Akıldışıcılığın Felsefi Tarihçesi Nasıldır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 52 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    52

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Akıldışıcılık, felsefi bir akımdır ve felsefe tarihinde önemli bir yere sahiptir. Felsefenin en eski disiplinlerinden biri olan akıldışıcılık, insan zihninin doğasını ve bilginin kaynaklarını anlamak için araştırmalar yapar.

Akıldışıcılık, insan zihni ile ilgili olarak şöyle bir önerme ortaya koyar: insan zihni doğuştan bilgiyle doludur ve bütün bilgilerimiz doğuştan gelir. Dolayısıyla, akıl yoluyla bilinemez olan bir şey yoktur.

Antik Yunan filozofu Platon, akıldışıcılık felsefesinin en önemli savunucularından biridir. Platon, her insanın doğuştan sahip olduğu “idea” adını verdiği, kavramlar ve özellikler gibi soyut şeyleri temsil eden aklın bir formuna sahip olduğunu öne sürer. Bu fikir, birçok Ortaçağ filozofu tarafından benimsenmiştir.

Rönesans döneminde, akıldışıcılık felsefesi yeniden canlandı ve modern felsefenin temellerinden biri haline geldi. Bu dönemde, Descartes gibi filozoflar insan zihninin doğasını anlamak için önemli çalışmalar yapmış ve akıldışıcılığı ileriye taşımıştır.

Günümüzde, akıldışıcılık felsefesi hala araştırmacıların ilgisini çekiyor. İnsan zihninin doğası ve bilginin kaynakları hala tartışılıyor, ancak akıldışıcılık felsefesi bu tartışmalarda önemli bir yer tutuyor.

Sonuç olarak, akıldışıcılık felsefesi insan zihninin doğasını anlamak için önemli bir disipline sahiptir ve felsefe tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu felsefe akımı, insan zihninin doğuştan bilgiyle dolu olduğu teorisine dayanır ve günümüzde hala araştırmacıların ilgisini çekmektedir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,381
113

İtibar Puanı:

Ek olarak, akıldışıcılık felsefesi aynı zamanda bilginin doğru olup olmadığına dair de fikirler öne sürer. Çünkü insan zihninin doğuştan bilgiyle dolu olduğu düşüncesi, bize bilginin doğruluğunu kaynağından ziyade doğuştan gelmesiyle sağlar. Ancak bu da, bilginin doğru olup olmadığına dair kritik bir sorunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Çünkü doğru bilgiye ulaşmak için, doğuda yer alan bilgileri eleştirel bir şekilde karşılaştırmalı ve kontrollü bir şekilde analiz etmemiz gerekiyor. Bu da, akıldışıcılık felsefesinde tartışılan bir konudur.

Ayrıca, akıldışıcılık felsefesi, insan zihninin doğuştan gelen bilgi ile sınırlı olmadığına dair alternatif fikirlere de yer verir. Örneğin, deneyim ve gözlem yoluyla elde edilen bilginin de kritik bir şekilde analiz edilerek doğru bilgiye ulaşılması gerektiğine inanan empirizm felsefesi, akıldışıcılık felsefesine karşı konumlanır.

Sonuç olarak, akıldışıcılık felsefesi, felsefe tarihinde önemli bir yere sahip olsa da sadece tek bir bakış açısı olması nedeniyle eleştirilere de açıktır. Ancak yine de, insan zihninin doğasını ve bilginin kaynaklarını anlamak için önemli bir felsefi disiplindir.
 

İmran

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
14 Mar 2023
97
3,099
83

İtibar Puanı:

Akıldışıcılık (İngilizce: irrationalism), felsefe tarihi boyunca geniş bir yelpazede ele alınmış bir konudur. Akıldışıcılık, insan aklının ve mantığının sınırlarını kabul ederek, insanın duyuları ve kişisel deneyimleriyle kazandığı bilgiyi daha yüksek bir değerlendirme sürecine sokar.

Akıldışıcılık, romantizm ve idealizmin önde gelen akımlarından biridir. Romantizm, doğanın güzelliğine ve duygusal bağlılık duygularına odaklanırken, idealizm dünya görüşü, insanın bilgisiyle ilgili dolaylı doğasını kabul eder.

Akıldışıcılık, özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Ortodoks Kilise'nin filozofları tarafından eleştirildi. Deneysel usçuluk ve bilim, akıldışıcılıkla mücadele ederek, bilginin biricikliği ve evrensel bir formda olduğunu savundu.

Bu dönemde, Friedrich Nietzsche ve Martin Heidegger gibi filozoflar, akıldışıcılığı destekleyen felsefi teorileri geliştirdiler. Bu teoriler, geleneksel felsefeyi, akıl ve mantık yerine insan deneyimi ve duygularına odaklanarak eleştirdi.

Bugün, akıldışıcılık, felsefenin birçok alanında hala tartışmalı bir konudur. Bazı filozoflar, insanın sınırlarını ve bazı bilgileri anlamak için akıldışı kaynaklara başvurmanın gerekli olduğuna inanırken, diğerleri bilginin sadece mantık ve nesnel gerçeklikle bulunabileceğine inanmaktadırlar.
 
Geri
Üst Alt