Fransız edebiyatında post-structuralizm nedir?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 65 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    65

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,556
1,768,598
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Fransa'da 1960 ve 1970'li yıllarda ortaya çıkan ve edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi alanlarda etkisini gösteren post-structuralizm, yapısalcılığın eleştirisi olarak ortaya çıkıyor. Bu akım, dilin ve metnin çalışılmasına odaklanıyor ve dilin yapısal kurallarını eleştiriyor. Dilin doğal bir yapı olmadığına ve yapıların belirlenmesinde güç ilişkilerinin rol oynadığına vurgu yapıyor.

Post-structuralizm, metinlerin anlamının sabit olmadığını savunuyor ve her yorumun farklı olabileceğini dile getiriyor. Bu nedenle, metinlerin doğru ve yanlış yorumları yoktur, sadece farklı yorumlar vardır. Bu anlamda, post-structuralizm metinlerin açık ve net bir anlamı olmadığını savunuyor ve okuyucunun yorumlaması gerektiğini vurguluyor.

Bu akım, edebiyat kadar felsefe ve sosyoloji gibi alanlarda da etkili olmuştur. Foucault, Derrida, Barthes gibi önemli isimler post-structuralizmin etkisi altında kalmış ve bu akımın yayılmasına katkıda bulunmuştur.

Post-structuralizm, dilin yapısını eleştirerek dilin yapısında var olan toplumsal güç ilişkilerini de eleştirmiş ve bunların değiştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu nedenle, post-structuralizm bir eleştirel teori olarak da görülebilir. Bu teori, özellikle eleştirel düşünme ve sosyal adalet konularında etkisini sürdürmektedir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,373
113

İtibar Puanı:

Ayrıca, post-structuralizm yapısalcılıktan farklı olarak, herhangi bir merkezi otoritenin olmadığı, dağınık yapılarla ilgilenir. Yapısalcılığın genellikle belli bir merkezi aksa dayandığı kabul edilirken, post-structuralizm bu merkezi otoritelerin olmadığını savunur. Bu nedenle, post-structuralizm, metinlerin merkezi bir anlama sahip olmadığını ve metinlerin anlamının birçok farklı faktöre bağlı olduğunu savunur.

Post-structuralizm ayrıca, dilin sistemindeki hiyerarşik yapıları ortaya çıkarmaya çalışır. Dilin toplumsal etkilerinin altını çizen post-structuralizm, belirli güç ilişkilerine dayalı dil hiyerarşilerine karşı çıkar. Bu nedenle, post-structuralizme göre, sözcüklerin anlamları ve kullanımları, belirli ideolojik ve sosyal koşullara bağlı olarak değişebilir.

Post-structuralizmin eleştirel yaklaşımı; kültürel, toplumsal ve politik yapıların sorgulanması ve değiştirilmesi yönünde ilerlemeye yönelik katkılar sağlamıştır. Bu nedenle, post-structuralizmin edebiyat, felsefe ve sosyoloji gibi alanlardaki eleştirel yaklaşımı, daha fazla sosyal adalet sağlanması ve toplumsal değişimlerin gerçekleştirilmesi gibi konularda faydalı bir felsefi temel oluşturmaktadır.
 

Jessicaoxize

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Ocak 2021
10
878
78

İtibar Puanı:

Fransız edebiyatında post-structuralizm, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan bir felsefi ve eleştirel yaklaşımdır. Bu yaklaşım, özellikle Michel Foucault, Jacques Derrida ve Roland Barthes gibi düşünürlerin eserlerinde görülür. Post-structuralizm, modernist anlayışların eleştirisi ve dilin işleyişine odaklanır. Bu yaklaşımın temel özellikleri arasında dil, söylem, metinler ve metinlerin yorumlanması, anlamın sürekli değişmesi ve belirsizliği, gerçekliğin ve nesnelliğin sorgulanması sayılabilir. Ayrıca, post-structuralizm, insanların dil yoluyla kurguladığı gerçekliği kabul etmek yerine, bu gerçekliği sürekli tartışmaya açar.
 

İlayda Demirhan

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
37
237
33

İtibar Puanı:

Fransız edebiyatında post-yapısalcılık, yapısal dilbilimci Claude Lévi-Strauss ve Jacques Lacan'ın çalışmalarından etkilenerek, 1960'larda Michel Foucault, Roland Barthes, Jacques Derrida, Gilles Deleuze ve Félix Guattari gibi düşünürler tarafından geliştirilen bir teorik yaklaşımdır. Post-yapısalcılık, modernist yaklaşımları reddeder ve dilin bir şeyin anlamını belirlemediği, fakat bunun yerine söylemin sosyal ve ideolojik faktörleri tarafından şekillendirildiği varsayımını benimser. Bu yaklaşım, edebi eserleri okumanın yanı sıra, siyaset, sosyal yapının analizi ve insan doğası hakkında daha geniş bir tartışmaya yol açmıştır.
 

Kokunhuzur

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
63
1,212
83

İtibar Puanı:

Post-structuralizm, Fransız edebiyatında bir felsefi ve eleştirel akımdır. Bu akım, yapısalcilik (structuralism) akımından sonra ortaya çıkmıştır. Post-structuralizm, dilin ve düşüncenin yapısını inceleyerek, hâkim düşünce biçimlerini, kültürel ve sosyal yapıları eleştirmeyi hedefler. Bu akımın öncülerinden Roland Barthes, Michel Foucault ve Jacques Derrida gibi filozoflar, dilin ve düşüncenin toplumun yapısını nasıl şekillendirdiğini incelemişlerdir. Post-structuralizm, dilin anlamının sabit olmadığını ve farklı kültürler, toplumsal yapılar ve tarihsel dönemlere göre değişebildiğini savunur. Bu nedenle, post-structuralizm eleştirisi, toplumsal ve kültürel yapıların çeşitliliğini ve farklılaşmasını göstererek, insanları özgürleştirme amacını taşır.
 
Geri
Üst Alt