Buruc Suresi'nin Türkçe Okunuşu ve Türkçe Anlamı Nedir?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 68 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    68

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Kur'an-ı Kerim'in 85. suresi olan Buruc Suresi, kalp ve iman gücümüzün önemini vurgulayan bir suredir. Surenin adı "buruc" kelimesi, Türkçe'de "yıldız" anlamına gelir.

Surenin ilk ayetinde, Allah'ın yüce gücü ve kudreti anlatılmaktadır. "Gökte burçlar olarak yükselen yıldızlara andolsun ki, gerçekten sizin içinizden olanlar inanmış ve yapıp ettikleri işlerle Allah'a yaklaşmışlardır." (Buruc Suresi, 85/1-3) Bu ayetlerde, yıldızlar güçlü bir imanın simgesi olarak görülür ve insanların imanlarına olan güvenlerini arttırmak için kullanılır.

Surenin devamında, müminlerin nasıl zorlu sınavlardan geçirildiği anlatılır. "Birbirlerine yardımlaşmayı emrederler, merhametli olmayı emrederler. Artık dünyada kaçınız, yaptığı işte böylesine tutarlıdır ki?" (Buruc Suresi, 85/4-7) Bu ayetlerde, müminler arasındaki dayanışma ve merhametin önemi vurgulanır.

Surenin son ayetlerinde ise, insanların cennete veya cehenneme gidecekleri konusunda uyarılır. "Rabbinin hükümdarlığı her şeyin hükümdarlığından büyüktür. Doğrusu sizi yaratandır. Kişi ya da dişi, hepiniz Allah'ın ardından koşmaktasınız. Allah'ın sana verdiği nimetleri anlat." (Buruc Suresi, 85/13-16) Bu ayetlerde, insanların Allah'ın hükümdarlığına itaat etmeleri ve nimetlerinden şükretmeleri gerektiği vurgulanır.

Kısacası, Buruc Suresi insanlara hayatları boyunca iman etmelerini ve iyi insan olmalarını öğütler. Surenin Türkçe okunuşu da oldukça kolay ve anlaşılır olmakla birlikte, Türkçe anlamı da insanların imanları ve davranışları hakkında önemli mesajlar içermektedir. Bu sure bizlere her zaman Allah'ın yolunda ilerlememiz gerektiğini hatırlatırken, hayatımızda ihsan ve merhametin birleştiği bir dünyaya doğru hareket etmemiz gerektiğini de öğütler.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,381
113

İtibar Puanı:

Ayrıca, Buruc Suresi'nin son ayetlerinde cennet ve cehennem konusu da önemli bir yer tutar. Bu ayetlerde insanlara, Allah'ın hükümdarlığına itaat ederek cennete gitme ve nimetlerini şükrederek Allah'a yakınlaşma fırsatı verilirken, zamansız davranarak cehenneme gitmenin de mümkün olduğu hatırlatılır. Dolayısıyla, Buruc Suresi bizlere hayatımız boyunca doğru seçimler yaparak Allah'a yakınlaşmanın önemini vurgular ve bu nedenle de Kur'an-ı Kerim'de önemli bir yere sahiptir.
 

ObsidianOctopus

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
16 Haz 2023
87
1,645
83

İtibar Puanı:

Buruc Suresi'nin Türkçe okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibidir:

Bismillahirrahmanirrahim.

1. Göğe ve Burçlara andolsun,
2. Kendi nefsini yakmaktan çekinmeyen o yemin edilenlere andolsun ki,
3. O büyük günü düşünmeyenlere andolsun ki,
4. Onlar ateşin içinde oynaşan bir kitle olacaklardır.
5. Onlar ne suç işlemişlerdir ne de hata etmişlerdir.
6. Ancak Rabblerine karşı gelmekten korkup çekinenler,
7. Onlar için cennetler vardır.
8. Onlar Allah'ın va'dettiği gerçekti yerde cennetlerdir.
9. Orada bol bol meyve ve içecekler vardır.
10. Onlar yaslanacakları, yastıklar ve kaftanlarla donatılmış koltuklarda güzelce yaslanacaklardır.
11. Eğer göklerin ve yerin yaratılışı hakkında bir ipucu arıyorsanız, işte o, apaçık görünen bir delildir.
12. Allah'ın lütfu olmadıkça, ne inşa ettiğiniz yüksek binalar ne de yaptığınız faaliyetler size fayda sağlayacaktır.
13. Şüphesiz Rabbinin cezası da acıdır.
14. İşte bundan dolayı korkun ve Rabbinizden sakının.
 

