Biyolojik etmenlerin cinsel gelişim sürecindeki önemi, anne karnındaki hormon seviyelerinin cinsiyet belirlemesinde ve cinsel organların oluşumunda rol oynamasıdır. Hormon seviyeleri ayrıca, ergenlik döneminde yüksek seviyelere çıktığında, cinsel dürtülerin artmasına ve cinsel yönelimlerin belirlenmesine etki eder.
Psiko-sosyal faktörlerin cinsel gelişim üzerindeki etkileri, bireyin cinsel kimliği, cinsel davranışları ve ilişkileri üzerinde önemli bir rol oynar. Aile yapısı, ebeveyn tutumu ve cinsel eğitim gibi faktörler, bireyin cinsellik konusunda tutumunu ve davranışlarını etkileyebilir. Kişinin yaşadığı deneyimler ve sosyal etkenler, cinsel yönelim ve kimlik gelişiminde etkili olabilir.
Kültürel faktörler ise, bir toplumun cinselliğe bakış açısını ve cinsel konularla ilgili tabularını belirleyebilir. Toplumun cinsiyet rolleri ve beklenen cinsel davranışlar da, bireyin cinsel gelişiminde etkili olabilir. Örneğin, bazı toplumlarda kadınların cinsel ihtiyaçlarına yönelik tabular bulunurken, bazı toplumlarda cinsellik hakkında konuşmak tamamen yasaktır.
Sonuç olarak, cinsel gelişim sürecindeki etkenler oldukça çeşitlidir ve farklı faktörlerin birbirleriyle etkileşimi sonucu kişinin cinsel kimliği, cinsel dürtüleri, davranışları ve ilişkileri şekillenir. Bu nedenle, cinsellik konusunda açık ve anlayışlı bir tutum benimsemek, bireylerin sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmalarını destekleyebilir.