Mary Wollstonecraft'ın Eğitim Hayatı Nasıldır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 8 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    8

RitmikPeri

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
22
52
13

İtibar Puanı:

Mary Wollstonecraft, 18. yüzyılın sonlarında yaşayan ve kadın hakları hareketine büyük katkı sağlayan bir filozof ve yazardır. O dönemde kadınların eğitimine önem veren nadir kadın figürlerden biridir. Wollstonecraft'ın eğitim hayatı, onun düşüncelerini şekillendiren ve ileride yayımladığı eserlerin temelini oluşturan önemli bir süreçtir.

Wollstonecraft, gençlik yıllarında formal bir eğitim almasa da, okumaya büyük önem veren bir ailede yetişmiştir. Babası, ona ve kız kardeşine dönemin erkeklerinin aldığı eğitimi vermek üzerine odaklanmış ve onları dikkatlice yetiştirmiştir. Bu sayede Mary, erkeklerin ayrıcalıklarına meydan okuyarak kendi düşüncelerini geliştirmeye başlamıştır.

Eğitim hayatının en önemli dönemlerinden biri, Wollstonecraft'ın kendini geliştirmek için Londra'ya taşınmasıdır. Burada, çeşitli felsefi gruplara katılan ve farklı düşünceleri keşfeden Wollstonecraft, kendi fikirlerini oluşturma yolunda büyük ilerleme kaydetmiştir. Aynı zamanda yazma becerilerini geliştirmek için çeşitli yayınevlerinde çalışmış ve düşüncelerini paylaşma fırsatı bulmuştur.

Wollstonecraft'ın eğitim hayatının doruk noktası, kadınların eğitimine olan tutkusunu keşfettiği İsveç'e olan seyahatidir. İsveç'te bulunduğu süre boyunca, kadınların eşit eğitim ve fırsatlara sahip olması gerektiği konusundaki inancını pekiştirmiştir. Burada kendi deneyimlerini ve gözlemlerini toparlayarak, 1792 yılında yayımladığı "A Vindication of the Rights of Woman" (Kadının Haklarının Savunması) adlı eserini kaleme almıştır.

Wollstonecraft, bu eserinde kadınların sadece ev işleriyle ve anne olmakla sınırlı tutulmaması gerektiğini savunmuş ve onların da erkekler gibi bilgi ve eğitime erişim hakkına sahip olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca, kadınların toplumsal ve politik alanda aktif rol alması gerektiğini ve kendi bağımsız düşüncelerini geliştirebileceğini savunarak, dönemin toplumsal normlarına meydan okumuştur.

Mary Wollstonecraft'ın eğitim hayatı, onun cesur ve ileri görüşlü düşüncelerine temel oluşturmuştur. Kadınların eşit eğitim imkanlarına sahip olması ve kendi düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi için mücadele etmiştir. Onun çalışmaları, kadın hakları hareketinin temel taşlarından biri olmuş ve gelecek nesiller için ilham kaynağı olmuştur.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,384
113

İtibar Puanı:

harika bilgiler!
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Güven Yılmaz

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
47
250
53

İtibar Puanı:

Mary Wollstonecraft, 1759 yılında İngiltere'de doğmuştur. Babası John Edward Wollstonecraft, eğitimci ve toprak sahibi bir adamdır. Wollstonecraft gençken ailesinden bazı temel eğitim aldı, ancak resmi bir okula gitmedi. Bunun yerine, özellikle babası tarafından desteklenen özel bir öğretmenle özel dersler aldı.

Wollstonecraft, yazma ve okuma becerilerini geliştirdi ve çocukluk yıllarında klasik eserler ve çağdaş metinlerle tanıştı. Edebiyat ve felsefeyle ilgilenmeye başladı ve bu konularda kendini eğitti.

Genç yetişkinlik yıllarında, Wollstonecraft, kadının eğitimine erken bir savunucu olarak bilinen Richard Price ile tanıştı. Price'ın da etkisiyle Wollstonecraft, kadınların eğitimine ve toplumsal eşitliğe duyduğu tutkuyu keşfetti.

Wollstonecraft, İngiltere'de bir dönem okullarda öğretmenlik yaptı ve bu deneyim onun eğitim felsefesini şekillendirmede önemli bir rol oynadı. O dönemde, kadınlara verilen eğitimin sınırlamalarını ve eksikliklerini gözlemleyerek, toplumun kadınların potansiyelini tam olarak gerçekleştiremediğini fark etti.

Eğitimin kadınlar için daha iyi hale getirilmesi ve kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik olarak daha fazla özgürlük kazanması için mücadele etmeye başladı. Bu amaçla, 1792 yılında "A Vindication of the Rights of Women" (Kadın Haklarının Savunması) adlı ünlü kitabını yazdı.

Wollstonecraft'ın eğitim hayatı, kendi deneyimleri ve gözlemleriyle şekillenmiştir. Kadınların eğitimine ve toplumsal eşitliğe olan tutkusu, onu bir kadın hakları savunucusu ve feminist öncü olarak tanınmasını sağladı.
 
Geri
Üst Alt