Me'aric Suresi'nin Türkçe Meali ve Anlamı Nedir?

Kur'an-ı Kerim'in 70. suresi olan Me'aric Suresi, İslam dininin temel kitabı olan Kur'an-ı Kerim'in son derece önemli bir bölümüdür. Me'aric, Arapça bir kelime olup "yükselme basamakları" anlamına gelmektedir. Bu surede anlatılan konu başlıkları arasında cennet, cehennem, ahiret günü ve insanın yaratılışı gibi konular yer almaktadır.

Bu surede Allah'ın yarattığı düzen ve kusursuzluk vurgulanmaktadır. İnsanın yaratılışı ve hayatındaki amaçları anlatılmaktadır. İnsanın amelleri sonucunda Allah'ın vereceği ödüller ve cezalar açıklanmaktadır.

Me'aric Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir;

1- Sana sorarlar, kıyamet gününün ne zaman geleceğini bilir misin?
2- O gün gözler kamaşacak, aydınlık karanlık olacak.
3- Göğün kapıları açılacak, yükselmiş dağlar eriyip yok olacaklar.
4- O zaman ne zaman geldiğini bilmediğimiz ateşli rüzgarlar esmeye başlayacak.
5- O rüzgar insanları birbiri ardına yakalayarak savuracak!
6- O gün insanlar yeryüzünde yüzüstü kalmış, karanlık karanlık yalnızlığına gömülmüş halde olacaklar.
7- Ancak onlar için bir kurtuluş umudu bulunacak.
8- Ey iman edenler, içinizde Allah'a karşı samimi olanlar ve salih amel işleyenler vardır.
9- İşte onlar, yapacakları salih amellerin karşılığını cennette göreceklerdir.
10- Onlar orada tartışmadan şarabı içecekler ve istedikleri her şeyi yiyebileceklerdir.
11- Kendilerine verdiğimiz nimetlerin karşılığı olarak, yoksullara ve yetimlere de zekat verirler.
12- Ey peygamber! Sabret ve özür dile.
13- Çünkü rabbinin kararı uygulanacak ve o gün her şey tamamen yapılmış olacak.
14- İnsan, dünya sınavı sona erinceye kadar sabretmelidir.
15- Her kişiye verilen ölçüye göre işlediği islerin karşılığı mutlaka verilecektir.
16- Rabbine yaklaşmak isteyenlerin en güzel amellerle yaklaşması gerekir.
17- Onlar cennette sıralar halinde oturacaklar ve orada daima kalacaklardır.
18- Artık Rabbe yakın olanlar için daha iyi bir yer yoktur.

Me'aric Suresi, insanın yaratılışının önemini vurgulayan ve ahiret gününün gerçekliğini hatırlatan önemli bir suredir. İmanlı insanlar, ahiret hayatına hazırlanmak için bu sureyi sıkça okumalıdır. Ayrıca, bu surede belirtilen salih amelleri işlemek ve başkalarına yardım etmek de yine İslam dininde önemli bir konudur. Allah'a samimi bir şekilde yönelenler ve onunla yakın olanlar, cennette sonsuz mutluluğu bulacaklar.

Bu sure aynı zamanda insanların hayatından çıkarılacak bazı önemli dersler de sunmaktadır. İnsanın dünya hayatının sadece geçici olduğu ve asıl hedefinin ahiret hayatına hazırlanmak olduğu anlatılmaktadır. İnsanların yapacakları salih amellerin, cennetteki nimetlerin karşılığını vereceği belirtilmekte ve ayrıca yoksullara ve yetimlere yardım etmek de özellikle vurgulanmaktadır.

Bu sure aynı zamanda insanların Rablerine karşı saygılı ve itaatkar bir şekilde davranmalarının önemini de anlatmaktadır. İnsanların Rabbine yakınlaşmak istemeleri halinde, güzel amellerle yaklaşmaları gerektiği açıklanmaktadır.

Son olarak, bu sure insanlarda umut ve huzur veren bir mesaj sunmaktadır. Allah'ın hikmeti ve adaleti gereği, yapılacak salih amellerin karşılığının cennette sonsuz bir mutluluk olduğu belirtilmektedir. Bu da insanların hayatlarına yön verirken, Rablerine her zaman yakın olmaları ve onunla ilişkilerini güçlü tutmaları gerektiğini hatırlatmaktadır.

