Jane Elliott, İnsanların Ayrımcılığı Nasıl Fark Edebilecekleri Konusunda Neler Öneriyor
Empati, Eğitim ve Bilinçlenme Yöntemleri


















Jane Elliott, özellikle 1968’de gerçekleştirdiği "Mavi Göz - Kahverengi Göz Deneyi" ile tanınan, ırkçılıkla mücadele ve ayrımcılığı fark etme konusunda devrim yaratan bir eğitimcidir. Elliott’un temel önerisi, insanların empati geliştirmesi ve ayrımcılığın yıkıcı etkilerini doğrudan deneyimlemesidir. Bu deneyim, ayrımcılığın ne kadar acımasız ve yaygın olabileceğini fark ettirmenin en etkili yoludur.

Peki, Elliott insanlara ayrımcılığı fark ettirmek için hangi yöntemleri öneriyor



















1. Mavi Göz - Kahverengi Göz Deneyi: Empatiyi Derinleştiren Deney


- Öğrenciler, göz renklerine göre iki gruba ayrılır: mavi gözlüler ve kahverengi gözlüler.
- Bir gün boyunca, kahverengi gözlüler üstün ırk olarak kabul edilirken, mavi gözlüler daha düşük seviyede, hakir görülen grup olarak muamele görür.
- Ertesi gün roller değiştirilir ve bu sefer mavi gözlüler üstün grup olur.

- Bu deneyle, ayrımcılığa maruz kalan bireylerin ruh hallerini ve nasıl hızla özgüven kaybına uğradıklarını gözlemlemek amaçlanır.
- Katılımcılar, ayrımcılığın sadece fiziksel değil, psikolojik etkilerini de deneyimleyerek bu sorunun ne kadar derin olduğunu fark ederler.




















2. Empati Geliştirmenin Önemi: Kendini Başkasının Yerine Koyma



- Farklı etnik grupların ve azınlıkların karşılaştığı zorlukları duymaktan öte deneyimlemek gerekir.
- Elliott, bunun için bireylerin bilinçli olarak sosyal farklılıklara karşı duyarlı olması ve onların hikayelerini dinlemesi gerektiğini savunur.
- Sanat, edebiyat ve filmler, empati geliştirmede önemli araçlardır. Ayrımcılığı konu alan filmler veya romanlar, bireylerin olaylara daha derin bir perspektiften bakmasını sağlayabilir.

"Başkasının çektiği acıyı anlamanın tek yolu, onların yerine kendinizi koymaktır. Eğer bir günlüğüne bile olsa başkalarının yaşadıklarını deneyimlerseniz, hayat boyu sürecek bir ders alırsınız."



















3. Eğitim ve Bilinçlenme Programları: Okullarda ve Toplumda Ayrımcılık Eğitimi


- Okullarda ayrımcılık karşıtı müfredat: Çocuklara küçük yaşlardan itibaren tolerans, çeşitlilik ve insan hakları konularında eğitim verilmesi gerektiğini savunur.
- Rol yapma etkinlikleri: Çocuklar ve gençlerin empati geliştirmesi için, farklı gruplara yönelik ayrımcılığı deneyimlemelerini sağlayan etkinlikler düzenlenmelidir.
- Tarihi farkındalık: Kölelik, soykırım ve diğer toplumsal travmalar hakkında dersler verilerek, geçmişin hatalarından ders çıkarılması gerektiği vurgulanmalıdır.

"Irkçılık öğrenilen bir davranıştır. Eğer çocuklara bunu öğretebiliyorsak, o zaman karşıtını da öğretebiliriz."



















4. Bilinçaltındaki Önyargıları Keşfetme ve Yıkma


- Kendi davranışlarımızı ve düşüncelerimizi analiz edin: Başkalarına karşı verdiğimiz tepkilerde önyargılarımızın ne ölçüde etkili olduğunu fark etmeliyiz.
- Farklı insanlarla diyalog kurun: Kendi sosyal çevremizin dışına çıkarak, farklı etnik ve kültürel gruplardan bireylerle iletişim kurmak, önyargıları kırmanın en etkili yollarından biridir.
- Bilinçaltı testleri ve değerlendirmeler: Elliott, bireylerin önyargılarını anlamalarına yardımcı olacak çeşitli testlere ve atölye çalışmalarına katılmalarını önerir.




















5. Toplumsal Değişimde Aktif Rol Alma


- Ayrımcılığa maruz kalan bireylerin yanında olun ve onları destekleyin.
- Ayrımcılığı gözlemlediğinizde sessiz kalmak yerine, duruma müdahale edin.
- Sosyal adalet projelerine katılın veya gönüllü çalışmalara destek verin.
- Toplumsal değişim için siyasal ve sosyal liderlere baskı yaparak yasal düzenlemelerin geliştirilmesini talep edin.




















Sonuç: Empati, Eğitim ve Bilinçlenmeyle Daha Adil Bir Dünya
Jane Elliott’un önerdiği yöntemler, bireysel farkındalıktan toplumsal değişime kadar uzanan geniş bir etki alanına sahiptir. Onun yaklaşımı, ayrımcılığın sadece bir düşünce değil, eylemsel olarak ortadan kaldırılması gereken bir sorun olduğunu vurgular.




Son düzenleme: