Hayatın koşuşturmacası içerisinde zaman zaman endişe hissinin meydana gelmesi normal kabul edilir. Ancak bu hissi sık ve yoğun olarak yaşayan kişilerin gerçekleştirdiği günlük aktiviteler olumsuz yönde etkilenebilir.
Çoğumuzun yakın çevresinde evhamlı kişiler vardır, hatta belki biz de evhamlı olabiliriz. Sürekli kendimizin ya da yakınlarımızın başına kötü şeyler geleceğini düşünür, bunun için devamlı onların sağlığından endişe edip, sık sık telefon ederiz. “Acaba çocuğumuz okula gidebildi mi, bir kaza geçirmiş olabilir mi, işte neler yaşayacağım, işleri bitirebilecek miyim, patronum kızacak mı, telefon geldi; eyvah kötü bir haber alabilirim, sokağa çıkınca kötü bir şey yaşayabilir miyim,” şeklinde gerçekte olma olasılığı olan ama bizim bu riski kafamızda çok abarttığımız bir durumdur evhamlılık. Bu durum eğer bizim ruhsal sağlığımızı bozup, günlük işlerimizi etkilemeye başlıyorsa, yakınlarımızla ilişkimizi bozup, iş verimimizi düşürüyorsa artık hastalık halini almış demektir.
Evham hastalığı olarak bilinen genelleşmiş anksiyete bozukluğunda, en azından 6 aydır ve haftanın çoğu günü var olan, kişinin kontrol etmekte zorluk yaşadığı aşırı evham-endişe hali yaşanmaktadır. Evham ve endişeler birden çok olayla ilgilidir (okul, iş, maddi durum, kendi ve yakınlarının sağlığı gibi). Evhama; sıkıntı-huzursuzluk hissi, çabuk yorulma, dikkatini verememe, sinirlilik, kaslarda gerginlik hissi ve uyku bozuklukları da eşlik edebilir. Sıklıkla huzursuz bağırsak sendromu ve baş ağrıları oluşabilir. Toplumda bu sorun % 4-7 oranında görülmektedir.