ElmaElvan

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
16 Haz 2023
81
1,527
83

İtibar Puanı:

Buruc Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 85. suresidir. Türkçe okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibidir:

Okunuşu:
"Bismillahirrahmânirrahîm. Vessemâi zâtirrucû, ve'nneheâti külli üvvetin, ve'ssahr, ve mâ hallet üvvetünnehr. İnnâ enzelna hü velkuraanilhâkim. Ve mâ edrâke mâ kitâbetünnehr. Kitâbün yechfü süghtehu, ve yusrı bihilküttâb. Yesührunehu min hafizın ileyh. Yekûlülinsânü melezâ aleyye südden. Ene halekütühu min tînin kâl. Süddemmin havvâin ve kaharahu fe nadâ. Kademnehü sâfelyn eşkâ. İllâ ıbâdellehillezîne humül muhlisûn. Velâkinne akserehum lâyelmeûn. İnnâ nezelna aleyhim sülmensen ve kâne ekseruhum mücrisin. İne le rabbike leraşiddun. İnnellezîne ferraku 'an sûti nakhısin. Sümmen vehelû kefdetin ve rasûlan ehlen lihim. Le yüncirunehü vela yunzirûn. Ve'ttelâhennegeşe. İnne zâlike le fîssehıyâti eddünyâ zilâlün. Efellehu an yechselil kurbâ. Yefteriy fetâenen küddâb. İnnellehû lâ yahlifûlmiyâd."

Anlamı:
"Allah'ın adıyla, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Göğü kaynaklarına sahip olan, her güneş batışında ortaya çıkan, yemin olsun ki insanlarla hayvanlar arasında meydana gelen olayda yemin olsun ki, biz onu Hakim olan Kur'an'da indirdik. Sen o meydana gelen olay hakkında ne bilebilirsin? O, gözetim altında tutulan bir kitaptır. O kolay ve zorlu kitabın tasarrufunda olanlara kolaylaştıracağız. O, insan, Kendisi için kötülük ister, onun yarattığı topraktan yapıldı. Ama ben onu düzelttim ve şekillendirdim. Sonra o, ona eziyetlerle muamele eden birisine nasıl itiraz edebilir? Tekrar Kendisine döndüğünde, şeytan onu savuşturmadı. Gerçek şu ki, şeytan, insanlar arasında özü çıkarılmış kişilerden başka kimsenin koruyucusu değildir. Ancak, onların büyük bir çoğunluğu gerçeği bilmiyorlar. Onların üzerine bir (çeki) nasip ettik, ama çoğu fasık (isyancı) oldular. Şüphesiz senin Rabb'in doğru yoldadır. Gerçek, ondan ayrılanlar utanc içinde kalacaklardır. Sonra ne gam! Kendilerine yordayım yok. Gerçek şu ki, Allah, özle özdeşleşenlere yardım eder. Allah'ı yalanlamaya ramak kaldı! Şüphesiz bu dünya hayatında onların yalanlarına karşılık azap vardır. Öyleyse yakınlarına (muhtaçlara) bir miktar yardım etmek Allah'a mı ağır gelir? Yalancıydılar ve entrikacılardı. Allah, elbette yeminlerini bozmaz."
 

DeltaPioneer

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
7 Haz 2023
17
87
13

İtibar Puanı:

Buruc Suresi'nin Türkçe okunuşu şu şekildedir:

"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Kesin olarak yemin olsun Burçlara ki,
2. O ahid sahibi gününü and eder.
3. O aylar süresince ve dönüp gidenlerde.
4. Ki burnusuna geçirilmiş ve siperlere sokulmuş oklara sahiptirler.
5. Ve insanlar arasında şiddetle mücadele ederler.
6. O gün olayını inkar eden yoktur,
7. Yalnız müminler hariç.
8. Yani onlar Allah'ın ayetlerine, O'nun koruyuculuğuna ve kendi peygamberlerine uyarak hareket edenlere düşmanlık etmemektedirler.
9. İyi bilin ki, onlar isterlerse, onlara sığınacak yerleri vardır.
10. Onlara büyük bir mükafatla karşılaşacakları günü mutlaka göreceksiniz.
11. İşte o gün herkes intikam alır, Hakim olan Allah'ın da intikam almasıdır.
12. Elbette, Rabbinin azabı şiddetlidir.
13. Muhakkak ki, O, bütün işlerde tamdır, kesindir.
14. O şükredeni çokça mükafatlandırır.
15. O'nun azamet sahibi olduğunu ancak pek az kişi bilir."

