Güncel Yeni deprem nerede bekleniyor 2023

Hakan

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
4 Şub 2023
42
2,609
83

İtibar Puanı:

Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Martin Mai, CNN TÜRK ekranlarında Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri değerlendirdi. Prof. Dr. Mai, Maraş'taki ikinci büyük depremin sıradışı bir durum olduğunu belirtip, "Çok kötü bir tesadüf" dedi. Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr Mai, "Bu yaşanacak eninde sonunda. Santim santim hareket edecek plakalar, yeterince baskı oluştuğunda bu deprem olacak. Tam olarak ne zaman olacak bunu bilmek mümkün değil." ifadelerini kullandı.

AFAD'ın verilerine göre saat 04:17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.7; saat 13.24'te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. 10 ilde büyük hasar meydana gelirken kurtarma çalışmaları sürüyor. Uzmanlar son 100 yılın en büyük depremini değerlendirdi.

CNN TÜRK canlı yayınına katılan Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Martin Mai, Kahramanmaraş'taki ikinci depremin sıradışı olduğunu ifade etti. Ayrıca Marmara fayı hakkında önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Mai'nin mesajları şöyle:

Şu anda etkilenen bölge artçılarla mücadele etmeyi sürdürecek. Türkiye ne yazık ki çok fazla deprem riskiyle karşı karşıya bir bölgede. Bizi en çok endişelendiren bir diğer bölge de Marmara Denizi'ndeki bölge.

Çok büyük depremlere yol açtı, buradaki bölgede çok büyük bir deprem olması bekleniyor. Türkiye'nin buna hazırlanması gerekiyor.

Birçok uzman bunun son 100 yıldaki en büyük deprem olduğunu söylüyor. Buna katılıyor musunuz, yakın tarihte buna benzer deprem oldu mu?

Nereye baktığımıza göre değişir, yani Türkiye'de eşi benzeri yok kesinlikle, bunu söyleyebilirim. Çok yıkıcı başka depremleri de gördük dünyada. Tabii ki hepimiz 2011'deki Japonya depremini hatırlıyoruz. Her 10 yılda bir böyle bir felaket görüyoruz ne yazık ki.


"JAPONYA'DAKİ DEPREMLER GENELDE OKYANUSTA OLUYOR"

Türkiye'deki bina yasalarına hakim değilim ama çok güncel olduklarını biliyorum. Japonya'daki durum inşaat anlamında daha farklıdır diye düşünüyorum. Japonya'daki depremler genelde okyanusta oluyor. Yani böyle bir karşılaştırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum Türkiye ile Japonya arasında. Kıyıda ve karadaki depremler daha farklı Japonya ve Türkiye'de.

(İstanbul depremine nasıl hazırlanmalı) Dediğim gibi bu yaşanacak eninde sonunda. Santim santim hareket edecek plakalar, yeterince baskı oluştuğunda bu deprem olacak. Tam olarak ne zaman olacak bunu bilmek mümkün değil. Buradaki bina, inşaat yasalarının harfi harfine uygulanması lazım. Binalar birbirine çok yakınsa burada hasar daha da artabilir.

Halkın eğitilmesi de farklı bir unsur. Her yıl 1 Eylül'de Japonya'da toplu tatbikat yapılıyor. Yıllık tatbikatlar çok iyi bir yöntem halkı eğitmek için. Üçüncü olarak da arama-kurtarma ekiplerinin hazır olması lazım. Böyle bi kriz olduğu zaman her birim tam olarak ne yapacağını biliyor olmalı.

TÜRKİYE 3 METRE HAREKET ETTİ

İtalyan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nün (INGV) başkanı Carlo Doglioni, depremle ilgili İtalyan gazetesi Corriere della Sera’ya konuştu. Fay hattının bulunduğu Anadolu levhasının, Arap levhasına göre kuzeydoğu-güneybatı yönünde en az üç metre hareket ettiğini düşündüklerini belirten İtalyan bilim insanı bu hareketin sadece 30-40 saniyede gerçekleştiğine dikkati çekti. Bölgede tarih boyunca sismik hareketliliğin çok yüksek olduğunun altını çizen İtalyan bilim insanı, “Sanki Türkiye hareket etti” ifadesini kullandı.

