Karanfilin tarihçesi, Orta Asya ve Doğu Akdeniz bölgesinde yetişen bir çiçek olan karanfilin, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. İlk olarak Çin ve Hindistan'da yetiştiği düşünülen karanfil, tüm dünyaya yayılmış ve farklı kültürlerde önemli bir yere sahip olmuştur.
Karanfil, antik çağlardan beri insanlar tarafından kullanılmaktadır. Çin yazıtlarında, M.Ö. 3. yüzyılda karanfilin kullanıldığı belirtilmektedir. Ayrıca antik Yunan ve Roma uygarlıklarında da karanfilin tıbbi ve aromatik özellikleri nedeniyle değerli bir bitki olduğu bilinmektedir.
15. yüzyılda Avrupalı denizcilerin Keşifler Çağı sırasında karanfil ile karşılaşmalarıyla, bitki Avrupa'ya yayılmış ve büyük bir ticari değer kazanmıştır. O dönemde karanfil, kıymetli bir baharat olarak kabul edilmiş ve yüksek fiyatlarla alınıp satılan bir ürün haline gelmiştir.
Özellikle Venedik Cumhuriyeti, karanfil ticaretinde öncü bir rol oynamıştır. Venedikli tüccarlar, Doğu'nun baharat pazarlarında hakimiyet kurarak karanfil ve diğer baharatları Avrupa'ya getirmişlerdir. Bu dönemde, Avrupa ülkelerinin karanfil talepleri artmış ve bitki yetiştirilmeye başlanmıştır.
Daha sonraki yıllarda karanfil, kolonizasyon hareketleri ve ticaret yollarının gelişmesiyle dünya genelinde yetiştirilmeye başlanmıştır. Bugün karanfil, pek çok ülkede tarımı yapılan ve yaygın olarak kullanılan bir bitki haline gelmiştir.
Karanfilin tarihçesi boyunca, genellikle tıbbi ve aromatik özellikleri nedeniyle kullanıldığı bilinmektedir. Ancak günümüzde karanfil, gıda, parfümeri, kozmetik, ilaç ve sigara endüstrilerinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bazı kültürlerde dekorasyonda ve dini törenlerde kullanılan karanfil, hala popülerliğini korumaktadır.