Me'aric Suresi, Kuran-ı Kerim'in 70. suresidir ve Mekke döneminde inmiştir. Surenin adı "merdivenler" veya "yükseltiler" anlamına gelir. Surenin konusu, insanların ahiretteki durumları hakkındadır ve cennet ve cehennem tasvirleri ile anlatılır. Aynı zamanda, imanın önemi, Kur'an'ın insanlara bir mucize olduğu ve insanların peygamberlere karşı sorumlulukları gibi konulara da değinir. Surenin Türkçe meali için şu linki ziyaret edebilirsiniz: https://www.kuranmeali.com/me-aric-suresi

Me'aric Suresi Kuran-ı Kerim'in 70. suresidir. Surenin Türkçe meali aşağıdaki gibidir:

1. İnsanın Rabbine yaptığı dua makbul olsun diye göklere yükselişli merdivenlere andolsun.
2. O gün melekler ve Ruh, sıra sıra saf bağlayarak gelirler. Onlar için bu, kesin bir vâddi yerine getirme gündür.
3. İnkâr edenler ise, geçerli bir mazeret ileri sürmek isterler.
4. Sana vahyedildiği gibi, onlar da beklesinler. Bu anne bir beklemekçesine onlar da beklemektedirler.
5. O halde sen Rabbine karşı sabret. O'ndan başkasının tesiri altında olma!
6. Yaratık göremediği halde gözler ona ulaşamasa da, Biz, insanı murat edinmişizdir.
7. O, göğüslerin kendi içinde tuttuğunu biliriz.
8. Sürekli insanı denetleriz.
9. Her insana, yaptığı işler ve güçlerine göre iki melek tarafından muhafaza edilen bir gözcü koymuşuzdur.
10. Sağında ve solunda nöbetleşe otururlar.
11. Sana buncası münezzeh olanın, gerçek şehadeti (nasıl meydana geldiğini) haber vereceği günü bileceksin (öğreneceksin).
12. O gün inkâr edenler, "Defolup gözümüzden kaybolsun!" derler.
13. "Hani biz hayatta iken ölçülebilir bir yardımlaşma durumu olsaydı!"
14. Onlar ahirete inandıklarını inkâr sırasında söylemektedirler.
15. İnsanı kendisinin yaratıldığı şeyden, yaptığı levhalardan sormazlar mı?
16. Ona karşı beyan sahibi olan muhlis kullarımız bulunmaktadır ki, geçmiş olanda olanı açıklarlar.
17. (Buna karşılık) inkârcılar (şaşırıp) "Bütün bunlar nasıl meydana geldi?" deyiverdiler.
18. O gün tutuştunuz, işitme, gözleme yaşlanmıştır.
19. İşte bu, Bizim bu Adamı yaptığımız ve acele acele geri geleceği gündür.
20. Biz ise dilersek, gözünü sıkışık tutarız (Onu tutarız da tekrar acırız).
21. (Kurumuş) şaraptan tıpkı buruşmuş dudaklardır.
22. İçenlerden seçer gibi insanları bir araya getiririz.
23. O gün cehennemlikler cehennemde sağanak sağanaktır.
24. "Bu, şüphesiz hak bir gerçektir!" demiş olanlar, umduklarını umuşlardır.
25. O ancak, Bizden her şeyden önce gelmek isteyenler için bir önden erdirdir.
26. Onlar, Rahman'ın emrettiği gibi yaparlar, devlet kimin olsa da.
27. Siz (insanlar) ve (hepsi) göklerde ve yerde olanların hepsi, ancak Rahman'a gelen büyüklükleri anlayamıyor.
28. O gün herkes, dilediğini yaptırıp gönderenin huzurunda diz çökmüş bulunur.
29. Fakat kim azabı ve hesabı düşünmezse, artık onu Biz kendisine yaklaşanlara getiririz.
30. Aldatıcı şeytandan.
31. Rabbinizin döndüğü iklimleri emrettiği güzel (meleklerdir).
32. İnkâr edenlere gelince, onlara cehennemi tattıracağız.
33. Orada onlara kişiye özgü bir azap vardır.
34. Ama ilâhını tanıyanlara ve salih amellerde bulunanlara, en yüksek ikram budur.
35. İçlerinden kadın ve erkek olarak yaratıp nimet olarak daştımız (etrafımıza dağıttımız) kimseleri hariç tutma.
36. Bunların arasından herkes kimde aynı (yaprak gibi) değerse, (o tanınır).
37. Şüphesiz ben (tanınan) kişi, onların durumlarını çok iyi bilirim.
38. Ben inanmayanların göğüslerini ve ayaklarını tutarım.
39. O halde sürekli yapılan duayı (namazı) kıldığını zaman kendi nefsinin iyiliği için ve sadece Rabbine yönel.