NACİ GÖRÜR 3 GÜN ÖNCE UYARMIŞTI

Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, hem 2020’deki Elazığ depremi hem de 2022’deki Zonguldak depreminin ardından Kahramanmaraş bölgesindeki olası depremlere dikkat çekmişti. Görür, Pazarcık’taki depremin ardından da sosyal medya hesabından, “Bu depremin gelmekte olduğunu yerbilimciler olarak söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti. Hiç kimse ne diyorsunuz diye tepki bile vermedi’’ açıklaması yaptı.

Görür 3 Şubat 2023’te Osmaniye’de meydana gelen 4.2’lik depremin ardından sosyal medyadan, “Deprem Doğu Anadolu Fay Zonu’nda. Bu zonun Çelikhan-Erkenek-Maraş kesiminden endişe ediyoruz. Bu kesimi NE ucundan 2020 Elazığ depremi yükledi. Bu deprem de küçük de olsa SW ucundan zorladı. Bu uçta son deprem 1998 Adana Depremi” mesajını paylaşmıştı.

İSTANBUL’U TETİKLEMEZ

- Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen: “Doğu Anadolu fayı üzerinde saatler mertebesinde aralıklarla iki büyük depremin yaşanması, pek görülen bir durum değil. Deprem fırtınası şeklinde, çok çok az rastlanacak bir olayı yaşadık. Türkiye’de deprem üretme potansiyeli olan 550 diri fay var. Ne zaman hangisinin kırılacağını bilmiyoruz. Bu deprem Pötürge segmentinin sağ ve solundaki fayları etkiledi. Hatay ve Elazığ’a doğru uzanan fayı tetikledi; bunlar haricinde olan fayları tetiklemez. Yani İstanbul ve çevresi Kuzey Anadolu fayı üzerinde, bu depremin o fayları tetiklemesi söz konusu değil.”


3 LEVHANIN KESİŞİM YERİ

- Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal: Pazarcık Depremi, 1999 yılındaki Gölcük depreminden daha büyük. Yaklaşık olarak 1 buçuk dakika sürdüğü bilgisi var. Gölcük ise 42-43 saniye arasındaydı.

Bu deprem daha büyük, daha yıkıcı, daha uzun süreli bir deprem. Yıllardır uyarıyoruz.

Bölgede MS. 526 yılında meydana gelen depremde 200 ile 300 bin civarı insanın can kaybı yaşadığına dair bilgiler var. Bunu yazan tarihçi olayı ‘kozmik felaket’ olarak adlandırmış. 1820 yılında ise yine Hatay civarından benzer bir deprem olmuş. Burası 3 levhanın (Arap, Afrika ve Anadolu) kesiştiği yer. Ülkenin en tehlike fayı. Kuzeyden başladı kırılmaya ve güneye doğru gidiyor.

BU FAYDA 500 YILIN EN BÜYÜĞÜ

- İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir: İlk deprem 1939 yılında 7.9 büyüklüğünde Erzincan’da yaşanmıştı. O günkü depremde, 52 saniyede 33 bin kişi can vermiş-ti. Bu deprem, Doğu Anadolu Fayı’nın güney kolları üzerinde, Malatya ile Hatay arasındaki fay parçalarının kırılması sonucu gerçekleşmiş olmalı. Depremin geliştiği Doğu Anadolu Fayı, Türkiye’nin 2’nci büyük fayı. Bu fay boyunca son deprem, 2 yıl önce Elazığ-Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğünde gerçekleşmişti. Bugünkü depremin olduğu bölgede 500 yıldır stres biriktiren fay parçaları kırıldı. Bu fayların deprem üretme aralığı da 400-500 yıl olduğundan bilimsel anlamda bu büyüklükte bir deprem bekleniyordu.


