- 8 Haz 2023
- 32
- 70
- 18
İtibar Puanı:
Emile Durkheim, sosyoloji alanında önemli bir figürdür ve felsefi düşünceleriyle de büyük etki yaratmıştır. Durkheim, toplumun çalışma ve işleyişini anlamak için sosyoloji disiplinini kurmuştur.
Durkheim'a göre, toplumlar bireysel varlıklardan daha önemlidir ve toplumlar insanların davranışlarını yönlendiren kural ve normlarla bir arada tutulur. Durkheim, insanların toplumla bütünleşik olarak var olduğunu ve sosyal bağların olmaması durumunda toplumun dağılacağını savunmuştur.
Durkheim, toplumun çalışma düzenini anlamak için dini ritüeller üzerine de yoğunlaşmıştır. Ona göre, din toplumun temel kurumlarından biridir ve insanların ortak inançları, değerleri ve sembolleri paylaşmasını sağlar. Din, insanların birbirleriyle olan bağlarını kuvvetlendirir ve toplumda dayanışma duygusunu oluşturur.
Ayrıca, Durkheim toplumda sosyal bütünleşmeyi sağlamak için kolektif bir bilince ihtiyaç olduğunu savunmuştur. Ortak bir değerler sistemi ve normlar, insanların ortak bir amaç etrafında birleşmesini sağlar ve sosyal düzenin sürdürülmesine yardımcı olur.
Durkheim'ın felsefi görüşleri arasında toplumun özerk bir varlık olduğu ve bağımsız olarak insanlar tarafından şekillendirilen bir yapı olduğu da vardır. Bireysel insanların topluma ait bir parçası olduğu ve toplumun da bireysel insanlar sayesinde var olduğu düşüncesiyle, insanların toplumsal sorumluluklarının farkında olmaları gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, Emile Durkheim'ın felsefi görüşleri toplumun önemini vurgulamakta ve sosyal ilişkilerin, dayanışmanın ve ortak değerlerin insanların yaşamlarını yönlendirdiğini savunmaktadır. Durkheim'ın bu felsefi görüşleri, toplumsal düzenin sürdürülebilirliği için sosyal bağların ve kolektif bilincin önemini vurgulamaktadır.
Durkheim'a göre, toplumlar bireysel varlıklardan daha önemlidir ve toplumlar insanların davranışlarını yönlendiren kural ve normlarla bir arada tutulur. Durkheim, insanların toplumla bütünleşik olarak var olduğunu ve sosyal bağların olmaması durumunda toplumun dağılacağını savunmuştur.
Durkheim, toplumun çalışma düzenini anlamak için dini ritüeller üzerine de yoğunlaşmıştır. Ona göre, din toplumun temel kurumlarından biridir ve insanların ortak inançları, değerleri ve sembolleri paylaşmasını sağlar. Din, insanların birbirleriyle olan bağlarını kuvvetlendirir ve toplumda dayanışma duygusunu oluşturur.
Ayrıca, Durkheim toplumda sosyal bütünleşmeyi sağlamak için kolektif bir bilince ihtiyaç olduğunu savunmuştur. Ortak bir değerler sistemi ve normlar, insanların ortak bir amaç etrafında birleşmesini sağlar ve sosyal düzenin sürdürülmesine yardımcı olur.
Durkheim'ın felsefi görüşleri arasında toplumun özerk bir varlık olduğu ve bağımsız olarak insanlar tarafından şekillendirilen bir yapı olduğu da vardır. Bireysel insanların topluma ait bir parçası olduğu ve toplumun da bireysel insanlar sayesinde var olduğu düşüncesiyle, insanların toplumsal sorumluluklarının farkında olmaları gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, Emile Durkheim'ın felsefi görüşleri toplumun önemini vurgulamakta ve sosyal ilişkilerin, dayanışmanın ve ortak değerlerin insanların yaşamlarını yönlendirdiğini savunmaktadır. Durkheim'ın bu felsefi görüşleri, toplumsal düzenin sürdürülebilirliği için sosyal bağların ve kolektif bilincin önemini vurgulamaktadır.