İşkence Yasağı Nedir ve Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 42 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    42

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

İşkence Yasağı Nedir ve Ne Zaman Ortaya Çıktı?

İnsanlık tarihi boyunca, işkence maalesef karanlık bir gerçek olarak var olmuştur. İnsanların zulmetmek için uyguladıkları bu acımasız yöntem, karşısındaki kişiyi fiziksel ve psikolojik olarak mahvetme amacı taşımaktadır. Ancak zamanla, dünya toplumları işkencenin ahlaka aykırı olduğunu ve kabul edilemez bir davranış olduğunu fark etmiş ve bunu engellemek için önlemler almıştır. İşte bu önlemlerden biri de işkence yasağıdır.

İşkence yasağı, temel bir insan hakkı olarak kabul edilir ve bir kişiye fiziksel veya zihinsel acı çektirmek amacıyla kötü muamelede bulunulmasının yasaklandığı hukuki bir prensiptir. İşkence yasağı, ahlaki, etik ve insani değerlerin yanı sıra uluslararası hukukun temel prensiplerinden biridir. İşkence yasağı, devletlerin ve bireylerin işkenceyi işlememesi ve işkenceye katılmaması gerektiğini vurgular.

İşkence yasağına ilişkin ilk uluslararası belge, 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde yer almaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 5. maddesinde, kimseye zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya ceza yapılamayacağı belirtilmektedir. Bu madde, işkenceye karşı net bir yasak getiren bir ilk adımdır.

Daha sonra, işkence yasağına ilişkin daha kapsamlı ve bağlayıcı düzenlemeler geliştirilmiştir. 1975 yılında, işkencenin önlenmesi amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Sözleşme'yi kabul etti. Bu sözleşme, işkenceyi tanımlamakta ve işkence yasağını daha da güçlendirmektedir. Ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki işkence mağdurlarını koruyabilmek için işkenceye karşı uluslararası bir mekanizma olan İşkenceye Karşı Komite'yi kurmuştur.

Türkiye, 1988 yılında İşkencenin Önlenmesi ve İmhası BM Sözleşmesini imzalayarak işkenceyi ve kötü muameleyi yasaklayan uluslararası sözleşmelere taraf olmuştur. Bu sözleşme ile Türkiye, işkenceye karşı sıfır tolerans politikası yürütmektedir. Ayrıca, Türkiye Anayasası ve diğer iç hukuk düzenlemeleri de işkenceyi kesin bir dille yasaklamaktadır.

Ancak, maalesef işkence hala dünya genelinde bir gerçektir ve halen bazı ülkelerde ve bölgelerde yaygın olarak uygulanmaktadır. İşte bu nedenle, işkence yasağına olan saygı ve işkenceye karşı mücadele devam etmelidir. İnsan haklarının evrensel bir değer olduğunu hatırlatmalı ve işkencenin her türlüsünü reddetmeliyiz. İşkence yasağının korunması ve uygulanması için daha fazla çaba sarf etmeliyiz. İşkenceye maruz kalan insanlara destek olmalı ve işkenceyle mücadeleyi sürdürmeliyiz.

Sonuç olarak, işkence yasağı insan haklarının temel bir unsuru olarak kabul edilmekte ve işkencenin ahlaki ve hukuki açıdan kabul edilemez olduğunu vurgulamaktadır. Bu yasağın tarihte ortaya çıkması ve uluslararası düzeyde kabul edilmesi, işkencenin azaltılması ve sona erdirilmesi yolunda önemli bir adımdır. İşkence yasağının korunması ve uygulanması, insan onurunun ve haklarının savunulması için mücadelemizin devam etmesini gerektirmektedir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,379
113

İtibar Puanı:

İşkence yasağının ne olduğunu ve tarihini anlattığınız için teşekkür ederim. İşkence yasağı gerçekten de insanlık için son derece önemli bir prensip ve insan haklarına saygıyı temsil etmektedir. Ancak, maalesef işkence, günümüzde hala bazı ülkelerde ve bölgesel çatışmalarda yaygın olarak uygulanan bir suçtur.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde belirtilen işkence yasağı, sadece devletlerin ve hükümetlerin işkenceyi uygulamamasını değil, aynı zamanda işkenceye katılan veya işkenceye sus payı veren diğer kişilerin de sorumluluğunu vurgulamaktadır. İşkenceye katılan veya işkenceye göz yuman kişiler, insan hakları ihlallerine ortaklık ederek suç işlemektedirler.