DİĞER FAYLARI DA TETİKLEYECEK

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş: Bu depremler yüzeyde yıkıcılığa sebebiyet verdiği gibi yer altında da enerji dağılımına neden olup çevre illerdeki fayları tetikleyecek. Bu tetikleme bazı faylarda olabilecek olan depremi öne alacak ya da erteleyecek. 1960’lı yıllardan itibaren Doğu Anadolu’dan güneye doğru bir sismik göç, bir enerji göçü vardı. Doğu Anadolu’nun depremselliğini kontrol eden 3 tane ana fay var. Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bindirme Fayı. Şimdi bu 3 fay üzerinde 1960’lı yıllarda Varto’da başlayan depremsellik güneye doğru, Kuzey Anadolu Fayı üzerinden, Doğu Anadolu Fayı’na, oradan bindirme fayına ve tekrar Doğu Anadolu Fayı’na geçiyor.


FARKLI FAYLAR HAREKETE GEÇTİ

Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik: Depremler çok geniş bir alanda etki yarattı. Ana şokla birlikte Doğu Anadolu Fayı üzerinde 150 kilometreye yakın bir kırık oluştu. 300 kilometreye yakın bir hat boyunca artçılar devam ediyor. İlk ana kırığın olduğu yerin dışında da muhtemelen bölgedeki farklı faylar da harekete geçti. Depremin meydana geldiği yer ilginç, çünkü yolların birleştiği bir kavşak var. Bu depremin meydana geldiği yer de hem Maraş’ta iki kola ayrılan Doğu Anadolu Fayı’nın hem de o bölgede yer alan Ölüdeniz Fayı’nın her birinin kesiştiği yer gibi görünüyor. Bu faylar arasında 2 kilometrelik bir aralık var. Dolayısıyla buraya denk gelen bir yerde ilk deprem meydana geldi.



ARTÇILARI EN AZ 2 YIL SÜRER

Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Barış: Hiçbir yerbilimci bu kadar büyük bir deprem beklemiyordu. 7.7 moment büyüklüğüne sahip bir deprem ancak iki fayın kırılmasıyla olur. 7.7’nin bu enerjiyi yeterince karşılayamayacağı düşüncesindeyim. Daha büyük olma ihtimali var. 7’den büyük bir depremin artçı depremleri en az 2 yıl sürer.

Şimdi ilk anlarda 3 tane 6’dan büyük artçı depremin olması, önemli bir avantaj. Bugüne kadar beni şaşırtan diğer olaylardan bir tanesi de şu, Türkiye’de son 123 yılda olmuş bütün büyük depremlerin en büyük artçısı 6.3’tü. Ama bu depremde en büyük artçı 6.6 oldu.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Nalan Güzel

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Mar 2021
21
2,699
78

İtibar Puanı:

Prof. Naci Görür: Şimdiden uyarıyorum, Adana ve Hatay daha riskli hale geldi


Bilim Akademisi Üyesi, deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, 10 ilin etkilendiği, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin olarak, "En büyük tehlike bu saatten sonra artçılar. Şimdiden uyarıyorum Adana ve Hatay daha riskli hale geldi" dedi.

Hürriyet yazarı Hande Fırat'a konuşan Görür, "1999 depreminden sonra hızla, istekle, durmadan işe başlasaydık, 23 senede tüm Türkiye’yi depreme dirençli kentler haline getirirdik. Deprem, hava, su, ekmek kadar gerçektir. Fay kuşaklarında bulunan yerleşim alanlarını dirençli hale getirmeliydik ve getirmeliyizdir" dedi.

Görür, nelerin yapılması gerektiği konusunda, "Bir kent mikro bölgelere ayrılır. Fay sistemi, derinliği, boyu analiz edilir. Tehlike-risk analizi ortaya çıkarılır. Yani olası büyüklüklere göre depremde kaç mahalle yıkılır, kaç kişi ölür, ne zarar verir, rapor edilir. Vali, belediye ve hükümet her kent için tehlike ve risk analizlerine göre kenti yeniden yapılandırır. ‘Şurada bina olmaz’ der, yeşil alana çevirir, ‘şurada çok katlı bina olmaz’ der, ‘Bu alan güçlendirilmeli’ der. Afet Bakanlığı kurulmalı ve çok ciddi bütçe ayrılmalı. İlk yıl 5 yıllık plan hazırlanmalı, acil devreye alınmalı Gerekli tedbirler uygulanırsa 20 senede Japonya gibi oluruz" diye konuştu.
 

