Hakka Suresi'nin Türkçe Meali ve Anlamı Nedir?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 44 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    44

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,570
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Hakka Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 69. suresi olarak bilinmektedir. Bu surenin Türkçe meali ve anlamını incelediğimizde, önemli mesajlar ortaya çıkmaktadır.

Surenin ilk ayetiyle başlayan Hakka Suresi, insanların ahiret hayatı ve mahşer gününe hazırlıklı olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. İnsanlar, bu dünyada sadece geçici bir süre yaşayacaklarından dolayı ahiret hayatına hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu nedenle, insanların amellerinin sürekli olarak kaydedildiği, cennet veya cehenneme gidecekleri mahşer gününe hazırlıklı olmaları gerekmektedir.

Surenin devamında, insanların başkalarının hayatlarını kopyalamak yerine, kendi dünyalarında değerli işler yapmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle, insanlar kendilerine özgü ve değerli işleri yaparak dünyada yer edinebilirler.

Hakka Suresi, aynı zamanda günah işleyen insanların sonunun ne olacağının da açıklamasını içermektedir. Bu nedenle, insanlar günah işlemeden yaşamaları gerektiğine dair uyarılmaktadırlar.

Son olarak, Hakka Suresi insanların arasındaki adaletsizliğin önüne geçmek ve dürüst olmak gerektiğine işaret etmektedir. İnsanlar, dürüst ve adil olmanın sonucunu alacaklarını bilmeleri gerekmektedir.

Genel olarak, Hakka Suresi insanların ahiret hayatına hazırlıklı olmalarını, kendilerine özgü ve değerli işleri yapmalarını, günah işlememelerini ve dürüst olmalarını vurgulamaktadır. Bu nedenle, insanlar bu sureyi okuyarak hayatlarında doğru yönde ilerleyebilirler.
 

Çisem Yılmaz

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
33
316
53

İtibar Puanı:

Hakka Suresi, Kur'an'ın 69. suresidir. Bu surede, insanların dünya hayatında yaptıklarının karşılığı olarak ahirette neyle karşılaşacakları anlatılmaktadır.

Hakka Suresi'nin Türkçe meali ve anlamı şu şekildedir:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

1. Hakka sorduğunda gerçekten o hak olacak.

2. Yalanlayıcıların da yakında yalan bulacakları.

3. Yeryüzünde her canlı ölmeye mahkumdur.

4. Ancak yüz çevirerek inanmayanlar da yalnızca azapta kalmaktadırlar.

5. Rabbimiz o günleri yarattıktan sonra hüküm verir de, kimseye haksızlık yapılmaz.

6. İnsanın her işinde, yanında iki melek durur: Sağında ve solunda.

7. O ne söylerse, izlenir, yaparlar.

8. O'ndan örtülmüş de olsa, her davranışınız onun bilgisindedir.

9. Şimdi çevirin başınızı biraz sola, ya da sağa, ne lütfederse.

10. Sonra yüzünüzü biraz kaldırın, üzerinde durduğunuz yerde kalacaksınız.

11. Bu Kur’an gerçekten tarifsiz bir ululuk ve ağırlık taşıyor.

12. Göğüs boşluğunda sıkışıp kalacak olan kimse için kötü bir hal olmuştur.

13. Allah'ın sözüne sırt çevirip küçümseyen kimse için de öyle!

14. Her insanın önündeki engel ona yakındır.

15. Yine de inkar eder ve sapıklığa düşerse, yakın bir azaptan korkmalıdır.

16. Ama müminler için Rabbin katında bir ecir vardır.

17. Herkesin yaratılışı ve son nefesi, yalnızca Yaratanında özgüdür.

18. O gün mahşere toplananların kimseye zulmedilmez.

19. Kimin birçok sevabı varsa, artık o kurtuluşu hak etmiştir.

20. Kimin kefesi hafif gelirse, o da bir çukura düşmüş demektir.

21. Bilseniz de ne kötü bir yerdir o çukur!

22. Söylediğimiz her şeyi düşünmek ve anlamak senin için mümkün müdür?

23. İşte o gün olayların ciddiyetiyle yüzleşeceksiniz.

Hakka Suresi, insanların dünya hayatında yaptıklarının hesabını verecekleri ahiret hayatını ve bu hayatı kurtuluşa erişmenin yollarını anlatan bir suredir. Bu surede, herkesin yaratanın huzurunda hesap vereceği, sevaplarının veya günahlarının tartılacağı anlatılmaktadır. İnancı sarsan veya inkar edenlerin ahirette karşılaşacakları korkunç azaplar da anlatılmaktadır. Ancak müminler, Rabbin katında bir ecir kazanacakları için kurtuluşa erişeceklerdir.
 

