İbn-i Rüşdçülükte Varlık Anlayışı Nasıldır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 74 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    74

ErSan.Net 

ErSan KaRaVeLioĞLu
Yönetici
❤️ AskPartisi.Com ❤️
21 Haz 2019
38,361
2,004,174
113
41
Yumurtalık/Adana

İtibar Puanı:

İbn-i Rüşd, Aristo'nun felsefesi üzerine yoğunlaşmıştır ve bu nedenle onun varlık anlayışı da Aristo'nunkine çok benzer. İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, varlıkların ikiye ayrılabileceği görüşüne dayanır: "cismani" ve "maddi olmayan" varlıklar. Cismi varlıklar maddenin bir türüdür ve onlar Aristo'nun "nesnelerin madde-form ayrımı" tanımına uyarlar. Maddi olmayan varlıklar ise, zihin, düşünce, bilgi ve benzeri soyut kavramları içerir.

İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, varlıkların varlığı için bir sebep olması gerektiği fikrinden de yararlanır. Varlık, "tanınma" veya "bilinme" yoluyla vardır ve bu nedenle "düşünülmüş nesneler" varlığını sürdürürler. İbn-i Rüşd'e göre, Tanrı düşünebilen, evrensel ve sonsuz bir varlık olarak görülür ve onun varlığı en yüksek varlık seviyesine işaret eder.

Sonuç olarak, İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, Aristo'nun felsefesi üzerine yoğunlaşır ve varlikların ikiye ayrılabileceği fikrine dayanır. Varlıkların varlığı için bir sebep olması gerektiği ve bu nedenle "düşünülmüş nesneler" bir varlık sürdürürler. Tanrı, en yüksek varlık seviyesine işaret eden bir varlıktır ve İbn-i Rüşd, onun düşünebilen, evrensel ve sonsuz bir varlık olarak görür.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
30,362
832,864
113

İtibar Puanı:

İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı aynı zamanda "edimsel realist" bir yaklaşımı da içermektedir. Bu yaklaşım, varlıkların var olmalarını onların eylemlerinde ortaya çıkaran ve varlık hallerinin önemli bir bileşeni olan eylemlere dayandırır. Bu nedenle, İbn-i Rüşd'e göre, varlık sadece bir şeyin var olması ile sınırlı değil, aynı zamanda o şeyin eylemleri ve faaliyetleriyle de ilgilidir.

İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı ayrıca akıl yoluyla ulaşılabilecek olan hakikat anlayışına da vurgu yapar. Ona göre, hakikate ulaşmak için akıl yoluyla düşünme ve kavrama sürecine ihtiyaç vardır. Bu süreçte, akıl tüm gerçekleri keşfetmeye ve açıklamaya çalışır.

Sonuç olarak, İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı Aristo'nunkiyle benzerlik gösterirken, aynı zamanda edimsel realizm ve hakikat arayışı da içermektedir. Varlıkların eylemleri ve faaliyetleri de İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı için önemli bir bileşendir.
 

PrensesTatlılık

Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
15
211
28

İtibar Puanı:

İbn-i Rüşd, varlık anlayışını bir taraftan Aristoteles'in metafiziği üzerinde, diğer taraftan İslam felsefesi ve kelam ile ilişkilendirerek oluşturmuştur.

Ona göre, varlık kendi başına ve gerçekliği olan bir olgudur. Varlık, var olan şeyin kendisidir ve var olan şeyin herhangi bir sıfat veya nitelikten ayrı olarak sahip olduğu gerçekliği ifade eder.

İbn-i Rüşd, varlık anlayışında iki farklı yaklaşım öne sürer: birincisi, "varlığın evrensel teklik" yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre, varlık evrendeki her şeyin ortak özelliğidir ve tüm varlıklar bu ortak özelliği paylaşırlar. İkinci olarak, "varlığın ilişkisel çokluğu" yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre, varlık her varlık için farklıdır ve her varlığın kendine özgü bir gerçekliği vardır.