Asiye

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
14 Ocak 2020
60
13,430
83
İstanbul

İtibar Puanı:

Akademi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, "Bunu ilk kez söylüyorum bunu bütün Türkiye duysun, Türkiye'de en fazla deprem üreten iki fay var. Biri Kuzey Anadolu fayı, diğeri Doğu Anadolu fayı. Her iki fay enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı" dedi. İstanbul’da hasarın daha fazla olacağını belirten Prof. Dr. Naci Görür, "İstanbul’da durum hiç iyi değil. Bilimsel bütün araştırmalar, İstanbul’da zamanın gelmekte olduğunu gösteriyor" diyerek uyarılarda bulundu.


Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, DHA’ya Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri değerlendirdi. AFAD'ın verilerine göre 6 Şubat’ta saat 04.17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.7, saat 13.24'te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. 10 ilde büyük hasar meydana gelirken kurtarma çalışmaları sürüyor. Prof. Dr. Naci Görür, son 100 yılın en büyük depremini değerlendirerek İstanbul için de uyarılar yaptı.

“ÇOK ENDER GÖRÜLEN BİR DURUM"
Prof. Dr. Naci Görür, depremle ilgili olarak 3 gün önce uyarı yaptığını vurgulayarak, “Elazığ depremi olduğu zaman sizlere beyanat verdim. Elazığ depremi Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu, o fay uyandı. Daha önce deprem üretmiyordu. Ben, ’21. asırda bir deprem üreterek enerjisini boşaltacak’ dedim. Doğu Anadolu fayı Elazığ yöresini kırdıktan sonra, Maraş, Çelikhan, Erkenek ve Hatay bölgesi tehdit haline geldi, ‘Bundan sonra ben büyük depremlerin bu yörelerde olacağını düşünüyorum’ dedim.

Şimdi bir bölge uzun zaman deprem üretmediği zaman o fay hattını çok büyük ölçüde stres biriktiğini düşünüyoruz. Halkın anlayacağı şekilde söyleyelim, enerji biriktirdiğini düşünüyoruz. Elazığ depremi de olunca, Elazığ depreminde açığa çıkan enerjinin bir kısmı da Doğu Anadolu fayının Maraş tarafına transfer edildi. Zaten Maraş’ta önemli bir enerji birikmişse, bir de siz ekstra bir enerjiyi oraya transfer etmişseniz, Maraş’tan korkmaya başlarız. İşte o korkudan, beklentiden dolayı ‘Maraş’a dikkat edin’ dedim. ‘Deprem hazırlıklarına başlayın, kentsel dönüşümü burada ihmal etmeyin’ diye yazdım, çizdim, söyledim. Maalesef 6 Şubat geldi, 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem oldu. Bu ikinci deprem, ‘tetiklenme’ ile oldu. Oradaki fay sistemleri birbirlerini tetikledi. İlk deprem Ölüdeniz fayında, ikinci deprem Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu. Böyle 9 saat arayla iki deprem olması çok ender görülen bir durum. Baktığımız zaman, binaların çoğu sefer tası gibi çökmüş" dedi.


“HATAY VE ADANA KESİMİNDE DİKKATLİ OLMAMIZ LAZIM"
Prof. Dr. Naci Görür, Hatay ve Adana için uyarılarda bulunarak, şöyle konuştu:

“Çevredeki faylarda belirli bir stres transferi olabilir. Bu depremlerden sonra Hatay ve Adana yöresinin daha hassas hale geldiğini düşünüyorum. Adana havzasında Doğu Anadolu fay kuşağının devamı gibi düşünülen, orada da irili ufaklı faylar var, Hatay’ın ölü fay kesimlerinde bir stres transferinin olabileceğini, oralara bir yük geldiğini düşünüyorum. Oralarda özenli ve dikkatli olmak lazım ama onun dışında büyük ölçüde Doğu Anadolu fayı enerjisini boşalttı ve azalttı. Tıpkı Kuzey Anadolu fayı gibi.

