Şüpheciliği (Septisizm) destekleyen filozoflar, felsefi düşüncelerinde genellikle kuşku, şüphe ve belirsizliği vurgulayan filozoflardır. Bu akımın önde gelen isimleri arasında Gorgias, Pyrrho, Sextus Empiricus, David Hume ve René Descartes yer almaktadır.
Gorgias, gerçekliğin var olmadığını savunarak, inançların ve fikirlerin tamamen duygusal ve kişisel bir niteliğe sahip olduğuna inanmaktadır. Pyrrho ise kişinin hiçbir şeyi kesin olarak bilemeyeceğini savunmuştur. Sextus Empiricus ise, gerçek bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını ve inançların farklı insanlar arasında farklı olabileceğini savunmuştur.
David Hume ise, insanların akıl yürütme süreçlerinde çeşitli hatalara düştüğünü savunmuş ve gerçek olduğuna inandığımız şeylerin bile yanlış olabileceğini söylemiştir. René Descartes ise, düşünmekten başka hiçbir şeye güvenemeyeceğimize ve gerçeği sadece akıl yoluyla bulabileceğimize inanmıştır.
Bu akım, felsefi düşüncelerde şüpheciliği, kuşkuculuğu ve belirsizliği vurgulayan bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu filozoflar, sadece inançların değil, gerçekliğin de sorgulanmasını önermektedirler. Bu nedenle, şüphecilik (septisizm) felsefesi, farklı düşüncelerin tartışıldığı felsefi geleneğin bir parçası olarak kabul edilir.
Gorgias, gerçekliğin var olmadığını savunarak, inançların ve fikirlerin tamamen duygusal ve kişisel bir niteliğe sahip olduğuna inanmaktadır. Pyrrho ise kişinin hiçbir şeyi kesin olarak bilemeyeceğini savunmuştur. Sextus Empiricus ise, gerçek bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını ve inançların farklı insanlar arasında farklı olabileceğini savunmuştur.
David Hume ise, insanların akıl yürütme süreçlerinde çeşitli hatalara düştüğünü savunmuş ve gerçek olduğuna inandığımız şeylerin bile yanlış olabileceğini söylemiştir. René Descartes ise, düşünmekten başka hiçbir şeye güvenemeyeceğimize ve gerçeği sadece akıl yoluyla bulabileceğimize inanmıştır.
Bu akım, felsefi düşüncelerde şüpheciliği, kuşkuculuğu ve belirsizliği vurgulayan bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu filozoflar, sadece inançların değil, gerçekliğin de sorgulanmasını önermektedirler. Bu nedenle, şüphecilik (septisizm) felsefesi, farklı düşüncelerin tartışıldığı felsefi geleneğin bir parçası olarak kabul edilir.