Bilinemezcilik (Agnostisizm) konusunda öne çıkan filozoflar, bilginin sınırlarına dair düşünceleriyle ön plana çıkan isimlerdir. Bu düşünürler, insanın bilgi edinme kabiliyeti hakkında farklı perspektifler ortaya koyarlar ve bu nedenle agnostisizm görüşüne yakın dururlar.
Örneğin, Immanuel Kant gibi filozoflar, bilginin kaynağının sınırlı olduğuna ve insanın sadece algıları ve deneyimleri aracılığıyla doğru bilgiye ulaşabileceğine inanırlar. Bu nedenle, Kant kendisini "sınırlı bilginin savunucusu" olarak tanımlar.
Diğer önemli bir agnostik düşünür Bertrand Russell'dır. Russell, insanın tanrısal, metafiziksel ve evrensel sorulara cevap vermeye uygun olmadığına inanır. Böylece, insanın sınırlı bilgiyle sınırlı kalmayı kabul etmesi gerektiğini savunur.
Bu iki önemli filozofun yanı sıra, Auguste Comte, David Hume ve John Dewey gibi düşünürler de agnostisizm ve sınırlı bilgi konusunda önemli fikirler ortaya koymuşlardır.
Sonuç olarak, bilinemezcilik (Agnostisizm) destekleyen filozoflar, insan bilgisinin sınırlı olduğuna ve insanın doğru bilgiye sınırlı bir erişim sağlayabileceğine inanırlar. Bu nedenle, sınırlı anlayışlarına rağmen, bu düşünürler insan bilgisinin güçlü yanlarına ilişkin önemli fikirler ortaya koymuşlardır.
Örneğin, Immanuel Kant gibi filozoflar, bilginin kaynağının sınırlı olduğuna ve insanın sadece algıları ve deneyimleri aracılığıyla doğru bilgiye ulaşabileceğine inanırlar. Bu nedenle, Kant kendisini "sınırlı bilginin savunucusu" olarak tanımlar.
Diğer önemli bir agnostik düşünür Bertrand Russell'dır. Russell, insanın tanrısal, metafiziksel ve evrensel sorulara cevap vermeye uygun olmadığına inanır. Böylece, insanın sınırlı bilgiyle sınırlı kalmayı kabul etmesi gerektiğini savunur.
Bu iki önemli filozofun yanı sıra, Auguste Comte, David Hume ve John Dewey gibi düşünürler de agnostisizm ve sınırlı bilgi konusunda önemli fikirler ortaya koymuşlardır.
Sonuç olarak, bilinemezcilik (Agnostisizm) destekleyen filozoflar, insan bilgisinin sınırlı olduğuna ve insanın doğru bilgiye sınırlı bir erişim sağlayabileceğine inanırlar. Bu nedenle, sınırlı anlayışlarına rağmen, bu düşünürler insan bilgisinin güçlü yanlarına ilişkin önemli fikirler ortaya koymuşlardır.