Bundan sonra büyük ölçüde o faylarda bir rahatlama olacaktır. Uzun dönem büyük depremler meydana gelmeyecektir ama dediğim yerlerde de dikkatli olmamız gerekiyor.

Bizim endişe ettiğimiz yerler Bingöl ile Karlıova arasında, Doğu Anadolu fayının en Kuzey Doğu ucunda bir kesim var.

Orada en son deprem 1766 gibi oldu, oradan endişe ediyoruz. Bu Maraş fayından dolayı, Hatay ve Adana havzası kesiminde dikkatli olmamız lazım."

“İLK KEZ SÖYLÜYORUM"
Türkiye’de en fazla deprem üreten iki fay hattının enerjisinin büyük bir kısmının boşalttığını belirterek, Prof. Dr. Naci Görür “Türkiye’de en fazla deprem üreten iki fay var. Biri Kuzey Anadolu fayı, diğeri Doğu Anadolu fayı. Her iki fay enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı. Bu demektir önümüzdeki birkaç yüz sene içerisinde Türkiye’de çok büyük bir deprem olmayacak, en azından bu iki fay kuşağı boyunca. Bu bizim için ülkeyi depreme hazırlama açısından bir şans. İrili ufaklı başka yerlerde deprem olabilir, burada da küçük depremler olur ama Türkiye’nin en ağırlıklı fay zonları enerjiyi boşalttı. Bu bir imkan, bunu ilk kez söylüyorum bunu bütün Türkiye duysun" dedi.

“İSTANBUL’DA 7.5 BEKLİYORUZ"
İstanbul’da hasarın daha fazla olacağını belirten Prof. Dr. Naci Görür “İstanbul’da durum hiç iyi değil. Nasıl 3 gün önce ‘Maraş’tan endişe ediyoruz’ diye yazdıysam aynı şekilde İstanbul’dan endişe ediyorum. Bilimsel bütün araştırmalar, İstanbul’da zamanın gelmekte olduğunu gösteriyor. Aşağı yukarı 30 sene içerisinde depremin beklendiği söyleniyordu, 23 senesi geçtiğine göre büyük ölçüde yakınlaşmış demek istiyorum. Ancak Maraş depremi beklediğimiz Marmara depreminden daha büyük. İstanbul’da en fazla 7.5 bekliyoruz. İstanbul’da daha küçük deprem beklememize rağmen, İstanbul’da hasar Maraş’tan daha fazla olur. Diğer yandan Maraş’ta da hasarın epey fazla olacağını üzülerek tahmin ediyorum, inşallah yanılırım ama açıklanınca göreceğiz" ifadelerini kullandı.

“AFET BAKANLIĞI KURULMALI"
Afet Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Naci Görür sözlerine şöyle devam etti:

“Önce bir Afet Bakanlığı kurulacak. Bu bakanlık kurulduktan sonra, iyi bir bütçesi olacak, gerekli altyapı ve koordinasyonu yapılacak. 5 yıllık planlar ile deprem kuşaklarından başlanacak ve deprem kuşaklarındaki her kent deprem dirençli kentlere dönüştürülecek. Önce bir mikrobölgeleme çalışması yapılacak. Risk analizi yapılacak ondan sonra zarar azaltma çalışmaları yapılacak"
 

Mustafa

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
3 Ara 2019
9
1,874
78

İtibar Puanı:

İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Gündüz, “Hasarlı binalar konusunda da yaşanabilecek artçılar dolayısıyla uyarılarda bulunan Prof. Dr. Gündüz, “Kandilli 7.4 olarak açıklamış ama dış kaynaklardan daha şiddetli deprem olduğu noktasında gelen haberler var. Belli bir süre geçtikten sonra bununla alakalı daha doğru değerler ortaya çıkacaktır.

Büyük bir deprem sonuçta ve burada artçı depremler olacaktır. Bu artçı depremler sırasında hasarlı binalara girilmemesi gerekmektedir. Çünkü artçıların da yıkıcı etkisi oluyor. 2-3 ay boyunca azalarak devam edeceği gibi 1 yıla kadar artçılar devam edebilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.” İfadelerini kullandı.