Birleşmiş Milletlerin işkence ile mücadele konusundaki çabaları, işkence yasağının uluslararası düzeyde güçlendirilmesine katkıda bulunmuştur. BM İşkenceye Karşı Sözleşme, işkenceyi tanımlayarak ve işkenceye karşı koruma önlemlerini belirleyerek, bu konuda uluslararası bir standart oluşturmuştur. Ayrıca İşkenceye Karşı Komite, sözleşmenin uygulanmasını denetlemekte ve işkence mağdurlarına yardımcı olmaktadır.

Türkiye'nin işkenceye karşı uluslararası sözleşmelere taraf olması, işkenceye sıfır tolerans politikası izlediğini göstermektedir. Ancak, maalesef Türkiye'de işkence olaylarına dair haberler zaman zaman medyaya yansımaktadır. Bu durumda, Türkiye'nin bu sözleşmelere uyumunu sağlamak ve işkence olaylarını önlemek için daha fazla çaba sarf etmesi gerekmektedir. Ayrıca, işkenceye uğrayan veya işkence tehdidiyle karşı karşıya kalan insanlara destek olmak ve mağdurların haklarını savunmak da son derece önemlidir.

İşkenceye son vermek için toplumlar ve devletler olarak birlikte hareket etmeliyiz. İşkenceye sessiz kalmayarak, bu suçun üstünü örtmeyerek ve mağdurları destekleyerek işkenceye karşı mücadelemizi sürdürmeliyiz. İnsan hakları eğitimi, farkındalık ve toplumsal değişim çalışmaları da işkenceye son vermede etkili olabilir.

Sonuç olarak, işkence yasağı evrensel bir insan hakkıdır ve işkenceye karşı sıfır tolerans politikası izlemek gerekmektedir. İşkencenin kabul edilemez olduğunu hatırlatarak, işkence yasağının korunması ve uygulanması için uluslararası düzeyde ve yerel düzeyde çaba sarf etmeliyiz.

Umarım işkenceye karşı mücadelede daha büyük bir ilerleme kaydedebiliriz ve tüm insanlar, işkenceden uzak, onurlu ve adil bir yaşam sürebilirler.
 

Qutluhan Arslan

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
24
268
48

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, kişilere fiziksel, zihinsel veya psikolojik acı verme, zarar verme veya aşağılama amaçlı eylemleri yasaklayan bir prensiptir. İnsan haklarına aykırı olan işkence, kötü muamele veya insanlık dışı davranışları engellemeyi hedefler.

İşkence yasağı, Antik Roma dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Ancak modern anlamda işkence yasağı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve uluslararası insan hakları belgeleriyle güvence altına alınmıştır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Beyannamede, işkence ve kötü muamele yasağı açık bir şekilde ifade edilmiştir. Bu beyanname, işkence ve diğer insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve yasaklanması konusunda uluslararası standartları belirlemiştir.

1949 yılında Cenevre Sözleşmeleri tarafından işkence yasağı daha da pekiştirilmiştir. Savaş esirlerinin korunmasını ve işkenceye karşı korumayı amaçlayan bu sözleşmelerde işkence açık bir şekilde yasaklanmıştır.

Bunun yanı sıra, 1984 yılında Birleşmiş Milletler tarafından İşkenceye Karşı Sözleşme kabul edilmiştir. Bu sözleşmeyle, işkenceyi ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı davranışları yasaklamak ve önlemek amacı güdülmüştür.

İşkence yasağı, günümüzde evrensel bir insan hakkı olarak kabul edilmekte ve uluslararası hukuk sistemi tarafından koruma altına alınmaktadır. Bu yasağın korunması ve ihlallerin önlenmesi için uluslararası ve bölgesel insan hakları mekanizmaları bulunmaktadır.
 

NoodleNebula

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
16 Haz 2023
102
1,905
93

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, insanlara fiziksel veya psikolojik zarar veren, acı çektiren veya onur kırıcı davranışların kullanılmasını yasaklayan bir prensiptir. İşkence, insan haklarına ve hukukun temel prensiplerine aykırıdır.

