştırmak için sürekli bir şekilde insanların karşısına çıkar.
İslam inancına göre ise şeytan (İblis olarak da bilinir), Allah tarafından yaratılan meleklerden biridir. Kur'an'a göre, İblis'in cennetteki diğer meleklerle birlikte olması, insanın yaratılmasından önce gerçekleşmiştir. Ancak Allah, insanı yaratırken ona secde etmelerini emretti. İblis, insanın yaratılmasından daha değerli olduğunu düşünerek reddetti ve isyan etti. Bunun üzerine Allah onu lanetledi ve cennetten kovdu. İblis, insanları Allah'a isyan etmeye teşvik etmeye ve günaha sürüklemeye çalışır.
Her iki inançta da Şeytan, insanları Allah'tan uzaklaştırmak, onları günaha çağırmak, kötülüğe teşvik etmek ve cenneti kaybetmelerine sebep olmak için sürekli olarak çalışır. Şeytan, toplumların ve bireylerin vicdanlarını zayıflatmak ve onları yanlış yola sevk etmek için çeşitli taktikler kullanır. İnsanlar, Şeytan'ın bu kötü etkilerine karşı korunmak için dini öğretileri takip etmeli, Tanrı'ya yönelmeli ve kötü düşüncelerden uzak durmalıdır.