"BU DEPREM, SON YÜZYILIN EN BÜYÜK DEPREMİ"

Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Habertürk'e bir açıklama yapmıştım. Deprem bölgesine gelmeden önce bu depremin, son yüz yılın en büyük ikinci deprem felaketi olduğunu söylemiştim. Fakat dün geceden beri gözlediğim verileri deprem verileriyle birleştirdiğimde, bu depremin Türkiye'de son 100 yılda meydana gelmiş en büyük deprem olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim." açıklamasında bulundu.


"GÖLCÜK DEPREMİNDEN DAHA BÜYÜK

1999 Gölcük depreminden daha büyüktü ama artımız şu; Gölcük merkezli depremde nüfus yoğunluğumuz daha fazlaydı ve buna bağlı olarak maalesef can kaybımız yüksekti. Burada nüfus yoğunluğumuz daha az.


"ARTÇILAR BAŞKA FAYLARI ETKİLEYEBİLİR"

Bu parçanın kırıldığı görülüyor. Ancak bununla birlikte başka fay hatları da kırılmış olabilir. Meydana gelen artçılar geniş alanlara yayıldığı için başka fay hatlarını etkileyebilir.


"4-5 METRELİK YER DEĞİŞTİRME YAŞANDI"

Fayın niteliği saptandı sol yanal doğrultu atımlı bir fay. 7.7'lik ilk depremle, 4-5 metrelik bir yer değiştirme söz konusu.


"18 FAY HATTINDA KIRILMA BEKLENİYOR"

Türkiye'de 20 fay hattında kırılma bekleniyordu. 6.8'lik Elazığ ve 7.7'lik Pazarcık'ın ardından bu sayı 18'e düştü. Bununla birlikte; Hatay'dan geçen parça da uzun zamandır deprem üretmiyor. Sismik boşluk sınıfında değerlendirilen İstanbul'un güneyinde de bir hat var.

Bingöl tarafında, Gölbaşı'nın kuzeyinde yine Doğu Anadolu Fayı'nda, Erzincan'da Güneysu, İzmir'de Tuzla fayı, Balıkesir'de Gökçeyazı segmenti korkutan fay hatları. Yakın gelecekte deprem üretebilir."
"EN AZ 3 FAY SEGMENTİ DEPREMDE KIRILDI"

Bölgedeki izlenim ve gözlemlerim kapsamında; gördüğüm kadarıyla en az 3 fay segmenti yaşadığımız depremlerle kırılmış oldu.
"EN AZ 3 FAY SEGMENTİ DEPREMDE KIRILDI"

Bölgedeki izlenim ve gözlemlerim kapsamında; gördüğüm kadarıyla en az 3 fay segmenti yaşadığımız depremlerle kırılmış oldu.
 

Eskişehir

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Ara 2019
21
2,004
78

İtibar Puanı:

BİRİNCİ DERECE DEPREM RİSKİ TAŞIYAN İLLER

İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl ve Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt.


İKİNCİ DERECE DEPREM RİSKİ TAŞIYAN İLLER


Tekirdağ, İstanbul (1 ve 2. Bölge), Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak başta olmak üzere, Zonguldak, Tekirdağ, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı ve Çorum.


ÜÇÜNCÜ DERECE DEPREM RİSKİ TAŞIYAN İLLER


Eskişehir, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Sinop, İstanbul, Kastamonu'yu, Ordu, Samsun, Giresun, Artvin, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Adana, Gaziantep'in de bazı bölgeleri ve Kahramanmaraş, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Kayseri, Yozgat, Çorum, Ankara, Konya, Mersin ve Nevşehir.


EN AZ RİSKLİ İLLER HANGİLERİ?


Türkiye Deprem Haritasına göre deprem riskinin en az olduğu dördüncü ve beşinci grupta yer alan iller ise Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman’dır.


EVİMİN ALTINDAN FAY HATTI GEÇİYOR MU?