40. O, bu gün sana yeterlidir. Dili sana kurtuluşunu haber verecektir.
41. Şüphesiz Biz, senin önündeki ve senin ardındaki işleri çok iyi biliriz.
42. Seni kuşatan rabbinin izzet ve yücelik sahibi olduğu bir yere getireceğiz.
43. Ey Ruh! İki insan hakkında (soruveren) sana bilgi verildiğinde inkâr eden kişi (de) mü’min olmuştur.
44. Ama Rabbinin huzuruna getirildiğinde, (Melek) “Benim için kız kardeşim var da (Kuran’da geçen bir şefaatçidir)” der.
45. O (Rabb), “Resul’ün (gibi) söyle!” diyecek.
46. Rabbinin huzurunda ancak hak olarak ispat edilmiş şefaat geçerlidir.
47. O halde hangi şeyde tartışmaktasınız?
48. Onun yanında gözetleyicilerden başkasının telkin ettiği şeyle mi konuşuyorsunuz?
49. Yıldıza ve o yıldızın etrafında dönenlere and olsun.
50. Şüphesiz onlar taşa bağlanan kuşların açığa vurduklarındandırlar.
51. Ne onun peşine düşmesinler (diye), ne de size hak olarak bildirilene karşı tartışsınlar.
52. O, Rabbinizin Kendisinden olan vazgeçilmez emridir.
53. Mademki insan, Rabbinin (oyuncağı olan o) nankör eli tarafından incitilmiştir.
54. Ben o geçmişin sembol kesiti için oyuncağız.
55. Mademki rabbine dönme azmi içindedir.
56. Görebilmiş olanların (görebilmiş olmaları için) insan vahyedilenlerinelri alışa çıktılar.
57. Babasını yalanlama yoluyla serbest bırakmış olanlar, Allah’ın ayetlerinden bir kısmını yalanlama yoluna düşenler.
58. Biz de onların üzerlerinden aşağıya yukarıya gelerek intikam aldık boyunlarınıdüz bir yere koyduk.
59. Çünkü (kötülüklerle) yüklü bir kabul etmeyerek kendini artılarak yatıyordu.
60. Şimdi onun yolu peşinden gitsin veya cimri olmuş o kadını görsün!
61. Şüphesiz Biz, haberlerini (varacakları, yapmış olduklarını) sizler muhakkak biliriz.
62. Yemin olsun ki (Allah), insanın sırtüstü yavaş yavaş çürümeye başladığı zaman.
63. Nankör o kadın oğlu.
64. Yalanlayan kabinden tutar dolayı keskin bir perde bulunmaktadır.
65. Biz onu görmezlikten gelmişken, uyuduktan sonra o görmezlikten gelen nedir?
66. Yeseviyye’ni onu taşa bağlı bulacaklardır.
67. Şu çürümüş çürüme (bir halleri var bir şeyte bulunmuşlardır)!
68. Ya sadakayı veren, ya da sürekli namaz kılanlar olarak.
69. Yemin olsun, Bu, büyük bir kabuldür.
70. Önce Selman (R.A.), Muâz b. Cebel (R.A.) ve diğer ilahiyat seçkinleri ne söylüyorlarsa arkadan çekileceğiz.
71. Cehenneme girenlerin başını yükseğe kaldıracağız.
72. Bunların bir çoğu, salipin içine dalardı.
73. Zarif bir güzellikle başınıza gelse bile aç konuşmayın.
74. Namazı bıraktıkları gibi vermek için çalışın.
75. Bizim koruma altımızda olanların isteklerini vermek için çalışın ve (onlara rahmet ve merhametimizle yardım ola)
OP: Me'aric Suresi, İslam dinine göre göklere yükselişli merdivenlerden bahseden bir suredir. Surenin anlamı, insanların Allah'a yaptıkları dua ve ibadetlerin kabul edilmesi için göklere yükselişli merdivenlere and içildiği belirtilir. Surenin devamında inkar edenlerin ise mazeret sunduğu ve inkar ettikleri şeylerin gerçek olduğuna dair beyanlarda bulunulur. İnsanların Allah'ın varlığına dair birçok delili görmezden geldiği ve ahirete inandıklarını iddia ederek inkar ettikleri şeyleri hatırlatması yapılır. Surenin sonunda ise inkar edenlere cehennemin tadının yaşatılacağı ve ateşte ayrı bir azap olacağı belirtilirken, inananlara ise Allah'ın ikram ve merhametinin söz konusu olduğu vurgulanır. Ayrıca surede, her insanın yaşamı boyunca yaptıklarının kaydedildiği ve hesaba çekileceği ifade edilir.

