Zilzal Suresi, Kuran-ı Kerim’in 99. suresidir. İsmini, "zilzal" kelimesinden alır, bu kelime Türkçe'de "deprem" veya "sarsıntı" anlamına gelir. Surenin konusu, kıyamet gününde yerin sarsılmasından bahseder ve insanların yaptığı işlerin karşılığına inançlarına göre ya cennetle ödüllendirilecekler, ya da cehennemin ateşinde yanacaklardır.
Zilzal Suresi, Mekke’de nazil olmuştur. Kuran’ın Keşişîyye’ye göre sırası bu surenin 69. oldu, Beydavî ve Galîbî'ye göre ise Medine’de indirilen Sızıntı Suresi’nden sonra nazil olmuştur.
Surenin tarihi seyri hakkında kesin bir bilgi yoktur, ancak İslam alimleri tarafından çeşitli rivayetler vardır. Hicret’in 5. yılında (M. S. 626) bir toplantıda, bazı müşrikler Peygamberimiz (sav)'e "Eğer senin dediğin doğruysa, yer titreyip çöküp gidecek mi?" diye sormuşlar ve bu surenin nazil olması da bu olayın ardından gerçekleşmiştir.
Surenin ilk ayetinde "Yer sarsılıp içindeki ağırlıklarını fırlatacaktır." denilmektedir. İslam alimleri, bu ayeti kıyamet gününde gerçekleşecek depremler ve yerin güçlü sarsıntısı ile açıklamışlardır. Surenin aynı zamanda, insanların yaptıkları işlerin karşılığını ceza ya da ödül şeklinde alacaklarına dair bir uyarı da içerdiği düşünülmektedir.
Zilzal Suresi’nde yer alan “Kim zerre kadar hayır yapmışsa onun karşılığı görür. Kim zerre kadar kötülük yapmışsa onun karşılığı da görür.” ayeti, insanların yaptıkları her işin karşılığını alacaklarına işaret etmektedir. İslam dini inancına göre, insanların yaptıkları her şey Allah’ın huzurunda hesaplaşılacak ve bu hesaplaşmada kişiye yapmış olduğu işlerin karşılığı olarak cennet veya cehennem verilecektir.
Zilzal Suresi, Kuran-ı Kerim'in önemli bir bölümüdür. İman esaslarına ve Kuran prensiplerine uymak, insanların cennete gitmeleri için gereklidir. Bu surede anlatılanlar, insanların hayatlarında hayır ve kötülük yapmalarının sonuçlarının Kuran öğretileri doğrultusunda özetlenmesi ile hayatlarında adil ve dürüst olmaları hakkında bir uyarı niteliği taşır.
Zilzal Suresi, Mekke’de nazil olmuştur. Kuran’ın Keşişîyye’ye göre sırası bu surenin 69. oldu, Beydavî ve Galîbî'ye göre ise Medine’de indirilen Sızıntı Suresi’nden sonra nazil olmuştur.
Surenin tarihi seyri hakkında kesin bir bilgi yoktur, ancak İslam alimleri tarafından çeşitli rivayetler vardır. Hicret’in 5. yılında (M. S. 626) bir toplantıda, bazı müşrikler Peygamberimiz (sav)'e "Eğer senin dediğin doğruysa, yer titreyip çöküp gidecek mi?" diye sormuşlar ve bu surenin nazil olması da bu olayın ardından gerçekleşmiştir.
Surenin ilk ayetinde "Yer sarsılıp içindeki ağırlıklarını fırlatacaktır." denilmektedir. İslam alimleri, bu ayeti kıyamet gününde gerçekleşecek depremler ve yerin güçlü sarsıntısı ile açıklamışlardır. Surenin aynı zamanda, insanların yaptıkları işlerin karşılığını ceza ya da ödül şeklinde alacaklarına dair bir uyarı da içerdiği düşünülmektedir.
Zilzal Suresi’nde yer alan “Kim zerre kadar hayır yapmışsa onun karşılığı görür. Kim zerre kadar kötülük yapmışsa onun karşılığı da görür.” ayeti, insanların yaptıkları her işin karşılığını alacaklarına işaret etmektedir. İslam dini inancına göre, insanların yaptıkları her şey Allah’ın huzurunda hesaplaşılacak ve bu hesaplaşmada kişiye yapmış olduğu işlerin karşılığı olarak cennet veya cehennem verilecektir.
Zilzal Suresi, Kuran-ı Kerim'in önemli bir bölümüdür. İman esaslarına ve Kuran prensiplerine uymak, insanların cennete gitmeleri için gereklidir. Bu surede anlatılanlar, insanların hayatlarında hayır ve kötülük yapmalarının sonuçlarının Kuran öğretileri doğrultusunda özetlenmesi ile hayatlarında adil ve dürüst olmaları hakkında bir uyarı niteliği taşır.