Sykes-Picot Anlaşması’nın Önemi Nedir
“Bir harita çizmek sadece sınır belirlemek değil, kaderi yeniden yazmaktır.”
– Ersan Karavelioğlu
Sykes-Picot Anlaşması Nedir
Tarihsel Arka Planı

Amaç, Osmanlı İmparatorluğu’nun Orta Doğu’daki topraklarını savaştan sonra paylaşmak ve bu bölgede çıkarları garanti altına almaktı.
Anlaşmanın Başlıca Maddeleri:
Bölge | Kontrolü Alacak Güç |
---|---|
Irak’ın güneyi + Ürdün’ün doğusu | İngiltere |
Suriye’nin kuzeyi + Lübnan | Fransa |
Kudüs ve çevresi | Uluslararası statü |
Akdeniz kıyıları | Fransız etkisi genişletildi |
Basra Körfezi'ne erişim | İngiliz hâkimiyetiyle sağlandı |

Neden Önemliydi
️ Tarihi Sonuçlar ve Etkileri

Milliyetçilik, etnik kimlikler ve mezheplerin iç içe geçtiği bu coğrafyada, yapay sınırlar oluşturuldu.
Anlaşmanın Kritik Sonuçları:
Etki Alanı | Açıklama |
---|---|
Arap Güveni | Araplara verilen bağımsızlık sözü ihlal edildi |
Devletler Yapısı | Irak, Suriye, Lübnan gibi ülkeler çizilen sınırlara göre kuruldu |
Etnik/Mezhepsel Gerilim | Sünni-Şii, Arap-Kürt-Türkmen gibi ayrımlar derinleşti |
Filistin Sorunu | Anlaşmanın hazırladığı zemin, ileride İsrail-Filistin çatışmasına dönüştü |
Sömürgecilik | Fransa ve İngiltere’nin manda yönetimleri başladı |

Günümüz Açısından Sykes-Picot'un Mirası

Günümüzdeki Yansımaları:
Alan | Yansıma |
---|---|
Sınır Anlaşmazlıkları | Irak-Suriye-Türkiye hattında çözülemeyen harita krizleri |
Kürt Meselesi | Bölgesel aktörler arası güç mücadelesi |
DAEŞ ve Radikal Gruplar | "Sykes-Picot sınırlarını yıkıyoruz" propagandası |
Bölgesel Milliyetçilikler | Arap Baharı sonrası eski sınırlar yeniden sorgulanmaya başlandı |

Sonuç: Sykes-Picot, Sadece Bir Harita Değil; Bir Travmanın Adıdır
️
Sykes-Picot Anlaşması, yalnızca iki ülkenin imzaladığı bir belge değil; Orta Doğu halklarının kaderine biçilen yabancı bir mühürdür.
Bugün hâlâ çatışmaların kaynağı, o haritanın yok saydığı kültürler, halklar ve ruhlardır.
“Çizilen sınırlar değil; unutulan insanlar yeni krizleri doğurur.”
“Bir anlaşma, haritaları değil; halkların hafızasını keskinleştirir.”
– Ersan Karavelioğlu