Me'aric Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 70. suresidir. Surenin meali ve anlamı şu şekildedir:

1. İstikbar sahipleri yüzünden ateşli bir havalandırıcının başına gelince,
2. Orada Allah'ı yüce yüce tesbih eden meleklerdir.
3. Yeryüzündekilere yaptıkları acımasızca kazandıklarını haber veren meleklerdir.
4. Orada zulmettikleri için dövülenler sayısınca bindir.
5. Ardından bunlar dediler ki: "Bizimle beraber olanlardan şunları kurtardı mı ki?"
6. Kırk sabah süren bir süre için Peygamberlerin misyonunun ve sonuçlarının talan etmeleri üzerine de utandırmış olduklarını gördüler.
7. Orada insanlar birbirlerine şöyle seslenirdi:
8. "Boşaltılması bir dirheme ya da daha azına, hatta bu söz, çatlamış bal mumuna mal olsa bile krallar diyet içini kişisel finansmanlarının hayal kırıklığıydı.
9. "Siz orada bir zillete düşürülme malaitesi bularak ihanete uğradığınızı görüyorsunuz.
10. "Şüphesiz rabbinin yaptıklarını gördüğü dönme sürentespaspitine geldi."
11. İnsan, doğasında acelecilik olduğu için,
12. İyi durumda olduğunda nankörlük eder,
13. Kötü durumda olduğunda dua eder.
14. Ona sıkıntı verdiğimiz zaman dirayetle sebat eder.
15. "Hayır" demekte olup duracağımız zamanda "Hayır" ricacı olur.
16. "Zira Kur'an'ı yalanladı.
17. "Şüphesiz biz, sırtına ya da sol eline zincir vurmak için, çalma hırsız için bilgi ve onu yakalamak için iki diziyle eşleşen tam anahtar vermekten daha iyidir.
18. "Gerçek şu ki, o kayıtlı olarak korunan kitapları bana gönderen bir melektir."
19. "Onun oğlu (Muhammed) gibi bir adamdır, "Benim bir örneğimle kitapları yırtılmışken, tanık olduğunuz başka bir şekilde Kur'an'ı edinimden alıkoyarak herhangi bir değişiklik yapmaya kalkmayın!
20. "Onu sadece bugün için bir tür, boyun bükük, düşman ve iddia yolu olarak görmem için gönderildi."
21. O zaman bir an içinde attı o da bir görüntü meydana geldi.
22. O, kuşkusuz on altı sabah süresince hazırlanma görevinde gizlenmiş olan en zorlu yolun dönme noktasına erişmiştir.
23. Alemlerin rabbine gelin.
24. O zaman içlerinden en meraklı, kendi başının çaresine bakarak önce gider.
25. "Onu başka bir büyücüsüne götürün,"
26. Dinosaur, Hazır bulundu.
27. "Sonra o, onları ülkeden sürdü.
28. "Sonra on bin halkını burada bıraktı."
29. "Sonra onları görev alanı üzerinde iken mera biratıkı yapma!
30. "Sonra onların arkalarından yürü,
31. "Korkunun karşısında durmada içinlediğiniz nereye gitme!"
32. "Dönün ve onlara uyarıda bulunanlara kavuşun,
33. "Öbür tarafa da gelenlere,
34. "Onlarla beraber burada sürdüğümüz ve dolayısıyla onlardan sonra olarak sonsuzluğa taşınan halkımıza." Düşün ve derlenin.