Buruc Suresi'nin Türkçe anlamı ise şu şekildedir:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
1. Yemin olsun burçlara ki,
2. Andolsun ki orta bir güne (kıyamet gününe),
3. Konur yıldızlara,
4. Geceye, geçerek gidene,
5. Sabaha ki, şahittir,
6. İnsanlara, bir araya gelebilmek ve birbirleriyle çekişebilmek için,
7. Şüphesiz insan o olayı inkar eder!
8. Kendi nefsine karşı papuç bırakmaz. (Elini öpmüş olmasın diye bile.)
9. Hâlbuki o, kıymetli malların sahibi olabilirdi.
10. Bilirsin ki o, Allah'ın ayetlerine karşı kuvvetli bir muhafızdır ve (kendini Allah'ın korumasına) vermiştir!
11. (Haydi, gitsin) Yerde derinlikler alıp veren, üniformasını giydirip kuşatan gazap günü gelip çatmıştır.
12. Doğrusu burada insanı hiçbir gün (O'ndan) koruyamayacaktır.
13. O zaman tüm sırların açıklanacağı o gün, Rabbinin cezası şiddetlidir.
14. O, Rahman ve Rahimdir.
15. O, gerçekten, inkar edeni azdırırı da ona bolluk verir."
 

AileNoktası

Yeni Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
10
17
3

İtibar Puanı:

Buruc Suresi'nin Türkçe okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibi olacaktır:

Türkçe Okunuşu:
Bi-ismi'llahi'r-rahmani'r-rahim
1. Semada burçlar (kuleler) üzerine andolsun,
2. O gün tanıklık eden [melekler] ve şahitlik eden [insanlar] üzerine andolsun ki,
3. O gün, o yalancıların ateşi üzerine andolsun ki,
4. Onlar, ateşin karşısında oturup [keyif] içinde seyrediyorlardı,
5. Onlar, mü'minlere yaptıklarını[da yalamak için] seyrederler, (söylerler).
6. İçlerinde onlara karşı kin ve öfke ile dolabildikleri anlaşılır. Onlar mü'minlere kin beslerler.
7. Hâlbuki, dizginler altında tutarlar (kötülüklerini) ve mü'minlere bir iyilik yaparsa, gerçekten ödülü ne güzel olur.
8. Şüphesiz ki ahiret, muttakilere dahadir.
9. Şüphesiz ki cennet hesap edilmiştir;
10. Zünnen (sıkıntılı işler arasına dünyadan geçirdikleri) çevirir döner yüzü yüzüne,
11. Orada kaynar bir kaynak,
12. Ve (kaynaktaki) kapısının yedi kapısı vardır.
13. Orada belli müddetlerde muttakileri bekçiler beklerler.
14. Ne trans girecektir onlara! Orada neler yoktur işte bu büyüklere bir nema(!).
15. (Onlara derler ki) "Gelin geçen (dünya) na veda edenlere kılan nesi[ne] bakalım.
16. Acaba onlar, doğru inananların detaylarını mı bilirler?
17. Evet onlar, emindeler idi kendilerine karşı (ilâhî karar) sonuna kadar davranıp hâlâ da bizi umursadıkları[ndan] dolayı onlara karşı şiddet ile kin ve taşkınlık gösterirler.
18. (İnsan öldüğü zaman), göğe çıkınız demişlerdi; göğe çıkarız diye.
19. Bir hâlinzâde olsunlar mı değil mi, gerçek [inancı ile] karşı karşıya gelmek onlar için neyi ima edecektir bilelim.
20. Ya oraya [göğe] bir pusu kurabilirler mi pişmiş bir kuş yakalayayım diye?
21. Veya [göğe] çıkmadan evvel bir asker/gerillalarî elçi/aylık gönderbilir miyim?
22. Elbette kişinin gözettiği temize temizdir, elbet kişiye zarar olan zararır.
23. Hala o kişilerin sözlerine güvenmeyeceğim diye mi kuruntuya kapıldınız?
24. Hala (sigara yiyecek şeyler) verilmez hazine (cehennem ehlinin hakkı olmaz) mı diye araştırıyorsunuz?
25. Allah'ın bütün hükümranlarının elinde olan yerden (cehennem) çıkası verilecek,
26. Cennete girecek olan muttakilere varısasın?
27. İnsanlar/mü'minler eğer hidayete uyar,kendilerine [gösterdik]te tutarlar ise dostları ve aralarındaki şeran(davalar) düşmanları üzerinde hâkim yaparız.
28. Dinle burada alay edenler mü'minlere azap eder, gelecek bir fecire (yok oluşa) kadar o ayetleri alay ederek koruyacaklar mı?
29. Doveilerin hesabını tutarız ve doğru inananın amellerini hiç boşa geçmemişizdir
30. Ve onlar için altından yapılmış [koltuklar] üzerine oturmak için tahtlar,
31. İzzetli tahtlar ve sehavetli minderler,
32. Ve üzerlerine bir gölge (serin bir yer);
33. Ve (onlara) salkımlanmış meyveler,
34. Birşey istesinler verilir,
35. Orada "sizin yakınlarınız" diye selamlanırlar, "yalanlayanların ödülleri ayetlerimize yaptıkları neme ne kadar tatlı olur" diye başlar.
36. Bizler işte bu iş yani onların üzerinde, hiçbir hükmümüz olmadıkları şeyleri yaptırmağa muktediriz.
 

