Gerçeküstücülük, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve özellikle sanatta kullanılan bir akımdır. Gerçeküstücüler, bilinçaltının, rüyaların ve gerçek dışı unsurların ön plana çıktığı bir sanat anlayışını benimserler.
Gerçeküstücülük, Fransa'da Andre Breton önderliğinde ortaya çıkmıştır. Breton, 1924 yılında Gerçeküstücülük Manifestosu'nu yayımlayarak akımın temel prensiplerini belirlemiştir. Gerçeküstücüler, rasyonel düşünceden uzaklaşarak, mantık dışı düşünceleri ve gerçeklik dışı imgeleri ön plana çıkartır. Bu akımda, insanın bilinçaltıyla olan ilişkisi, rüyalar, hayal gücü ve irasyonel düşünce önemli bir yer tutar.
Gerçeküstücü sanat eserleri genellikle sürrealist, rüya gibi ve gerçeklik dışı görüntüler içerir. Bu eserlerde, gerçeklik ve hayal dünyası arasındaki sınırlar bulanıklaşır ve izleyiciyi şaşırtıcı, tuhaf ve bazen de korkutucu bir deneyime yönlendirir.
Gerçeküstücülük, sadece sanat alanında değil, edebiyatta, sinemada ve diğer sanatsal ifade biçimlerinde de etkili olmuştur. Bu akım, bilinçaltının önemini vurgulayarak, insanın iç dünyasına, düşlerine ve hayal dünyasına odaklanır. Gerçeküstücüler, bilinçaltını keşfetmek, rasyonel düşünce ve toplumsal sınırlamalardan uzaklaşmak aracılığıyla gerçek bir özgürlük ve yaratıcılık ortamı yaratmayı hedeflerler.