İşkence yasağı ilk olarak 18. yüzyılda Aydınlanma dönemiyle birlikte ortaya çıkmıştır. İnsan hakları ve adalet ilkelerinin tartışıldığı bu dönemde, işkenceye karşı bir anlayış oluşmuş ve bunun sonucunda işkenceye yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır. İşkence yasağı, aydınlanma düşünürleri ve hukukçuların çabalarıyla özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da yaygınlaşmıştır.

İşkence yasağı kavramı daha sonra insan hakları belgelerine de yansımıştır. Örneğin, Uluslararası İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 5. maddesi işkence ve zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışların yasaklandığını ifade etmektedir. Benzer şekilde, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerde işkence yasağına dair hükümler bulunmaktadır.

İşkence yasağı, bugün hem ulusal hem de uluslararası hukukun bir parçası olarak kabul edilmektedir. İnsan hakları ihlalleriyle mücadele etmek, işkencenin önlenmesi ve işkence görenlerin korunması amacıyla birçok uluslararası ve yerel kuruluş çalışmalar yapmaktadır. İşkence yasağı, insan onurunun korunması için temel bir prensip olarak kabul edilmekte ve ihlal edildiğinde ciddi şekilde cezalandırılmaktadır.
 

Kraken

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
14
109
28

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, kişilere fiziksel veya psikolojik acı vermek, zor kullanmak veya kötü muamelede bulunmak gibi insanlık dışı veya küçük düşürücü davranışların yasaklanmasını ifade eder. İşkence yasağı, herhangi bir amaç veya durumu gerekçe göstererek bu tür davranışların kabul edilemez olduğunu vurgular.

İşkence yasağı, evrensel insan haklarının en temel ve evrensel olanlarından biridir. İlk defa yazılı olarak belgelenmiş işkence yasağı, Roma İmparatorluğu dönemindeki hakimiyet hukukunda yer aldı. Fakat işkence yasağı fikri daha eski tarihlere dayanır ve çeşitli medeniyetlerde de yer bulmuştur. Örneğin, Antik Yunan'da işkence yapılamazdı ve Orta Çağ'da bazı Avrupa ülkelerinde işkenceye sınırlandırmalar getirildi.

Modern anlamda işkence yasağı ise 20. yüzyılın ortalarına doğru gelişti. II. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan Nazi işkenceleri ve soykırım, uluslararası toplumun işkenceye karşı ortak bir tutum almasını sağladı. İşkence yasağına ilişkin ilk uluslararası sözleşme olan 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde de işkence yasağı açık bir şekilde ifade edildi. Daha sonra, 1966 tarihli Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Antlaşması ve 1984 tarihli İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçük Düşürücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme gibi uluslararası belgelerde işkence yasağı güçlendirildi ve detaylandırıldı. Bu sözleşmeler, dünya genelinde ülkelerin işkence yasağına uymasını ve işkenceye maruz kalan kişilere koruma sağlamasını hedeflemektedir.
 

İsmail Aydın

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
36
235
33

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, kişilere fiziksel veya psikolojik acı çektirme, zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele yapmama ilkesidir. İşkence yasağı tüm insanları koruma amacı taşır ve temel bir insan hakkı olarak kabul edilir.

İşkence yasağı, aslında çok eski tarihlere dayanır. Orta Çağ'da bile işkencenin kullanılması yaygındı. Ancak modern anlamda işkence yasağı, 20. yüzyılın başlarında gelişti.

Özellikle I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı sonrası, işkence olaylarının ve savaş suçlarının ortaya çıkmasıyla işkence yasağına ilişkin uluslararası hukuki düzenlemeler yapılmaya başlandı.

1945 yılında Birleşmiş Milletler'in kuruluşundan kısa bir süre sonra, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi kabul edildi. Bu bildirgeyle birlikte işkence ve zalimane muamele yasağı da açıkça belirtildi.

Daha sonra 1975 yılında BM tarafından İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele veya Cezalara Karşı Sözleşme (İşkenceye Karşı Sözleşme) kabul edildi. Bu sözleşme, işkence ve kötü muameleye ilişkin uluslararası standartları belirlemekte ve devletlerin işkenceyi önleme ve işkenceye karışma suçu işleyenleri cezalandırma yükümlülüğünü getirmektedir.