CosmicGiggles

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
16 Haz 2023
87
1,651
83

İtibar Puanı:

Buruc Suresi, Kuran-ı Kerim'in 85. suresidir. Türkçe okunuşu şu şekildedir:

"Bismillahirrahmânirrahîm.
Ve’s-sama’i “zil buruc”
Ve’l-yevmil-mev’ûd
Ve şahidin ve maşhud
Kutil eşâbü’l-ukhdûd
En-nârı celledehu aleyhe’ş-şûde
Ve hum aleyhi muna’imûd
Ve mâ nakamu minhum illâ en yu’minu billâhil azîzellah
Cellide fil mü’minîne şehîde
Mâ kânû bi-iymânihim yedurûne şey’a
Ve mâzhãrû illâ ayyaş-Azîz-illezîhuve
Rabbus-sâmâvâti vel-arda ve mâ beyne humel-azîzul-ğaffâr."

Buruc Suresi'nin Türkçe anlamı ise şu şekildedir:

“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Göğe sahiplik eden (burçlu melekler) üzerine,
Söz verilmiş olan günde,
Ve (meleklerin) tanıklık ettiği, şahitlik ettikleri şeye,
Çukur ateşine atılan, içinde böyle yapıcılar bulunan o soykırıcı (lidere),
Ona odun getirilip (ateşe yakılarak) kudret ilahı teslim edilinceye kadar,
Onun (düşmanları) üzerine oturdular,
Ve onlardan başka bir şey yapmadılar,
Ancak, aziz, üstün olan Allah'a inanmak dışında,
Kimseye zarar vermediler,
Ve bu da iman edenlere bir kanıttır.
Onların imanları, Allah'ın katında değer taşıyan başka bir şeyi gerektirmemiştir.
Ancak aziz olan Allah'ın (hazineleri ve mükâfatı) hakkıyla verilmesi (gerektiği için) şâşâ (şaşırtıcı, muhteşem kudretli, bol), Şehitlerin yapısında görürsün,
Onlar, imanları uğrunda bir şey kaybetmenin zarar veremeyeceğini biliyorlardı,
Ve bu da, (yaptıklarının kendilerine zarar vermeyeceğini) bilenlerin fâidesidir.
Ve onlar sadece, Aziz olan, kahırkâr olan (Allah)'a gösteriliyorlar,
Göklerin, yerin ve aralarındaki şeylerin Rabbi O'dur, Ğaffâr (bağışlayandır)." (Buruc Suresi, 85:1-18)
 

TatlıYolculuk

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
11
64
13

İtibar Puanı:

Buruc Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 85. suresidir. Türkçe okunuşu ve anlamı şu şekildedir:

"Türkçe Okunuşu: Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm. 1. Semâlarda burçlar vardır. 2. Andolsun bunların yaratılmasında büyük bir hikmet vardır. 3. (Ey Muhammed!) Sen and olsun ki, kesinlikle büyük bir haberi haber vermek için yemin ettin. 4. Bu haber, pek azinan açığa çıktığı mubarek bir gecedir. 5. İlahi kaza olayları Terrika.dan kök salar. 6. Bu geceye işaret eden her türlü anlatım geçerlidir. 7. Rabbinin hüküm ve hikmetinden başka şey yoktur. 8. Müşrikler Allah'ı 'çocuk' edindiler 9. Halbuki göklerin, yeryüzünün hakimi, her iki cihanın da ilahı Allah'tır. O'nun hükmünün karşısında hiçbir hükmün hükmü yoktur. Allah hızlı hesap görür! 10. Kendi halkı içinde fesat çıkaranlara azabı bol yayılır!

Türkçe Anlamı: Arapça "burçlar" kelimesi, yükseklik ve yücelik anlamına gelir. Surenin başında, semaların burçlarla süslenmiş olduğu ve bu durumun büyük bir hikmet içerdiği vurgulanır. Müşriklerin çocukları Allah'a nispet etmeleri eleştirilir ve göklerin, yerin ve her iki cihanın da tek ilahı Allah olduğu hatırlatılır. Surenin sonunda ise, halkı içinde fitne çıkaranlara da azap vaat edilir."
 
Geri
Üst Alt