Chillhouse

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
33
212
33

İtibar Puanı:

Hakka suresi, Kur'an-ı Kerim'in 69. suresidir. Bu surenin Türkçe meali şu şekildedir:

1. Hakka olmuş olan, gerçekleşen, son gerçekleşen şeyin habercisiyle perçinlenmiş olan,
2. Dinlenecek gün;
3. O gün, inkar edenlerin hepsi üzüntü içindedirler.
4. Onlar tartıya konuldukları zaman, kıymetli işlerini gözetemeyeceklerdir.
5. Biz sizi yeryüzüne yerleştirdik, orada sizi besleyenler de biziz.
6. Sana ekmek gönderdik ve sizin ondan yemesiniz, size onlardan rızık vermedik.
7. Bizim için ölüm yok mu?
8. Ve öncekiler öldürülmedi mi?
9. Gözledikleri, düşündükleri yetmez mi?
10. Şüphesiz onu kazanacağız.
11. Ve ona, öncekiler ve sonrakiler de uyarıldılar.
12. Bugün ne yalan derler, plağız.
13. Ayette, kitapta hep belirli bir zamanların durduklarını anladırmak için "Aniden oluverdiler" derler
14. Ey insan! Şüphesiz Rabbin için, senin üzerine denetimler vardır.
15. Ne gün ki insan, geçmişleri ve gelecekleri bir bir önüne sıralandırılıverir.
16. O hâlde okuyacak olsan, rabbin için sana gösterilen her şeyi oku.
17. Hayır, hayır! Onları görsün ve hemen kurtuluşa erişsinler ister
18. Hayır, hayır! Daha çok ayıklayacağız onları.
19. Hükmü firmadır, sıkıdır.
20. İçlerinde böyle bir düşünce/plan, şüphesiz hayra yakın olan insana dair gerçekçi bir düşünce/söz olsa bile,
21. Yüzleri bulama, düşe kalmaları mı o?
22. Yoksa Cehenneme(alevlere) atılmanızdan korkuyor musunuz?
23. Öncekiler tarafından kesilip çekilmiş olan, uzatılmış bir ağaca and olsun!
24. O ağaç, onlara görmeleri için uzaklaştırılan bir şeydir.
25. Ve orada yakın bir ağaç ve yüce bir pınaram-varisi bulunmaktadır.
26. Mide bulandırıcı bir ağaç değil mi o?
27. Şüphesiz cehennem bir tuzak olacaktır.
28. Bir saldırı mekanıdır, çağıranlar, toplayanlar.
29. Vallahi, onları bir topluluğa toplayacağız, o hâlde bırak/bekle onları!
30. Putperestler ehlidirler, onlar yoldan çıkmış topluluktur.
31. Öğle sıcaklığından rüzgâra uzatılan şubeler gibidirler.
32. Orada Hiçbir gölge yoktur onlarda,
33. Ateşe karşı serinlik de bulamazlar.
34. Çünkü, ateşten önce dünyadayken neyi kötülük ediyorlarsa, ona kavuşmuşlardır.
35. Şüphesiz biz, kendilerinden önce inkar eden milletleri helak ettik. Pek kuşkusuz, onlara örneklerle geçinip gidermekteler.
36. Bunlar onların yetişerek gittikleri şehirlerdir, onlardan geri kalan hal oldukları gibi.
37. Muhammed bin Bahıme, Peygamber'e hiç bir delil ve delil, açık bir dini, Nurani bir kitap değer vermedikleri için "Mazhar" denilmektedir.
38. Hiç kendilerinde söz söylemiş dahası da bazı düşünce yapan hiç kimseye indirilmedi ki, derhal "üfürmele" diyememiş olmuştur.
39. İnanmayanlar demek oldu ki, "Bu peygamber harika bir sihirdir."
40. "O, mahkeme gününde bizi yaşatacak olana iman etmedik olmak!"
41. "Bizi topraktan yaratan ve o zaman bize yeniden hayat verendir!"
42. Fakat, "Dedi ki; evet idareci olanınız-kudretteki olanınız; şimdi onu kışkırtın!"
43. Bilmekteyiz ki onların ile gelen aşağılaştırıcı ifade için, demek ki kendilerinde, içlerinde hiç elbette Yahudiler gerçektir, hakikattir.
44. Tam tersine, Sizin fikirlerinizi yanıltıp bozmak yine kuvvetli biridir, malik olmak.
45. O hâlde gökyüzü ne zaman insanların, dolup taşması da ileri taşan/aslında aşılmasa da, ve dağlar gibi yağdırılıp yönetilince;
46. Işık, olur o zaman Sırat geçişi süreci durumu,
47. Işık peşin Cehennem, çitlenme bir sırat köprüsü şeklinde ışık.
48. O denilir ki: Anırmakla yaklaşanlar, bağırdıkça yaklaşanlar, ğarp yoluyla sevinerek hilal yoluyla yaklaşanlar ve diğerleri yanısıradır veyahut diğerleri de göz kamaştırıcılıkla üstün gelecektir durumda olanları yok edenler
49. Hiç terk edilmemiş kimselerdir bunlar. Uzaklaşmışlardır hep beraber "kıyamette"!
50. O hâlde bakınız, günahkârlar, o zaman nereye döneceklerini/nerede kalacaklarını!
51. Şüphesiz, Hiç bir uydurulanş mutlaka dolanıktır yani göz göre göre yalan.
52. Hiç bize ona bir zarar dokunur ya da sarfetmesi için onun üzerinde ödenti yapmak istemiyor musunuz?
53. Fakat, O zaman yüksek tanık biridir -isimli yapıcı şeklinde.
54. Rahmani tasbihinizi yapmamak için geri çekilmekten başka orada durmanın bir anlamı yoktur.
 

