Kişilikçilik felsefesinde birey ve toplum ilişkisi, bireyin özgürlüğü ve kendini gerçekleştirmesi ile toplumun gereksinimleri arasındaki dengeyi sağlamayı amaçlayan karmaşık bir konudur. Bireyin özgür iradesi ve kendini gerçekleştirme hakkı, toplumun gereksinimleriyle çatışabileceği için bu dengeyi korumak önemlidir. Bireysel özgürlüklerin korunması, toplumsal refahın artmasına ve bireylerin daha mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olur. Ancak, bu durumda toplumsal bağlar da korunmalı ve toplumun gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu dengeyi korumak için, kişilikçilik felsefesi, bireyleri toplumun bir parçası olarak kabul ederken özgürlüklerini de korur. Bu şekilde, bireysel gelişim ve toplumsal gereksinimler arasındaki dengenin korunması, ideal bir toplumsal düzenin oluşmasına katkı sağlayabilir.