Maden Teknik ve Araştırma Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yayınlanan yenilenmiş diri fay hatları haritası deprem fay hatları ile ilgili birçok bilgiye ışık tutuyor. MTA'nın resmi internet sitesinde yer alan kısımdan evinizin altından ya da yakın konumundan fay hattı geçip geçmediğini öğrenebilirsiniz.

DOĞU ANADOLU FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?


Doğu Anadolu Fay Hattı, Anadolu Levhası ve Arap Levhası sınırı boyunca uzanır. İran-Irak sınırında yer alan ve Afrika levhasının ana parçalarından biri olan Bitlis-Zagros Fay Hattı ise, Türkiye'nin doğusuna itme kuvveti uygulamaktadır ve bu yüzden dalma-batma zonu gerçekleşmekte, bu sebepten dolayı Doğu Anadolu Bölgesi her yıl birkaç milimetre yükselmektedir. Doğu Anadolu Fayı, Ölü Deniz Çöküntüsü'nün kuzey ucundaki Maraş üçlü eklemi ile başlayıp Kuzey Anadolu Fayı ile birleştiği Karlıova üçlü ekleminde kuzeydoğu yönünde son bulur. Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ, Bingöl, Muş'a kadar devam ettikten sonra Erzincan'dan itibaren Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşir.


KUZEY ANADOLU FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?


Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif sağ-yanal atımlı faylarından biridir. KAF, 1100 km uzunluğunda sağ yönlü ve doğrultu atımlı aktif fay hattıdır. Yaklaşık olarak Van Gölü'nden Saros Körfezi'ne kadar tüm kuzey Anadolu'yu keser. Tek bir faydan oluşmaz, pek çok parçadan oluşan fay zonudur. Saroz Körfezi'nden başlayan KAF, Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosya ve Erzincan üzerinden Van Gölü kuzeyine kadar uzanır. AFAD'dan edinilen bilgiye göre, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Ege Bölgesi Graben Sistemi üzerinde 6'şar, Doğu Anadolu Fay Hattı'nda 4 ve diğer faylar üzerinde 8 olmak üzere 24 ilin doğrudan kent merkezinden aktif fay geçiyor. Ayrıca 80'den fazla ilçe de direkt aktif fay hatları üzerinde bulunuyor. Bu iller: Aksaray, Aydın, Balıkesir, Bingöl, Bolu, Burdur, Bursa, Denizli, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Hakkari, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Osmaniye, Sakarya ve Tokat. 1992 yılındaki Erzincan, 1983 yılındaki Erzurum 1966 yılındaki Varto, 1999 yılında yaşanan İzmit, Düzce ve Adapazarı depremleri bu fay kuşağında meydana geldi.


BATI ANADOLU FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?


Batı Anadolu Fay Hattı (BAF), Anadolu'nun batısında doğu-batı uzanışlı, kuzeyden-güneye doğru sıralanan pek çok faydan oluşan deprem alanıdır. Doğu Anadolu ile Kuzey Anadolu Fay Hatları yanal atılımlarla gerçekleşirken, Batı Anadolu Fay Hattı ise normal faylarla gerçekleşerek Ege'nin genişlemesine sebep olmaktadır. Ülkemizdeki en aktif ve tehlikeli olan fay hattı Kuzey Anadolu Fay Hattı olarak görülse bile en aktif olanı Batı Anadolu Fay Hattı'dır.


BATI ANADOLU FAY HATTINDAKİ FAYLAR


1.Fethiye-Burdur Fayı
2.Gökova Grabeni
3.Knidos (Cumalı, Yakköy) Fayı
4.Büyük Menderes Grabeni
5.Yavansu Fayı
6.Küçük Menderes Fayı
7.Gediz Grabeni
8.Simav Grabeni
9.Eskişehir Fayı
 

Suat

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Şub 2023
36
1,711
83

İtibar Puanı:

Malatya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı, 'Bundan yaklaşık 3 ay önce yetkilileri, Malatya'da çok büyük bir deprem bekleniyor diyerek uyarmıştık' dedi.

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerin ardından Malatya'da birçok bina yıkıldı, 1000'in üzerinde kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi de yaralandı. Ekipler, yıkılan binalarda enkaz çalışmalarını sürdürürken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı ekipler de hasar tespitine başladı. DHA'nın haberine göre, 3 ay önce basın toplantısı düzenleyip, "Malatya'da 6,5 ile 7,2 arasında bir deprem bekleniyor" açıklaması yapan Malatya TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Özgür, Türkiye'yi sarsan depremlere ilişkin konuştu. 10 ilin çok büyük hasar aldığını belirten Özgür, "Çok büyük felaket yaşadı. Bunlardan bir tanesi de şu anda yaşadığımız Malatya ili. Bundan yaklaşık 3 ay önce yetkilileri, 'Malatya'da çok büyük bir deprem bekleniyor' diyerek uyarmıştık. Önlem alınmasını söylememize rağmen, önlem alınmadığını bu yaşanan son depremlerde maalesef gördük. Belki Türkiye tarihinde ilk defa 9'ar saat arayla 2 tane 7.6 civarında deprem meydana geldi. Ve onun arkasında artçı şoklar, 6.6, 6.5 ve 5.5 gibi artçılar meydana geldi. Bu artçıların her biri deprem gibi. İlk depremde çok binada hasar olmamasına rağmen, ikinci depremde hasar alan çoğu bina yıkıldı. Kentte yıkım felaketi, ikinci depremden sonra meydana geldi. Artçı depremlerden sonra birkaç hasar alan binaların çoğu da gitmeye başladı. Bizim dikkat etmemiz gereken şey şu; fay hatları planlara işlenmeli." dedi. 'Türkiye'deki yapılan diri fay haritasında yer almıyor' Özgür, "Sanki Türkiye deprem diri haritasında, Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinden geçen yeni bir fay görünüyor. Çünkü Yeşilyurt'ta son 3 gündür olan depremler, sanki orada fay hattının geçtiğini gösteriyor. Bu da Türkiye'deki yapılan diri fay haritasında yer almadığı için, orada sanki bir fay yokmuş gibi görünüyor. Fakat bizim tahminimiz Yeşilyurt- İkizce'ye bağlı olan yerlerde bir fay hattının geçtiğini, oradan Kernek Şelalesi'nin kadar gittiğini gösteren bir fay görünüyor gibi. Çünkü son 3 gün içerisinde yapılan gözlemlerde, Yeşilyurt ilçesine bağlı mahallelerde depremlerin olduğunu gösteriyor" diye konuştu. Binalara 15-20 gün girilmemesi gerektiğini belirten Özgür, "Bunun nedeni; artçıların çok yüksek olması. Hemen hemen her gün 300-400'e yakın deprem oluşuyor. Bunlar 4, 5, 3.6, 2.1 gibi. Bazen 5'in üstüne çıkıyor. Herkesten ricam; binalara şu anda girmemeleri. Hasar tespit komisyon oluşturmuş arkadaşlar, Malatya'da çalışıyorlar. Vatandaşıma kesinlikle binalara girmemesi gerektiğini söylüyorum, o zaman da söylemiştik" dedi. 'Hatay'da olan depremin, şu andaki enerjisinin genelde Bingöl'e doğru gittiğini görüyoruz' Bu depremin olacağını 3 ay önce söylediklerini hatırlatan Özgür, şöyle konuştu: "Bu verileri neye göre söylüyoruz. 2020'de Sivrice-Pütürge olan hatta enerjinin Çelikhan-Erkenek ve Pazarcık hattına doğru yoğunlaştığını söylemiştik. Bu verileri, buna göre söylüyoruz. Hatay'da olan depremin, şu andaki enerjisinin genelde Bingöl'e doğru gittiğini görüyoruz. Çelikhan- Erkenek hattını sıkıştırıyor. Orada ufak ufak depremler oluyor. Umarım orada çok büyük bir felaket, deprem olmaz. Ama böyle sanki Hatay- Kahramanmaraş-Türkoğlu arasında bir hat çok zorluyor. Bir de Bingöl'ü çok zorluyor. Çok büyük bir fay hattı kırıldı. Şu anda 35- 40 kilometre bir hat kırıldı. Bu, Türkiye'de bir ilk."
 
Geri
Üst Alt