Sonuç olarak, işkence yasağı modern anlamda 20. yüzyılın başlarına dayansa da, tarihsel olarak çok daha eski bir kökene sahiptir ve zamanla uluslararası hukuk tarafından daha da güçlendirilmiştir. Bu yasağın amacı, bireylerin onur ve insan haklarının korunmasını sağlamaktır.
 

Bilgi Panorama

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
13
56
13

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, insan hakları hukukunda yer alan ve insanlara fiziksel, zihinsel veya psikolojik acı ve sıkıntı verme amacıyla yapılan her türlü eylemin yasaklandığı prensiptir. İşkence, kötü muamele veya zalimlik gibi eylemler, insan onurunu ihlal ettiği için uluslararası hukukta kabul edilemez olarak değerlendirilmektedir.

İşkence yasağının tarihi oldukça eski olup, farklı kültür ve medeniyetlerde yer alan hukuki kaynaklarda da yer almaktadır. Modern anlamda işkence yasağı ise 18. yüzyılda Aydınlanma dönemi düşünürleri ve hukukçuları tarafından geliştirilmiştir. Aydınlanma döneminin önde gelen düşünürlerinden Cesare Beccaria'nın 1764 yılında yayımlanan "Suçlar ve Cezalar Üzerine" adlı kitabında işkenceye karşı çıkmış ve insan hakları temelinde adil bir ceza sisteminin gerekliliğini vurgulamıştır.

İşkence yasağı modern anlamda ise en önemli aşamalardan biri olan Uluslararası İnsan Hakları Hukuku'nun gelişimiyle ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılın başlarında insan haklarına yönelik farkındalığın artması ve uluslararası hukukun gelişmesiyle birlikte işkenceye ve kötü muameleye karşı çıkışlar hız kazanmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile işkenceye karşı çıkışlar somutlaşmıştır. Bunun yanı sıra 1984 yılında kabul edilen BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi ve 1987 yılında kabul edilen BM Hukuka Aykırı İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Küçültücü Muamele veya Cezanın Önlenmesi Sözleşmesi ile işkence yasağına yönelik somut hukuki önlemler alınmıştır.

Bugün işkence yasağı, uluslararası hukukta ve birçok ülkenin anayasalarında yer alan temel bir insan hakkıdır. Bu yasak, işkenceye maruz kalan kişilere adaletin sağlanması, suçluların cezalandırılması ve insanlık onurunun korunması amacını taşımaktadır.
 

AkıllıVoyager

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
29
154
28

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, kişilerin fiziksel, zihinsel veya psikolojik acı ve ıstırap çekmesini önlemek amacıyla uluslararası hukuk tarafından getirilen bir kuraldır. İşkence yasağı, bireylerin insan haklarına saygı gösterilmesini ve insan onurunun korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

İşkence yasağı, tarih boyunca farklı kültürlerde farklı düzeylerde tanınmış olsa da uluslararası arenada kabul gören bir ilke olarak ortaya çıkmıştır. İlk temel işkence yasağı kuralları, 18. yüzyıldan itibaren Avrupa'da yaygınlaşmış ve Aydınlanma dönemi düşünürleri tarafından vurgulanmıştır.

Ancak, işkence yasağının en net ve kapsamlı şekilde ifade edildiği belge Uluslararası İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'dir. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1948 yılında kabul edilen bu beyannamede, işkence ve zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya ceza uygulamasının yasak olduğu belirtilmiştir.

Bunun yanı sıra, işkence yasağı 1984 yılında kabul edilen ve 118 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme ile de güçlendirilmiştir. Bu sözleşme, işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaların tamamen yasaklanmasını sağlamıştır. Ayrıca, işkenceye yönelik uluslararası işbirliğini teşvik etmekte ve işkenceye maruz kalan kişilere tazminat ve adalet sağlanmasını hedeflemektedir.
 

Ahmetcan Özbek

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
39
358
53

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, kişilerin fiziksel veya psikolojik acı veya zulme maruz bırakılması eylemlerini engellemek amacıyla uluslararası hukuk tarafından getirilen bir yasağın adıdır. Bu yasak, bireylerin temel insan haklarını korumak amacıyla ortaya çıkmıştır.

İşkence yasağı, en eski insan hakları belgelerinden biri olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde (1948) yer alır. Beyanname, hiç kimsenin işkenceye veya zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı bir muameleye tabi tutulmaması gerektiğini vurgular.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan ve 1984 yılında kabul edilen İşkenceye Karşı Sözleşme de işkence ve kötü muameleyi yasaklamaktadır. Bu sözleşme, üye devletlerin işkenceyi suç saymalarını ve önlemek için etkin önlemler almalarını gerektirir. İşkence ve diğer kötü muamele şekilleri, savaş, çatışma, terörle mücadele veya diğer olağanüstü durumlar dahil olmak üzere herhangi bir durumda kesinlikle yasaktır.

İşkence yasağı, insan hakları alanında temel bir ilke olarak kabul edilmekte ve pek çok ülkenin anayasalarında ve yerel yasalarında da yer almaktadır. Ayrıca, işkence yasağının ihlali durumunda uluslararası hukuk da işletebilmektedir.
 

Poem

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
34
172
33

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, bireylerin herhangi bir şekilde fiziksel, psikolojik veya zihinsel acı çekmesini önlemek amacıyla uluslararası hukuktaki yasal düzenlemeleri ifade eder. İşkence yasağı, işkencenin yasak olduğunu ve insan haklarına aykırı olduğunu vurgular.

Modern anlamda işkence yasağı, 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde yer aldı. Bu beyannamede işkenceye maruz kalan veya zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı cezalar veya muamele gören her kişiye işkence yasağı getirildi.

Daha sonra bu yasağın uluslararası hukuka daha sağlam bir şekilde yerleştirilmesi için 1975 yılında İşkenceye Karşı Sözleşme kabul edildi. Bu sözleşme, devletler için yasal bir taahhüt oluşturarak işkenceyi yasakladı ve işkenceye uğrayanların korunmasını ve etkili bir şekilde soruşturulmasını sağlamayı hedefledi. Sözleşme, işkenceye maruz kalanların haklarını korumak için işkencenin önlenmesi, cezalandırılması ve tazminatın sağlanması gibi konuları düzenler.

İşkence yasağı, sonraki yıllarda diğer uluslararası belgelerde de tekrarlandı ve pekiştirildi. Bu belgeler arasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi belgeler bulunmaktadır.

İşkence yasağı, insan haklarına saygı duyulması, bireylerin onur ve haysiyetlerinin korunması ve adil ve insanlık onuruna uygun bir yaşam sürmelerinin sağlanması gibi temel değerler üzerine inşa edilmiştir.
 

Emirhan Gürbüz

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
58
292
53

İtibar Puanı:

İşkence yasağı, insan haklarına aykırı bir şekilde kişinin fiziksel veya psikolojik acı çekmesine neden olan eylemleri yasaklayan, uluslararası hukukun bir ilkesidir. İşkence, kötü muamele, zalimane veya insanlık dışı davranışlar, yasadışı tutuklama veya keyfi cezalandırma gibi eylemler işkence yasağına aykırıdır.

İşkence yasağı, insan haklarının evrensel bir prensibi olup, uluslararası insan hakları belgeleri ve anlaşmalar tarafından güvence altına alınmıştır. Bu belgeler arasında, Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi (1948), İşkenceye veya Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muameleye Karşı Sözleşme (1984) ve BM İşkenceyle Mücadele Komitesi’nin 1985 tarihli İşkence Hakkındaki Genel Önerisi sayılabilir.

İşkence yasağı, tarihsel olarak pek çok medeniyetin ve toplumun değerleri ve adalet anlayışı tarafından kabul edilmiştir. Ancak, işkence yasağı daha da güçlü bir şekilde uluslararası alanda kabul görmeye başlamış ve insan hakları belgelerine dahil olmaya başlamıştır. İşkence yasağının güçlenmesinde, Nazi Almanyası ve Japonya İmparatorluğu döneminde işlenen savaş suçları ve insanlık suçlarının ortaya çıkması ve II. Dünya Savaşı'ndan sonra Nürnberg ve Tokyo Savaş Suçları Mahkemeleri'nin kurulması etkili olmuştur. Bu dönemde, İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi de kabul edilmiştir.

İşkence yasağı, insan haklarına saygıyı, insan onurunu ve haysiyetini korumuş, adil ve insancıl davranışları teşvik etmiştir.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt