Realizm akımı, sanat, edebiyat, sinema ve tiyatro gibi çeşitli sanat dallarında ortaya çıkmış bir akımdır. 19. yüzyılda başlayan bu akım, gerçekliği objektif bir şekilde yansıtmayı amaçlar.
Realizm akımı, hayali veya idealize edilmiş konular yerine günlük yaşamı, toplumsal olayları ve gerçek insan ilişkilerini ele alır. Gerçekçilik, toplumun problemlerini, sınıf ayrımlarını ve toplumsal adaletsizlikleri eleştirel bir bakış açısıyla anlatır.
Fransız yazar Gustave Flaubert, Balzac, Stendhal, İngiliz yazar Charles Dickens, Rus yazarlar Tolstoy ve Dostoyevski gibi bazı önemli yazarlar, realizm akımının temsilcileri arasında yer alır. Edebiyatta, gerçekçilik, karakterlerin ve olayların gerçek hayattan alınmış gibi doğal bir biçimde anlatıldığı roman ve hikayeleri içerir.
Realizm akımı, sanatta dönemin toplumsal ve siyasal yapılarına eleştirel bir yaklaşım getirirken, aynı zamanda gerçek dünyanın detaylarına dikkat çeker. Bu akımdaki sanatçılar, nesneleri ve insanları gerçekçi bir şekilde betimlerken öznel düşüncelerini de yansıtabilirler.
Realizm akımı, diğer akımların etkisiyle zamanla farklı yorumlara da açık hale gelmiştir. Postmodernizm gibi daha sonraki akımlar, realizmin objektif gerçeklik anlayışını sorgulayarak, farklı bir gerçeklik algısı sunmuşlardır. Ancak, realizm akımı, sanatta gerçek dünyayı doğal bir şekilde yansıtma ve toplumun sorunlarına dikkat çekme konusunda önemli bir yer tutar.