Mevlana Celaleddin Rumi, 13. yüzyılda yaşamış ünlü bir İslam bilgini, şair, düşünür ve mistiktir. Mevlevilik tarikatının kurucusu olarak da bilinir. Mevlana'nın öğretileri ve felsefesi çeşitli temel prensipler etrafında şekillenir.
1. Aşk ve Sevgi: Mevlana, bütün varlıkların temelinde aşk ve sevginin yattığına inanır. Ona göre Tanrı, evreni sevgisiyle yaratmış ve insanların amacı da bu sevgiye uyumlu olmak, kendi içinde ve başkalarıyla uyumlu bir sevgi duygusu geliştirmektir. Bu sevgi, sınırların ötesine geçerek herkesi kapsayacak şekilde genişlemelidir.
2. Birlik ve Hoşgörü: Mevlana, insanların birbirleriyle olan bağlarının farkında olmayı ve birliği yaşamayı önemser. İnsanların din, dil, ırk, kültür gibi farklılıklarının bir önemi olmadığını, herkesin ortak bir kaynaktan geldiğini ve aynı evrene ait olduğunu savunur. Dolayısıyla hoşgörü, saygı ve anlayış duygularına sahip olmak önemlidir.
3. Kendini Bilme ve İçsel Yolculuk: Mevlana, gerçek huzurun ve mutluluğun insanın kendi içinde olduğuna inanır. İnsanın kendini gerçekleştirme sürecine girmesi ve içsel bir yolculuk yapması gerektiğini vurgular. Bu yolculukta nefsin aşılması ve ruhun aydınlanması hedeflenir.
4. Teslimiyet: Mevlana'ya göre gerçek mutluluk ve huzur, Tanrı'ya teslim olmakla mümkündür. İnsanın hayatında karşılaştığı her olayı, geleceği kontrol etme çabası yerine, Rabbine teslimiyetle karşılaması gerektiğini öğütler. Bu şekilde insan huzura ve içsel dinginliğe kavuşur.
5. Dervişlik: Mevlana'nın en bilinen eseri "Mesnevi"de dervişlik kavramı geniş bir şekilde ele alınır. Dervişlik, dünyaya ait olanı terk ederek Tanrı'ya yönelmek ve Allah'la bir olma çabasıdır. Dervişler, dünyevi arzuya bağlı kalmadan, içsel bir arınma ve ruhani gelişim sürecinde ilerlerler.
Mevlana'nın öğretileri ve felsefesi, sevgi, birlik, hoşgörü, içsel yolculuk ve teslimiyet gibi kavramlar etrafında şekillenir. Bu öğretiler, insanların birbirlerine saygı duymasını, sevgi ve hoşgörü ile yaklaşmasını, içsel huzur ve dinginlik arayışında olmasını teşvik eder.