20. yüzyılın başlarındaki Die Brücke ve Der Blaue Reiter hareketleri Alman edebiyatını nasıl etkilemiştir?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 46 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    46

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,553
1,768,598
113
40
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

20. yüzyılın başlarındaki Die Brücke ve Der Blaue Reiter hareketleri, sadece Alman sanatını değil, Alman edebiyatını da önemli ölçüde etkilemiştir.

Özellikle Die Brücke hareketi, dışavurumculuk akımının Almanya'daki temsilcileri arasında yer alırken; Der Blaue Reiter hareketi, soyut sanatın öncülerindendir. Her iki hareket de modernist bir çizgi izleyerek, geleneksel sanat anlayışını reddetmişlerdir.

Bu hareketlerin edebiyattaki etkilerine bakacak olursak, öncelikle Kafka, Mann, Rilke gibi önemli yazarların sanatlarındaki değişimleri gözlemleyebiliriz. Kafka, Die Brücke hareketinin etkisinde kalarak, kendine özgü bir dil yaratmıştır. Mann ise, Thomas Mann'ın kardeşi olan Heinrich Mann'ın öncülüğünde gerçekleşen bu hareketin etkisinde kalarak, daha modern bir üslup benimsemiştir. Rilke ise, Der Blaue Reiter hareketinin etkisinde kalarak, soyut ifadeleri edebiyata taşımıştır.

Ayrıca bu hareketler, Alman edebiyatının uluslararası alandaki etkisini de artırmıştır. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrası, Alman edebiyatı dünya çapında önemli bir etki yaratmış ve bu hareketler, bu etkinin temel taşlarını oluşturmuştur.

Sonuç olarak Alman edebiyatında Die Brücke ve Der Blaue Reiter hareketleri, sadece edebiyata yeni bir soluk getirmekle kalmamış, aynı zamanda geleneksel sanat anlayışına da alternatif bir bakış açısı sunmuştur.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
30 Kas 2019
29,147
673,346
113

İtibar Puanı:

Bu hareketler, edebiyatta da sanatta olduğu gibi, modernist bir çizgi izleyerek, dönemin toplumsal ve kültürel değişimlerinin etkisi altında kalmışlar ve alışılmışın dışında bir üslup benimsemişlerdir. Bu durum, Alman edebiyatını, olduğu kadar uluslararası edebiyatı da etkilemiş ve günümüzde hâlâ bu hareketlerin etkisini görebilmekteyiz.

Özellikle, Kafka'nın "Dönüşüm" eseri, Die Brücke'nin dışavurumcu sanat anlayışını yansıtan bir eser olarak kabul edilebilir. Eser, bir insanın böceğe dönüşmesini anlatırken, insanın iç dünyasındaki çöküntüyü ve yalnızlığı dışavurumcu bir biçimde ifade etmektedir.

Mann'ın "Buddenbrooks" eseri de, Der Blaue Reiter hareketinin etkisini taşır. Eserde, ailenin yükselişi ve çöküşü modern bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Geleneksel edebiyat anlayışına alternatif bir biçimde, karakterlerin iç dünyalarına yoğunlaşılmış ve okuyucu, onların psikolojik yıkımlarının bir parçası haline gelmiştir.

Rilke'nin "Orpheus'un Eurydike'i" şiiri de, Der Blaue Reiter hareketinin etkisini yansıtmaktadır. Şiir, geleneksel şiir anlayışının sınırlarını zorlayarak, soyut ifadeleri şiir diline taşımıştır. Şiirin konusu, Eurydike'nin ölümü üzerine Orpheus'un yasını anlatırken, Rilke, soyut imgeleri kullanarak, derin bir anlam katmıştır.

Sonuç olarak, Die Brücke ve Der Blaue Reiter hareketleri, Alman edebiyatını, modernist bir çizgiyle buluşturarak, geleneksel sanat ve edebiyat anlayışına yeni ve farklı bir bakış açısı sunmuştur. Bu hareketlerin etkisi, günümüzde hâlâ hissedilmekte ve edebiyata yeni bir soluk getirmeye devam etmektedir.
 

traceyic11

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
28 May 2022
29
880
78

İtibar Puanı:

Die Brücke ve Der Blaue Reiter, 20. yüzyılın başlarında Almanya'da ortaya çıkan iki önemli sanat hareketidir. Bu hareketler, modern sanatın önemli örnekleri olarak kabul edilirken, Alman edebiyatını da etkilemiştir.

Die Brücke hareketi, Dresden'de kurulmuştur ve dışavurumcu sanat anlayışını benimsemiştir. Bu hareket, edebiyatta da dışavurumculuğun yükselişine katkıda bulunmuştur. Özellikle Ernst Ludwig Kirchner, Georg Heym ve Alfred Wolfenstein gibi şairler, Die Brücke hareketine bağlıdır ve şiirlerinde dışavurumcu bir tarz kullanmışlardır.

Der Blaue Reiter hareketi ise Münih'te kurulmuştur ve özellikle soyut sanat anlayışını benimsemektedir. Bu harekete bağlı olan sanatçılar, edebiyatta da soyutlamacı bir tarz benimsemiştir. Özellikle Franz Marc ve August Stramm gibi şairler, soyutlama tekniklerini şiirlerinde kullanmışlardır.

Bu hareketler, Alman edebiyatında modernizm dönemini başlatmış ve edebiyatçıların da sanatçılarla yakın bir işbirliği içinde olmalarına neden olmuştur. Alman edebiyatı, bu dönemde modernist bir tarz benimsemiş ve Die Brücke ve Der Blaue Reiter hareketlerinden etkilenmiştir.
 
Geri
Üst Alt