Abiyogenez teorisi, hayatın kendiliğinden doğru olduğu fikrine dayanır ve ilk olarak Antik Yunan filozoflarından Thales tarafından ileri sürülmüştür. Modern anlamda ise, 19. yüzyılda Fransız kimyacı Louis Pasteur ile başlayan deneysel çalışmalar, yaşamın yalnızca var olan yaşamdan meydana geldiğini ve bu nedenle çoğaltılamayacağını öne sürdü. Ancak, bu görüşe karşıt beklenti, Rus biyolog Aleksandr Oparin'in 1924'te yayınlanan "Dünya'nın Kimyasal Bir Geçmişi" adlı kitabında ortaya atıldı. Oparin'e göre, yaşam, dünya kimyasal reaksiyonlarının bir sonucudur ve yavaş yavaş karmaşık organik moleküllerin oluşmasına yol açan ana elementlerin atmosferik koşullarının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu teoriye göre, yaşamın karmaşıklığı, zaman içinde sadece doğal seçilim sürecinden ve moleküler mutasyonlardan kaynaklanan evrim sonucu meydana gelmiştir. Abiyogenez teorisi, daha sonra 1953 yılında Stanley Miller ve Harold Urey'in Miller-Urey deneyi ile doğrulandı ve hala birçok bilim insanı tarafından kabul edilmektedir.