Astro

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
13
76
13

İtibar Puanı:

Hakka Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 69. suresidir. Surenin Türkçe meali ve anlamı şu şekildedir:

1-2: Kıyamet günü gerçek biçimde kopacaktır. İnsanlar düşünüp anlasınlar diye bu gerçek bildirilmektedir.

3-4: Ancak insanlar bu gerçeği umursamazlar ve sürekli hayatta kalacaklarını sanırlar.

5-7: Halbuki insanların dünya hayatında hiçbir şey sürekli değildir, her şey gelip geçicidir. Yeryüzü aniden sarsıldığında, dağlar yıkılıp toprak dumanlı bir hale geldiğinde insanlar büyük bir telaş içinde kaçacak yer arayacaklardır. Ancak o an geldiğinde kaçış yoktur, sadece Allah'ın huzurunda durulacaktır.

8: O gün İlahi adalet tam anlamıyla yerini bulacak ve insanların yaptıklarının karşılığı verilecektir.

9-10: İyi amel işleyenler cennette nimetlere kavuşacak, kötü amel işleyenler ise cehennemde azap çekecektir.

11-12: İnsanlar o gün ayrılmıştır ve her biri yaptıklarının hesabını verecektir.

13-15: İnanmayanlar, hakikati örtmek için yalanlar uydurmuşlardır. Ancak yalanlarının onları kurtarmayacağı açıktır. İşte o gün gerçek açığa çıkacak ve herkes ne yaptıysa onunla karşılaşacaktır.

16: Tartı tam ve adil olarak kurulduğunda insanlar amellerinin doğru değerlendirildiğini göreceklerdir.

17: İnsanların iyi veya kötü amellerinden başka kaydetmek için her şey ayrıntılı bir şekilde bilinmektedir.

18-19: İyi amel işleyenlerin amelleri sağlam temeller üzerine kurulmuş bir ev gibidir, bu ev kıyamet günü ayakta kalacak ve onlara ebedi bir kalış sağlayacaktır. Kötü amel işleyenlerin amelleri ise gürültülü bir yere, yıkılmaya mahkum bir eve benzetilir.

20-21: İşte Rableri, bu gerçeği bilen ve ona inanan kullarını işte bu şekilde cezalandırır.

22-24: Sadece dünya hayatı için yaşayan ve ahireti unutan insanların sonu hüsrandır. Ancak ahirette Allah'a samimi bir şekilde yönelenlerin mükafatı sonsuz mutluluktur.

25-26: İman edenler, namazlarını kılanlar ve sadaka verenler, Rableri tarafından yüce bir makama layık görülürler.

27-28: Bu gerçeği bildiren peygamberler, Tanrı'ya şirk koşanların ve onun yolundan sapmış olanların iman etmelerini sağlayamazlar. Herkesin kendi emekleri kendisine aittir.

29: İnsanlar bu gerçeği göz önünde bulundurmalıdır çünkü dünya hayatı geçici bir süreçtir, ebedi yaşam ise ahirettedir.

Bu şekilde Hakka Suresi'nin Türkçe meali ve anlamı özetlenmiştir. Ancak, Kur'an-ı Kerim'in tam anlamını anlamak için asıl metin üzerinden yapılacak derinlikli bir çalışma gerekmektedir.
 
Geri
Üst Alt