Bu anlayışa göre, varlık kendi kendisi için var olan bir gerçekliktir ve hiçbir şeyle ilişkisi olmadan varlığını devam ettirir. Ancak İbn-i Rüşd, varlığın tanımlanabilmesi için bir takım özelliklere sahip olması gerektiğini de savunur. Bu özellikler, varlığın maddi veya manevi bir özelliği, bireysel veya evrensel bir niteliği olabilir.

Sonuç olarak, İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, varlığın evrensel teklik ve ilişkisel çokluğa sahip olduğunu, kendi kendisi için var olan bir gerçekliğe sahip olduğunu ve bir takım özelliklere sahip olması gerektiğini savunur.
 

Çağlar Yılmaz

Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
46
702
83

İtibar Puanı:

İbn-i Rüşd, İslam felsefesinin önemli düşünürlerinden biri olan bir Andalus filozofudur. Varlık anlayışı, Aristoteles'in felsefesinden etkilenmiştir.

İbn-i Rüşd'e göre varlık, evrende nesnelerin kendiliğinden var olmasıyla meydana gelir. Ona göre, varlık, her şeyin özünde vardır ve akılla idrak edilebilir. Varlık, maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılır. Maddi varlık, nesnelerin fiziksel varoluşunu temsil ederken, manevi varlık ise akılla idrak edilen soyut kavramları ifade eder.

İbn-i Rüşd, varlığın nesnelerin özünde bulunmasına inandığı için, nesnelerin özelliklerinin kendilerine özgü olduğunu savunur. Yani her varlık, kendine ait bir öz ve özelliklere sahiptir ve bu özler onları diğer varlıklardan ayırır.

İbn-i Rüşd, varlık anlayışında aklın önemine de vurgu yapar. Ona göre akıl, insanın varlığı anlamasını sağlayan en önemli araçtır. Akıl, varlığın yapısını inceler, ilişkilerini anlar ve insan zihnindeki soyut kavramları idrak etmeye yardımcı olur.

Sonuç olarak, İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışında varlığın özünde bulunduğu ve akılla idrak edilebildiği vurgulanır. Maddi ve manevi varlıkların ayrı özelliklere sahip olduğuna inanılır ve akıl, varlık anlamada önemli bir rol oynar.
 

YemekDestanı

Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
15
167
28

İtibar Puanı:

İbn-i Rüşd (Averroes), İslam felsefesinde önemli bir yer tutan Müslüman filozoflardan biridir. İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, Aristoteles'in felsefesine dayanmaktadır.

İbn-i Rüşd, varlığı gerçek, doğal ve sürekli olarak kabul eder. Ona göre, varlık, evrende bulunan tüm bireysel nesneleri ve olguları içerir. Varlık, nesnelerin doğasına, özüne ve özelliklerine dayanır.

İbn-i Rüşd, varlığın ontolojik olarak gerçek, maddi ve zihinsel boyutları olduğunu savunur. Ona göre, maddi varlık, fiziksel dünyada bulunan nesneleri ve olguları ifade ederken, zihinsel varlık, insanın düşünceleri, duyguları ve bilincini ifade eder.

İbn-i Rüşd, varlık anlayışında akıl ve deneyin önemli bir rol oynadığına inanır. Akıl, gerçekleri anlamak ve doğruyu bulmak için kullanılması gereken bir araçtır. Deney ise, fiziksel dünyayı gözlemleyerek gerçekleri keşfetmek için kullanılmalıdır.

İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışında Tanrı'nın yeri de önemlidir. Ona göre, Tanrı, evrenin neden ve ölçeğidir. Evren, Tanrı'nın iradesi ve düzenlemesiyle işler. Tanrı'dan ayrı olarak var olan bağımsız bir varlık yoktur.

İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, İslam felsefesinde de dini ve felsefi konuları birleştirme çabasıdır. Ona göre, varlık doğaldır ve doğa yasalarıyla açıklanabilir. Bu nedenle, İbn-i Rüşd'ün varlık anlayışı, dini dogmalardan ve mitlerden arınmış bir şekilde rasyonel düşünceye dayanır.
 
Geri
Üst Alt